Yaklaşık 5 yıldır üzerinde durduğum konu, kullanmakta olduğumuz resmi dilimiz yani türkçemiz üzerindeki aşırı değişim benim gibi çok az insanın dikkatini çekmektedir.Peki neden kimsenin dikkatini çekmiyor.Aslına bakarsanız üzerinde durulması gereken hatta devletimizin önde gelenlerinin bu konuya acilen el atması ve üzerinde durması gerekiyor.
Konuya sizlere bir örnek vererek başlamak istiyorum.Lise yıllarımda edebiyat öğretmenmiz kullanmakta olduğumuz kitapların ilk sayfalarında ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yazılarını okumamızı rica etmişti.Daha sonrasında yazıların ilk başlarında ulus kelimesi kullanılmaktaydı.Öğretmenimiz Atatürk’ün hiçbir zaman ulus kelimesini kullanmadığını kati bir suretle söylemekteydi.O gün içimde bir şeyler uyanmaya adeta öğrenmek ve araştırmak için sabırsızlığın içine sürüklemeye başladı beni.
Peki resmi olarak türkçe ne zaman ilan edilmiştir.Bu konu hakkında çoğu vatandaşımız haberdar olmayabilir.1876 yılında ulu hakan II. Abdülhamit’in emri ile rıhtım, liman ve özellikle otellerin isimlerinin kati suretle türkçe olması için nizamname çıkartmıstır.Bu nizamname ile türkçe resmi dil olarak ilan edilmiştir.Daha sonrasında azınlık okullarında türkçe eğitimini zorunlu kılmış, hatta bu eğitime karşı gelen azınlık okullarını kapatma kararı almıstır.Açıkçası dilimizin resmiyeti Osmanlı zamanında başlamıstır.
2007 yılında Amasya’da bulunduğum dönemde sağolsun belediye başkanımız sayın İsmet Özarslan türkçe tabela kampanyası başlatmıstı ve ben bu teşvikten dolayı çok mutlu olmustum.Ama zaman geçtikçe hiç bir vatandaşın ve firmanın bu konuyu bir müsvette kağıt gibi kaldırıp atılacak kadar önemsiz kabul ettiğini fark etmek benim için bir hayal kırıklığı olmustu..Peki ben bu konuda ne yapabilirim diye düşünüp durdum. Ve yıllar sonra Yazete.com aracılığla sesimizi duyurabileceğimiz bir ortama sahip oldum.
Ne yazıktır ki bu gün TBMM parlamento, Millet Vekili Parlementer olarak telaffuz edilmekte.Bu demek oluyorki misyonerler bazı hedeflerine ulaşıyor.Eminim bu makalede bile türkçe olmayan kelimeler vardır.Gelin bu katliama bir son verelim.Dilimize sahip çıkalım.Türkçe olimpiyatlarının 11. Senesinde 140 ülkeden yaklaşık 2000 genç katılacak.1- 16 haziran tarihleri arasında gerçekleşecek olan olimyatlarda bütün gençlere başarılar dileyerek Ulu Önder Atatürk’ün sözleriyle veda etmek istiyorum.
"Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması milli hissin inkışafında başlıca müessirdir. Türk Dili, dillerin en zenginlerindendir, yeterki bu dil şuurla işlensin.
Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır."
Gazi. M. Kemal
Bütün türk milletini sağduyuya davet ederek lisanımızı dünyada en iyi seviyeye gelmesi dileğiyle....
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.