Biz ülkücüler arasında kafa bakımından çok da bir ayrılık yoktur aslında. Ancak aydınlarımız çok eksik, bu konuda bir çok ülküdaşımla hemfikiriz. Belki de vardır, fakat faydaları bize yahut ülkücü olmak isteyen kardeşlerime değilse onun aydınlığına yazık.. Allah aşkına kaç ülkücü 9 ışığı sayabiliyor? Peki bir ideolojiyi destekleyen, destekçisi olan ve ben ülkücüyüm diyen binlerce kardeşlerim nasıl bir ideolojiyi desteklediklerinin farkında mı? Kaçı farkında? E farkında olmazsan, farkına vardırmazsan tabiki de kaybedersin. Rahmetli Başbuğun bir sözü var ya hani; "Sandıktan bize tek bir oy dahi çıkmasa, İslam'dan, İnsaniyetçilikten, Türk'çülükten asla vazgeçmeyiz...
Biz politikacı değil, bir Dava'nın takipçileriyiz.".
Seçimleri kaybetsek bile ülkücüler davayı bilmek, anlamak ve anlatmakla mükelleftir. Ülkücülerin Türklüklerinden şüphesi yoksa Atamızın da dediği gibi "Türk milleti zekidir, Türk milleti çalışkandır.." nasihatlerini dinleyerek devletin önemli kademelerine gelmelidirler. Bu kademe siyasi değildir. Siyasi olmamalıdır da. MHP Genel başkanlığı değil, parti değil, ocak başkanlığı da değil... Üniversitelerde tıp, hukuk, iktisat, eğitim gibi fakültelerde okuyarak devletin önemli kademelerine gelmelidirler. Verimli, kalifiyeli eleman olmalıdırlar. Saygı duyulan olmalıdır. Her görüşe saygı duymasını bilen ve kucaklayan olmalıdır. Mevkide makamda gözü olmamalı, ne uşak olmalı ne de uşak edinmemelidir. Teşkilatlardan saygı ve sevgi yağmalı, teşkilatlarda hoş görü ve sıcakkanlılık üst seviyede olmalıdır. Hiç bir farklı görüşe saygısızlık edilmemeli ve farklı görüş benimseyen insanlara yabancı ifadesi ile bakılmamalıdır. Kısaca insanı insan olduğu için severek, kendisini her zaman karşısındakinin yerine koyarak hareket etmelidir. Eğer şimdiden ülkücü adayları bu şekilde yetiştirilirse gelecek ülkücülerin olacaktır. Çünkü ülkü ocakları eğitim ve kültür vakfı gibi müthiş bir fırsat vardır bunun için. Eğer gerçekten ülkücü iseniz yalanı, yalancıyı, çakallığı, zalimi, yavşaklığı, torpili ve yalakalığı sevmezsiniz. Köprüyü geçene kadar ayıya dayı da demezsiniz. Devirde yalancılık, yolsuzluk, yalakacılık, cahillik adeta bir meslek olduğundan ülkücü iseniz zor tutunursun. İşte bunun için çalışmalıyız. Bu yüzden harekete geçilmelidir. Tüm yetkilileri ülkücü adaylarını kalifiyeli bir eleman olarak yetiştirmeleri için ısrarla göreve davet ediyorum!
Neden kaybediyoruz şimdi anlaşılıyor mu?
Bununla da kazanılmıyor.. Halkın kafasında hala belirli bir ülkücülük kalıbı var. Bu kalıbı söylemeyeceğim artık, çünkü klasikleşti. Herkes de bu kalıbın farkında zaten. Kazanmak sadece ülkücüyüm diyen herkesin, ülkücülüğü bilmesinden anlamasından anlatmasından ve YAŞAMASINDAN geçer... Meslek gereği biz de bir şeyler kaptık üniversiteden. Öğrenme bir yaşantı ürünüdür.