Türkiye de 170 üniversitede öğrenim gören yaklaşık 4 milyon 300 bin öğrenci bulunmaktadır.Son 10 yılda üniversite sayısı hemen hemen \%100 bir artış gösterdi.Bunun sonucunda mezun sayısı fazla olunca istihdam edilen öğrenci sayısı da azaldı ve gençlerin en büyük sorunlarının başında gelen işsizlik sorunu ortaya çıktı. Son yapılan sayımlarda üniversiteli işsizlerin sayısı 600 binlerle ifade edilmektedir.

Üniversiteli gençlik doğası gereği toplumun en dinamik ve değişime en açık kesimidir.İşsizlik gençler için en büyük sorun olduğu için geleceklerinden de kaygı duymaktadırlar. Mezun olan ve iş bulamayan üniversite mezunları gençler geçim sıkıntısı kaygısıyla önüne gelen anlamadığı işlere başvuru yapmakta ve işe alınmaktadır ve birçoğu asgari ücrete veya günlük verilen paraya razı olmaktadırlar.

Çoğu da işe alınmamaktadırlar. Bu sorun gençler üzerinde büyük bir iz bırakmaktadır.

Gençler kendilerini uzmanı olduğu alanlarda geliştirememekte ve dış dünyaya adaptasyon sağlayamamaktadırlar. Bunun sonucunda da sorun sorunu doğurur misali gençler kendilerini boşlukta hissetmekte,huzursuz olmakta, gelecek kaygısı taşımakta ve toplum da suç oranlarını çoğaltmaktadır. Gençler iş bulamadıkları için uyuşturucu vb.maddelere bağımlı hale gelmekte ve bu da toplumda çok büyük sıkıntılara neden olmaktadır.İşte bu vb. sorunların ortaya çıkmaması için en başta işsizlik sorununa çare bulunmalıdır bu da ancak üniversitelerin kaliteli eğitimleri,devletin ihtiyaç olduğu kadar üniversite bölümleri açması,devlet kurumları ve özel sektör kuruluşlarının biraz daha esnek davranmalarıyla mümkün olacaktır.Bir diğer üniversite öğrencilerinin sorunu staj yeri bulamamasıdır.

Özellikle ülkemizde staj boş bir uğraş alanı olarak görülmekte öğrencilerin sanki boş zamanını değerlendiriyormuş gibi algılanmaktadır.

Oysa staj kişinin kişisel gelişimine katkı sağlamakta kendisini geliştirmesi için bir tür verilen fırsattı değerlendirmesi ve tecrübe kazanmasıdır. Bu yüzden bu stajlara daha çok önem verilmelidir ve gençlerin bu stajlar sayesinde tecrübe kazanması ve iş hayatını öğrenmesi için teşvik sağlanmalıdır ve öğrencilerin mezun olduktan sonra iş bulmaları böylece daha kolay olmaktadır.

Bununla birlikte az da olsa iş hayatını öğrenen üniversite öğrencileri mezun olduktan sonra daha kolay iş hayatına adaptasyon sağlayacaktır ve daha başarılı olacaktır. Bir diğer sorun bursların azlığı, harçların yüksek olması, hayat pahalılığı, kitapların pahalı olmasıdır. Üniversiteli gençlerin bursları bir ev kirasını dahi karşılayamamaktadır. Bursların bu denli az olması üniversite gençleri için çok büyük bir sorundur. Ekonomik durumu iyi olmayan biri için üniversite adeta kabus haline gelmektedir.

Yeniliğin,değişimin yeri,farklılığın buluştuğu mekan olarak ifade edilen üniversitede maddi durumu iyi olmayan bir insan ve sadece bursla geçimini sağlayan birisi üniversite eğitimini yarıda bırakabilmektedir.

Bu yüzden öğrencileri üniversiteye teşvik etmek için burslarda ciddi artışlar sağlanmalıdır ve harç ücretleri düşürülmeli veya kaldırılmalıdır ve kitaplar devlet tarafından sağlanmalıdır bunlar zaten sosyal devletin gerekliliğidir.

Ülkemizde son yapılan değişiklikte örgün öğrenimlerin harçları kaldırılmış ama ikinci öğrenimlerin yani gece öğrenim gören öğrencilerin harçları devam etmektedir bu da eğitimde ikililik çıkarmaktadır ve sanki farklı muamele yapılıyormuş gibi algılanmaktadır ve eğitim sisteminde birlik yerine ikililik oluşturmaktadır.

Bu yüzden ikinci öğrenimlerde de harçlar kaldırılarak birlik sağlanmalıdır.Bir diğer üniversiteli gençlerin sorunu yabancı dil sorunudur.

Bütün devlet ve özel sektör olmak üzere kuruluşlar en başta işe alımda yabancı dile çok önem vermektedir.

Öğrencilerin her alanda karşılarına çıkan bir sorun olarak görülmektedir.

Ülkemizde yabancı dil için verilen eğitim de göz önünde bulundurulduğunda bu sorunun gerçekten çok önemli bir sorun olduğu açıkça görülmektedir.

Yabancı dili olanların adeta mezun olduktan sonra her alanda bir sıfır önde olduğu ve avantaj sağladıkları görülmektedir.

Bu yüzden üniversiteler de yabancı dil dersi ders saatleri artırılmalı, üniversite bünyesinde ücretsiz yabancı dil kursları açılmalı ve yabancı dili de diğer zorunlu dersler gibi benimsetilmesi sağlanmalıdır ancak böylece dil sorunlarına çözüm az da olsa bulunulabilir ve gençler kabus olarak yabancı dili görmeyebilirler.

Diğer bir sorun KPSS(kamu personeli seçme sınavı)bu sorun üniversiteli gençler için aşılamayacak bir dağ gibi görülmektedir. Malum ülkemiz de bu sınava tabi tutulan öğrencilerin kaçının başarılı olduğu herkesçe bilinmektedir.

Burada en önemli sorun bu sınavda puanların çok yüksek olmasıdır puan çok yüksek olunca alımda o kadar az olmaktadır. Günümüzde iş bulamayan üniversiteli gençler için adeta bir yeni umut kapısı olarak görülmektedir ama çoğu da sınavdan sonra hayal kırıklığına uğramaktadır.

Bazı alanlarda çok düşük puan uygulaması uygulanmakta ya da bazı alanlarda çok yüksek puan uygulaması uygulanmaktadır.

Diğer bir deyişle mezunu çok olan bölümlerde daha yüksek puanla alım yapılırken mezunu az olan bölümlerde daha düşük puanlarla alım yapılmaktadır. Bu da üniversiteli gençler için büyük bir sorun olarak görülmektedir.

Bu alanda iyileşme yapılması için puanlar eşit düzeylere çekilmeli ve puanlar bu denli yüksek olmamalıdır.

Bir diğer sorun ulaşım sorunu üniversitelerin merkezden çok uzak oluşu öğrenciler için sorun haline gelmektedir.

Bu yüzden üniversitelerin kuruldukları yerlere alışveriş merkezleri,sosyal tesisler,oyun ve eğlence alanları kurulmalı ve öğrencilerin eğlenmesi ve ihtiyaçlarını gidermesi için şehrin merkezine inmelerine gerek kalmamalıdır.

İşte bu saydığımız sorunlar üniversite öğrencilerinin sorunlarının en baş listesini oluşturmaktadır bu sorunlar ne kadar aza indirilirse üniversite gençleri için o kadar iyi olacak ve o kadar kendilerini geliştirebilecek ve topluma faydalı birer birey olarak yetişecektirler.