29 mayıs tarihinde ufak bir grup tarafından başlatılan doğa dostu bir eylemin geldiği son noktayı milletçe seyretmekteyiz.Ağaçları savunan masum bir eylemden bu duruma nasıl gelindiği ise bir muamma.Eğer mevzu ağaçları korumaksa Taksim Gezi Park’ındaki ağaçları savunan kesim 3.köprünün yapımı için kesilecek 1.6 milyon civarındaki ağacın kesilmesine neden ses çıkarmadı?
Bana göre bu masum eylem kullanıldı.Olaylar gezi parkından dışarı çıktığı anda işin siyasi boyutu ortaya çıktı.Ülkemizde kaos yaratılmasından nem alan kesimler hemen hareket geçti ve benim halkımı kullanmaya başladı. Sosyal medya üzerinden insanlar iyice galeyana getirildi.”Kızılay'ı aldık” , “Tunalı bizimdir.”gibi ibarelerle insanlar eylemler yerlerine yönlendirildi.Bunlar ne demek ?Önceden Kızılay meydanı bizim değil miydi?Savaşta mıyız da biz Kızılay meydanını aldık?
Halk ile devletin polisi karşı karşıya getirildi.Eylemlerde polisin orantısız güç kullandığı bir gerçek.Fakat bunu doğuran sebeplerin üzerinde hiç durulmadı. Provokatörlerin oyunlarına gelindi. Kendi polisimize taş atar duruma geldik.Dağda askere kurşun atanla şehirde polise taş atan arasında ne fark var?
Tam da bu olayların terör sorununu bi nebze çözdüğümüz şu zamanlar da patlak vermesi beni biraz düşündürdü.Yabancı medyalara ne demeli? Ufak bir açığımızda bizi yerin dibine sokmaya çalışan yabancı medya neden bu sefer yanımızda yer aldı?
Demokrasi olan bir ülkede yaşıyoruz. Kimse kimsenin hakkını savunmasına karşı çıkmaz, çıkamaz da fakat hakkını aramanın yolu bu mudur ? Eylemlerin bilançosu da çok ağır. 915 vatandaşımız hastanelere kaldırıldı, 79 kişi hala hastanelerde yatıyor. 280 işyeri, 103 polis otosu, 259 özel araç, 1 konut, 1 polis merkezi, 5 kamu binası, birisi CHP, 11'i de AK Parti teşkilatlarına ait 12 binada hasar meydana geldi.Bunlar bizim malımız düşman malı değil ki böyle yakıp yıkalım. Hangi fikir ve zihniyete sığar kendi halkına ve kendi malına zarar vermek?Bütün eylemciler hükümetten şikayetçi fakat hiçbir gruptan erken seçim lafı çıkmadı.Eğer beğenmediğimiz hükumeti böyle ortalığı yakıp yıkarak düşürebileceğimizi düşünüyorsak o zaman seçimleri kaldıralım.Olaylara objektif yaklaştığımız zaman bu olaylardan sadece bizim zarar gördüğümüzü anlamamız zor olmasa gerek.Şimdiden ülkemiz bölündü bile.Bir tarafta hükümet destekçileri diğer tarafta eylemciler.Ne zaman tam birlik ve beraberlik sağlanacak güzel ülkemizde?
Halkımızın olaylara sağduyulu yaklaşmalarını, sadece ve sadece zarar görenin biz olduğunu anlamalarını ümit ediyorum.Sosyal medyayı bir provokasyon aracı olarak kullanmamamız gerektiği bilmeliyiz.Normal protesto yapanlara her türlü desteği verdiğimizi fakat provokasyonlara gelinmesi durumunda kaybedenin biz olduğunun unutulmamasını temenni ediyorum.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.