Uzun süre hiç bir şey düşünmemize fırsat vermeyecek nur topu gibi bir gündemimiz oldu:''Öğrenci Evleri Sorunu.'':)
Sayın başbakanımız öğrenci evleri ile alakalı bazı rahatsızlıklarını dile getirdiler.Bugün yaptığı konuşma da şunları söyledi:“Kız ve erkeklerin yurtlarda birlikte kalmasına müsaade etmeyeceklerini” söyledi. Konuşmasının devamında “Kız ve erkeklerin birlikte kaldığı evlere dair istihbari bilgiler geldiğini ve valiliklerin müdahale ettiğini” belirten Erdoğan, “Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karmakarışık her şey olabiliyor. Sonra anneler babalar feryat ediyor.''

Yani şöyle düşünebiliriz;Devlet büyüklerimizin ve anne babaların bu konuda mutlaka bildikleri bir şey vardır.Ama işin bir de öznesi ve nesnesi konumunda olan öğrenciler var.Onlar nasıl tepki verecek,bunun kendi özel alanlarına müdahale olarak mı görürler bilinmez.Ama şu da bir gerçek öğrenciye yapılan her türlü kısıtlama ters tepiyor.Bunu anne babalar çok iyi bilir.Çünkü o yaşlardaki insanlar genelde yasak olanın daha heyecan verici olduğunu düşünür.
Sosyal medya da;bu tür bir uygulamanın ciddi problemlere kaynak teşkil edeceğini düşünüp veryansın edenler olduğu gibi işin mizahi boyutunu da ele alanlar var.
Romantik olanlar açısından durum daha vahim:''Peki nerede sevişecek bu gençler kardeşim'' diyenler de var.:)
Bu tür bir uygulamaya destek versen bir türlü,vermesen bir türlü.
Nerden tutarsan tut elinde kalır.Çünkü her iki durumunda kendi içinde haklı nedenleri var.
Bende öğrencilik yaptım.Evi tuttuğumda ev sahibi teyzenin ilk şartı:''Bak oğlum eve kız atmak falan yok söyleyeyim'' demesiydi.:)
Tabi ev tutan öğrenciler açısından bunun bir önemi yok.İsterse her halükarda o eve kız atar.:)
Diyelim ki öyle bir şey oldu ve birinin şikayeti sonucu kolluk kuvvetleri o evi bastı.
Hangi gerekçeyle o eve baskın yapılacak?
Fuhuş yapılıyor diye mi basılacak?
Bir kız normal erkek arkadaşının evine gidip ders çalışamaz mı,sohbet edemez mi,yemeğe gitmiş olamaz mı,bir haftadır yıkanmayan bulaşıkları yıkamaya gitmiş olamaz mı? :)
Aslında toplum olarak cinselliği çok seviyoruz.Sevişmek en sevdiğimiz aktivitelerden biri ama nedense;bunu başkalarının yaşaması bizi tedirgin ediyor.
En liberalinden en muhafazakarına kadar bu durum böyle.
Sanırım bizim sosyolojik anlamda,algıda bazı problemler yaşıyoruz.
Bazılarına göre savaşan,kavga eden bir gençlikten ziyade;sevişen bir gençliğin olması daha makbul.
Çözüm yaptırım uygulamak değil,çözüm cinselliğin hayatın bir gerçeği olduğu,yaşanacaksa bunun meşru bir şekilde yapılması gerektiğini anlatmak.Uyan uyar,uymayan istediği hayatı yaşar.

Bir yerlere doğru evriliyoruz ama umarım sonuçları can sıkıcı olmaz.

Yazan:süleyman Özyurt