Son günler de Ak Parti milletvekili Zeyid Aslan'ın meclis bahçesinde uyurken çekilen görüntülerinin,yazılı ve görsel medyaya yansıması ve bu durumu soran kadın gazetecilere yönelik,''Sizin bacak arası fotoğraflarınızın çekilip koyulması hoşunuza gider mi?''demesi üzerine tartışma başladı.
Bazılarına göre üzerinde durulmaması gereken bir konu.Kendilerine göre haklı nedenleri de vardır mutlaka.Ama bence bu durum sosyolojik açıdan değerlendirilmesi,analizlerinin yapılması ve bir kişiliğin toplumdaki tezahürü açısından son derece önemli.
Bazıları şöyle bir yorum getiriyor:''İrlanda meclisinde kadın milletvekilleri kucaktan kucağa geziyor ve hiç bir şey olmuyor da,aslında günlük hayatta kendi aramız da konuştuğumuz şeyleri milletvekilinin dile getirmesi neden bu kadar çok yadırganıyor.''
Böyle bir düşüncenin dile getirilmesi zannımca milletvekilinin sözlerinden daha vahim sosyolojik bir yapı ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.Bizde her şey yaşanır ve gizli olur.Yaşanır ama dile getirilmez.
Bu tabiki sakat bir düşünce. Aslolan,milletin vekili olduğunu söyleyen birinin,düşüncesini aktarırken düşüncenin en temiz,en nezih ve en etkili kelimeleri seçerek nezaketle aktarması olmalıydı.
Oruç sadece bedeni açlığa mahkum etmek değildir.Oruç,aynı zamanda dilin de oruçlu olması gerektiğini ifade eder.Dilleriyle insanları kıranlar ibadetleriyle temizleyemezler.Dil denilen şey düşüncenin ürünüdür.Ne düşünürsek dilimiz onu ifade eder.Kötü düşünce,kalbe düşen küçük bir nokta gibidir.Biz onu besler büyütürsek tüm bedene yayılır ve sayın milletvekili gibi olmamızla sonuçlanabilir.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.