Bir çok sanatçının da içinde olduğu bir grup, ağaçlar kesilmesin diye taksim gezi parkında küçük bir protesto düzenlediler, elbette ki haklılar. Kim ağacın kesilmesini ister ki? belki de yanlış duyum aldılar, belki de birileri tarafından dolduruldular bunu bilemeyiz ama asıl mesele olayların bundan sonra aldığı hal.

Başta her şey çok masum gibi görülse de olaylar çığırından çıktıkça provokatörler girdi devreye, iyice gerdiler ortalığı.

Soruyorum;

Siz büyük saksılar içerisinde yetiştirilip yol kenarlarına koyulan ağaçları ve yine saksılar içerisinde yetiştirilmiş bitkileri polis panzerine barikat yapan doğa dostu gördünüz mü? ben dün gördüm. Adamlar içerisinde kocaman ağacın olduğu saksıları polis panzerine barikat yaptılar. Bunlar mı doğa dostu? bunlardan olsa olsa çok iyi provokatör olur ki zaten öyle.

Dün internette gezinirken MEHMET ALİ ALABORA'ya ait bir twitle karşılaştım ve diyor ki; "Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı. Hadi gel". Yani diyor ki gezi parkı görüntü olay hükumeti düşürmek.

Yine bir internet sözlüğü olayların dakikasında müthiş bir arayüze sahip, baya baya uğraşılmış bir işçilikle sözde bir protesto sitesi kuruyor fakat tüm gücüyle insanları hükumete isyan etmeye çağırıyor, sözlükte genel duyuru yapıp tüm yazarlarını da isyana davet ediyor.

Yine soruyorum; protesto etmek ne zamandan beri isyan etmekle aynı anlamı taşır oldu.

Hükumeti düşürme ümitleriyle coşanlar, bu umutla sevinenler var ama yapacakları en fazla avuçlarını yalamak olur. Artık Türkiye'de yaşayan halk akıllandı, böyle provokatörlerin düzenlediği oyunlara gelmez kimse.

Yazının da başlığında dediğim gibi; Ağaç bahane, Provokasyon şahane...