İslam nazarında savaş, ordunun dilediği şeyleri serbestçe yağmalayıp dilediği yerlere baskın düzenleyeceği kanlı bir oyun değildir. İslam’da savaş, bir milletin veya bir grup insanın diğer insanlar üzerinde gerçekleştirmeyi düşündükleri zulüm ve haksızlıklara engel olmaktır. Bu nedenle, savaşta şahsi çıkar, ırk asabiyeti, maddi menfaat, öç alma ve sömürü gibi insanlık dışı duygular etkili olmaz.

ALLAH YOLUNDA SAVAŞTIĞINI SÖYLEYİP MUHAMMEDİN GETİRDİĞİ ŞERİAT-I ĞARRAYI ,HARAMLARI UNUTUP, CİHADI NEFSANİ BİR MÜCADELEYE SİYASİ BİR ENTRİKAYA DÖNÜŞTÜRMEK ÇELİŞKİNİN EN BÜYÜĞÜDÜR..

İNSANLARIN KAFASINI KOPARIP YERLERE FIRLATMAK ,KARNINI KURŞUNLARLA DOLDURMAK VE ÜSTELİK BUNLARI YAPARKEN ÖLDÜRMEYİ YASAKLAYAN BİR YARATICININ İSMİNİ ANMAK bu şirret fiili TEKBİRLERLE SÜSLEMEYE ÇALIŞMAK DA YİNE BÜYÜK BİR ÇELİŞKİ ÖRNEĞİDİR..

SIKIYÖNETİM DÖNEMİNDE DİYARBAKIR'DA ANADOLUNUN İSLAMLA MÜŞERREF OLMUŞ İLK BELDESİNDE YAŞAYAN BİR DOSTUM BİRGÜN BANA ŞUNLARI SÖYLEMİŞTİ... "sabahleyin evden çıkıp işe doğru gidiyordum sadece 300 metre mesafede olan iş yerime varıncaya kadar farklı farklı yerlerde üç insanı tekbirlerle kurşundan geçirip yere indirdiler..

evet islam selamet demek mal güvenliği can güvenliği namus güvenliği ise neden bu hususlarda en büyük eksiklik islam beldelerinde ????

Siz ey imana ermiş olanlar! İnsaf ile hakikate şahitlik yaparak Allaha bağlılığınızda sıkı durun; ve herhangi bir kimseye karşı nefretiniz, sizi adaletten sapma günahına itmesin. Adil olun: bu, Allaha karşı sorumluluk bilinci duymaya en yakın olan (davranış)tır. Ve Allaha karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun: şüphe yok ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır. ( MAİDE SURESİ 8.AYET )

"Muhammed" suresinin diğer adı "KİTAL" dir.. KİTAL arapçada işteşlik ifade eden bir terim olup savaş anlamına gelmektedir. Adeta şu sır veriliyor mücahid müslümana:

EY MÜCAHİD MÜSLÜMAN “KİTAL”İN (MÜCADELEN,SAVAŞIN ) “MUHAMMEDΔ OLSUN… İÇİNDE MUHAMMEDİN GETİRDİĞİ İLKELERE,HAKİKATLERE, ŞERİATA ZID HİÇ BİR SÖZ ,FİİL VE NİYET OLMASIN… EĞER CİHADIN MUHAMMEDÎ OLMAZSA NEFSANÎDİR ,NEFSANİ OLAN HER MÜCADELENİN SONUNDA REZİLLİK VARDIR… HAKİKİ MANADA BİR MUVAFFAKİYET SÖZ KONUSU BİLE OLMAYACAKTIR...

İslam'da bütün çeşitleriyle savaş, her türlü dünyevi hedef ve gayeden; şöhret, üstünlük ve baskı sağlamak; mal, servet ve ganimet elde etmek arzusundan; kişisel veya ulusal intikam ya da düşmanlık gibi bütün hedeflerden arınmıştır.

Hz. Ebû Bekir ise Suriye'ye Yezîd b. Ebû Süfyan kumandasında birlikler gönderirken, ona şu tavsiyelerde Bulunmuştur: "...Sana şu on şeyi tavsiye edeceğim: Kadın, çocuk ve ayakta zor duran ihtiyarı öldürme, meyve veren ağaçları kesme, mamur binalarıyıkma, koyun ve develeri sadece yemek için kes, arıları yakma, kovanları tahrip etme! İhanet etmeyin ve korkaklık göstermeyin!"

Savaş esnasında, zorunluluk arz etmedikçe düşmana ait olan hayvanlara, ağaçlara, ziraat alanlarına, sivil ve dini mekânlara zarar vermek amaçlanmamıştır. Netice olarak, Hz. Peygamber uygulamalarıyla dini ve kültürel varlıklar, mamur yerler harap olmadan, kısacası dünya ateşe verilmeden de savaşın olabileceği göstermiştir.

SÖZDE MÜCAHİDLERE VE KLAVYE MÜCAHİDLERİNE DUYURULUR ...

SURİYELİ MÜCAHİDİM SAVAŞIN MUHAMMEDİ Mİ?? (YARIN)