ABD’ye gülücükler yollayan ve Çeçenistan’da katliam destanları yazan Rusya ile aynı yatakta geceleyen İran, Türkiye’ye savaş ilanı yapmış durumda. Meseleyi biraz açalım.

“Geçen hafta gözlerden kaçan kritik bir açıklama İran’ın bölgeye ne derece hakim olduğunu ortaya koydu. Rejimin özel kuvvetleri Pasdaran’ın Komutanı Muhammed Pakpour, Yeni Şafak’ta Çetiner Çetin’in haberine göre şöyle dedi: “3 yıldan bu yana Kandil'deki kritik bölgelerin kontrolü bizde, hatta Kandil’e giden yollar açıyoruz...” (Yıldıray Oğur; Türkiye Gazetesi, 7 Ekim 2013)

İran, Türkiye’de birçok kan akıtan PKK’yı kontrol ettiğine göre akan kanları akıtanda İran… Ulusalcı CHP’nin Halk TV’sine röportaj yapan Kimyasal Esed; “Suriye’de Kürtler, devletin yanında savaşıyor. Biz de Suriye’de Kürtleri destekliyoruz” şeklinde açıklama yapmıştır. Dolaysıyla PKK ile Esed Yönetimi arasında dolaylı değil direk bir işbirliği mevcuttur. Kürtlere kimlik bile vermeyen Esed ile PKK arasındaki irtibat manidardır. Ama ondan daha manidar olan Türkiye’deki ulusalcılarla CHP’nin Esed aşkı!..

İran’ın açtığı cephe bununla sınırlı değil… Mustafa İslamoğlu’nu okuyalım: “Aylardır hatta yıllardır İran ve Türkiye baş başa vermediği zaman (Suriye) bu problem çözülemez. Türkiye, İran’a diyecek ki tamam senin Suriye meselesi üzerindeki nüfuzunu kabul ediyoruz. Tamam, Suriye senindir fakat bir şartla bu bebek yüzlü katili ve bu katilin ideolojisi Baas’ı necasetten taharetle.” ( http://www.youtube.com/watch?v=WJww_pIUnXs)

Anlaşılıyor ki; İran, modernist İslamcıları’da Türkiye’ye savaş için kullanıyor. Türkiye, Suriye’de yüz bin müslüman öldüren İran’a bırakmalıymış Suriye’yi. İran pek tabii ki burada durmuyor.

Kamuoyunda Hizbullah Terör Örgütü’nün uzantısı kabul edilen HÜDA-PAR, sözcüsü, Sait Şahin, “Suriye’deki savaş kör dövüşüne dönmüştür. Kanın durması için Türkiye ve İran Esed’siz bir çözüm üzerinde çalışmalıdır.” Türkiye’nin Suriye meselesinde sürekli yanlış yaptığını ama nerede yanlış yaptığını açıklamayan HÜDA-PAR, sürekli Suriye devriminin silahsız olması gerektiğini söylüyor. Halbuki silahsız göstericilere ateş açan Esed yönetimiydi. Sürekli İran’la aramızda fitne çıkartılıyor diyen bir partinin İran Fitnesi konusunda sessiz kalması da manidar. Bitmedi.

İşçi Partisi ile Suriye’de vahşet destanları yazan Lübnan Hizbullah Terör Örgütü ile Lübnan’da verimli toplantılar gerçekleştirilmiştir. Türkiye’nin 2 pilotunu kaçıran Hizbullah Teröristleriyle İşçi Partisi arasındaki toplantıdan hayır çıkmayacağı malum. İran’ın son zamanlarda Türkiye’deki ulusalcılarla beraber çalıştığı herkesin bildiği sır.

İran’ın beraber çalıştığı örgütlerden birisi de DHKP-C Terör Örgütü… Örgütün bugünlerde iki amacı var. Birincisi; Başbakan Erdoğan’a suikast düzenlemek. İkincisi: Alevi-Sünni Savaşı başlatmak. Şu an DHKP-C Teröristlerinin merkez üssü neresi? İran’ın işgali altındaki Suriye.

Türkiye, İran’a gereken adımları atmalıdır. Aksi takdirde yarın geç olacaktır.