Sorumluluk sahibi olmak başta özen gerektirir.Çocukluğumuzdan bu yana hayatımızda sürekli yerine getirmemiz gereken görevlerimiz vardır.Bu sorumluluklarımız yaşa ve yeteneklere göre değişir. Çocukken oyuncaklarımızı toplamaktan başlar,okulda ödevlerimizi yapmaya,evlenip yuva kurunca da aile geçindirmeye kadar gider.Bu görevleri hepimiz yerine getiririz.Getirmek zorundayız.Ödevini yapmayan öğrencinin yada çalışıp eve para getirmeyen babanın başına gelecekleri herkes bilir.Bu tür sorumlulukları yerine getirmezsek hayatımız zorlaşır,çekilmez bir hal alır.
Bunların yanı sıra çevremize, arkadaşlarımıza, bizi sevenlere hatta yaşadığımız dünyaya karşı olan sorumluluklarımız da var. Empati duygusunun gelişmediği kişilerde bencillik görülür. Bu durumda ömrünü geçirdiği dünyanın sadece kendisine sunduğu nimetler ve yaşam alanı ön plana çıkar. Oysa gelecek kuşaklar, yan yana yaşadığımız komşularımız, çevremizdeki insanlara karşı hal ve hareketlerimiz de bizim sorumluluk alanımızdadır. En basitinden küçük bir çocuğa verilen söz bile artık bizim sorumluluğumuzdur ve tutulması gerekir.Öncelikle kendimizden başlayarak kendimize karşı olan sorumluluklarımızı dikkate almalı, sonrasında aile, toplum, çevre ve dünya olarak genişletmeliyiz. Unutmayalım evimize aldığımız bir saksı çiçek bile artık bizim sorumluluğumuzdur.
Allah, insana akıl ve düşünme yeteneği vererek, onu iyiyi ve kötüyü, doğru ile yanlışı ayırt edebilecek bir özellikte yaratmıştır Ayrıca kitaplar ve peygamberler göndererek insana iyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı, faydalıyı zararlıyı açıklamış, onu seçimlerinde serbest bırakmıştır Bu durum Kur'an'da şöyle belirtilmektedir: "Şüphesiz biz ona (doğru) yolu gösterdik; ister şükreder, ister nankörlük eder"(İnsan suresi, 3 ayet)
Bundan sonrası bizlere aittir.İnsan isterse iyilik eder,isterse kötülük eder.Bizler özgür irademizle dileyip yapmış olduğumuz davranışın sonucundan da sorumluyuz.Örneğin,bir birey araba kullanabilmesi için ehliyet alması gerektiğini bilir.Ancak ehliyet kursuna gidip gitmemek onun kendisinin vereceği bir karardır.Eğer bu birey iradesini kullanarak,ehliyete yazılmamayı tercih eder ve bunun sonucunda hiç araba kullanamazsa,sorumluluk tamamen kendisine aittir.Kursa gitmeyip de ''Ne yapalım Allah bana ehliyet almamı nasip etmedi'' diyerek sorumluluğu kadere ve Allah'a yüklemesi doğru değildir.İnsan böyle demekle sorumluluktan kaçamaz Böyle bir düşünce insanın kendi aklını, iradesini ve yapma gücünü inkar etmektir Demek ki insan; özgür iradesini ve aklını kullanarak, sorumluluklarını ve kaderini belirlemektedir.
surailgin92@hotmail.com
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.