Türkiye'de eğitim sistemi hakkında az çok hepimiz fikir sahibiyiz. Bu yazım sizlere ulaşabiliyorsa siz de o kara tahtanın tozunu yutmuşsunuz demektir. Fakat geldiğimiz noktada eğitim konusunda eleştirilerimiz gitgide olumsuz yöne doğru kayıyor. Zaten en baştan beri yanlış ilerleyen düzen, olumlu yönlerini de kaybetme yolunda emin adımlarla "ilerletiliyor".

Ülkemizde verilen eğitim genel hatlarıyla 12 senelik öğrenim yılı için geçerli. Yani lise bittikten sonra öğrendiğimiz çoğu bilgi hiç bir alanda işimize yaramıyor ve yaramadığı gibi de zamanımızı çalarak sosyal hayatta geride kalmamıza neden oluyor. Yediği balığın türünü bilmeyen, ilk yardım tekniklerine hakim olmayan, kendini toplum içinde utanmadan doğru düzgün ifade edemeyen insanlar matematikte x bilinmeyenini bulabiliyor, biyoloji de nükleik asitleri, kromozon sayılarını bilebiliyor. Sorguladıkça ne kadar koyuyor değil mi? Hele de öğretmenler için. Gelin öğretmenlerimizle empati kuralım biraz... 12 sene başarıyla okuyup mezun oluyorsunuz, en iyi okullardan birini kazanıp ihtisas yapıyorsunuz. Sonra öğretmen olup hayatın hiç bir alanında işinize yaramayan bilgileri gençlere öğretiyorsunuz. Bir ideal uğruna bu mesleği seçen insan için ne kadar kötü bir durum...

Bir de bu işin 2. evresi var. Sınanmak... Belki de insanı en çok üzen durum bu. Muasır seviyede olmayan eğitim düzeyi, bir de seni sınav sistemleriyle değerlendiriyor. Burada dahi doğru işleyen bir düzen yok. Sınavlar senin zekanı değil hafızanı ölçüyor. Bu da yetmezmiş gibi sürekli değişerek kafanı karıştırıyor. Bu yıl hangi sınava ne şekilde gireceğini bilmeyen insanlar var ne yazık ki...

Hep sorunlar hep sorunlar. Bir raddeden sonra tamam da ne yapılabilir? demeden edemiyor insan. Ben de dedim bunu içten içe kendime. Ve şöyle cevaplara ulaştım: Lise öğreniminde "Sosyal Donanım" dersi olmalı. Bu ders müfredatı içerisinde her konunun uzmanı hocalar gelerek fiziksel şiddetten korunma, karada veya denizde gelişecek kazalara karşı eğitim, hızlı ve akıcı konuşma, interneti akılcı kullanabilme, doğru beslenebilme, gibi konularda bilgi vermeli. Gençler böyle hayata hazırlanır. Okulun görevi de çocukları, gençleri hayata hazırlamak değil midir? Eğitim sistemimizi bu yönde devşirelim, sonra istediği kadar zorlaştırılsın sınav sistemleri...