ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Yüreğimdeki çocuk...

YUSUF DAĞ

10 Haziran 2013 Pazartesi 14:15
  • A
  • A

Bir çocukla başlamak istiyorum küçük bir çocukla.. Masumca bakan boncuk gözleri, küçücük yüreği, minicik elleri, kocaman dünyası olan bir çocukla..

Bu yüzden geçen gün okuduğum küçük bir yazıyı paylaşmak istiyorum seninle. Duymuşsundur. Yada bir yerlerden okumuşsundur mutlaka. Hatırlatmak benimkisi sadece. Şöyle başlıyor hikaye.

Küçük bir çocuk eve yeni alınan koltukları, eline bir makas alır ve kesmeye başlar. Babası akşam eve gelince ne görsün? Koltuklar paramparça…Çok sinirlenir ,dayanamaz ve çocuğa ceza olarak düşündüğü ilk şeyi uygular. Ellerini bağlayıp odasına hapseder ve sabaha kadar o şekilde bırakır. Sabah bakar ki çocuğun elleri mosmor. Kangren olmuştur. Hemen hastaneye götürür. Doktorlar geç olduğunu söyler ve çocuğun ellerini keserler. Kısa bir süre sonra yine bir akşam baba eve gelir. Ve çocuk;'' baba bak bugün hiç yaramazlık yapmadım hadi bana ellerimi geri ver '' der…
Hikayenin sonu çok trajik. burada keselim. Zaten hisseyi aldık bence. Baba mı değil mi? Annesi nerdeydi? Makas çocuğun elinde ne geziyor? Böyle bir şey olumu? Yada oldu mu? Gibi soruları sormadım hiç kendime. Çocuğun verdiği tepki önemli benim için. Tertemiz ve masum bir fıtrat budur ve her çocuk böyle bir tepki verebilir durumu önemli benim için.

Bazen melek dileriz ya birbirimize yada cenneti. İşte ben bunlardan birinin bir çocuğun yüreğinde, diğerinin de ellerinde olduğunu ve dünyada istemediğimiz her şeyi çocukluğumuzdan uzaklaştığımız için gördüğümüzü düşünüyorum. Çocukluğumuzdan işte..saflığımızdan, masumiyetimizden yani.

Bilmiyorum… hiç keşkelerim yok zannediyordum. Burada varmış meğer..keşke diyorum burada..

Çocuk masumiyetiyle kalsaydık keşke. Kibiri, gururu, ihaneti, aldatmayı,yalanı, nefret etmeyi,... öğrenmeseydik hiç. Küçük bir atımız olsaydı tahtadan. Tozlansaydı yerlere düşünce, kaldırıp silseydik. Onun tozlanması yada yere düşmesi olsaydı tek derdimiz. Baharı birdir bir, yazı oyun bahçesi, sonbaharı soba isleri, kışı çamurlu yollar bilseydik sadece. Ve yazı özleseydik hep. En büyük sevdamız bakkal amcanın arkasındaki raflarda, en büyük hayalimiz oyuncakçı dükkanında dursaydı. Jerry hep kaçmaya devam etseydi,Tom hep kovalasaydı keşke. Ve biz hep Tom’a kızsaydık. Yıldızları sayarsak dişlerimizin döküleceğine kanmaya devam etseydik hep. Yıldızları saymadan baksaydık öylece. Sadece evcilik oynarken el ele tutuşup gelecek kaygısı olmadan ve hiç hayal kurmadan oynayıp güneş batınca evlere dağılsaydık.

Belki vurgun yemezdi yüreklerimiz bir aşkın derin sularında, zehir olmazdı belki her anı insanın, aldatmayı, ihaneti, terk etmeyi bilmezdik belki, yaşarken ölmez, ölü gibi yaşamazdık.


Kim bilir belki de hiç ölmezdik..! Hep çocuk kalsaydık...!

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.