Ülkemizde maalesef sanatçı kelimesi belli bir sanat dalını icra edenler için değil de popüler kültür sınıfına dahil olan gereksizlerin mesleği olur hale geldi. Hele ki bir insan yurt dışında küçük çaplı bile olsa bir başarı elde etsin. Anında Türkiye’de şişirilerek büyütülür ve halka medya tepsisi ile sunulur. Bunların son dönemde ki en büyük temsilcisi ise soy adını daha kavrayamamış ünlü, büyük, meşhur, dahi piyanistimiz Fazıl Say!
Fazıl Say, Müzik Dünyasının ufak ve Türkiye’de hatta Dünya’da pekte rağbet görmeyen bir bölümünde sanatını icra eden bir isim. Dünya çapında ünlü bir piyanist. Lakin henüz sanatçı ahlaklı denilen çeşmeden bir damla dahi içmemiş ve olgunluk seviyesine gelmemiş bir şahıs. Ben tüm insanların kendi fikir ve düşüncelerini açıklamasından yanayım. Lakin başkalarının haklarına tecavüz etmeden, onları rencide etmeden. Fazıl Say maalesef bunlara aldırış etmeden her seferinde sayıyor, saydırıyor. Kimileri bu adam için büyük sıfatını kimileri ise dahi sıfatını kullanıyor betimlerken. İyi de neresi büyük neresi dahi? Boyu desen değil, beyni desen değil? Yaptığı iş mi? İşte o hiç değil.
Arabesk türü müzikleri seven bir insan değilim. Hatta nefret ederim de diyebilirim. Rock müzik daha fazla hoşuma gider. Ama arabesk türüne ait bir kaç şarkıyı da dinlerim. Bu şarkılardan bazıları Orhan Gencebay’a aittir. Müslüm Gürses’in ise hiçbir şarkısını bilmem ve dinlemem. Sezen Aksu’yu da kişisel olarak sevmem. Bir kaç şarkısını dinlerim sadece. Ama buna rağmen hiçbir zaman onlara yaptıklarından dolayı hakaret etmedim. Neden mi? Nedeni benim saygımdan veya olgunluğumdan değil. Nedeni büyük bir insan olamamam dahi olamamam, piyano çalamamam. =)
Yukarıda ismi geçen üç isimin ortak noktası Fazıl Say’ın ömrü kadar müzisyen kimliğine sahip olarak bir çok başarıya imza atmış olmasıdır. Ve bu başarıları Türkiye’de ki halk tarafından kabullenmiş olmasıdır. Peki Fazıl Say ne yaptı? Her röportajında konuşurken “bu adam sarhoş mu?” diye aklımdan soru geçirmeyi başarmak dışında ne yaptı?
Bir insanın piyanist olması herşeyi söyleyebilmesi anlamına mı geliyor? Bir kere ise “Arabesk bizim müzik kültürümüz değil” demişti. Ya peki kendisinin icra ettiği klasik batı müziği bizim kültürümüz mü? Arabesk en azından toplumumuzun büyük kesmi tarafından kabullenilmiş bir müzik türü. Ya klasik batı müziği? Kaç kişi biliyor kaç kişi dinliyor?
Ara sora ülke politikalarına gönderme de yapıyor. Yapsın da. Türk Vatandaşı olan her bireyin yasal hakkıdır bu. Ama saygılı bir şekilde yapsın! Ben piyanistim diye havalara girerek kendini küçük düşüren bir şekilde değil.
Bir de şu kendini zeki toplumu gerizekalı görme huyu çıldırtıyor beni. Arabesk müzik icra eden isimler en azından topluma, halka karşı saygılıydı. Onu öğrenseydi bari Arabeskçilerden!
Eh işte. Sanırım Babası ona demiş ki “oğlum büyüklerini say, saygılı ol” ama bu adam son iki kelimeyi duymamış. Dahi beyni de “oğlum büyüklerini say” cümlesini algılayamamış. Adam SAYdırıyor onun için sürekli.
Neyse uzun sürmez havası. Toplumun tepkisine de gerek yok. Bu adam kendini bitirecek kadar dahidir!
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.