ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

MHP’nin Söğüt mü Lozan mı Şaşkınlığı

Yusuf Kerimbağlı

20 Kasım 2013 Çarşamba 04:52
  • A
  • A

Barzani’nin Türkiye’yi ziyareti Kürt Sorunu ve Kürdistan Meselesinin yeniden ve hararetle tartışılmasına zemin hazırlamıştır. Barzani’nin gelişiyle birlikte PKK-BDP çizgisinin Kürt Sorununu çözebilecek bir proje sahibi olmadığı bunun yerine Kürt Sorunu için muhataplık noktasına kilitlendiğini söylememiz mümkündür. PKK ve PYD’nin mücadelesinin siyasi muhataplığı aşamadığı görülmektedir. Leyla Zana ve Altan Tan gibi isimleri bir kenara bırakacak olursak PKK çizgisinin amacı üzüm yemek değil bağcı dövmek ile sınırlıdır.

Barzani’nin Türkiye’ye gelmesi en çok MHP çevrelerini rahatsız etmiştir. Mitingte “Kürdistan” isimli bir coğrafyadan bahsedilmesi milliyetçilik tartışmalarını da alevlendirmiştir. Türkiye’nin ortak değerlerinin yeniden tartışılmasına vesile olmuştur. Altan Tan’ın “Barzani’nin Türkiye’ye gelmesi laikçi, Kemalist ve milliyetçi paradigmayı tarihin çöplüğüne atmıştır” mealindeki sözleri MHP’yi sarsmıştır. Dünkü grup toplantısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “günü geldiğinde duruma el koyulacağı” mealinde sözler söylemiştir. Ama Devlet Bahçeli aynı grup toplantısında hem Söğüt ruhundan bahsetmiş hem de Cumhuriyet’in ilk yıllarında milliyetçilik ruhundan bahsetmiştir. Görülmektedir ki, MHP çevrelerinin kafası karışıktır ve Söğüt Ruhu ile Kültürel Milliyet arasında bocalamaktadır.

Kur’an-ı Kerim’de ırkların varlıklarının nedeni hakkında şöyle buyrulmaktadır: “Ey insanlar!.. Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli ve en üstününüz O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdar olandır.” (Hucurat Suresi: 13) Devlet Bahçeli’nin bahsettiği Söğüt Ruhu’nun bu ayet-i kerimeye dayandığını söylemek zorundayız. Osmanlı ırk temeli üzerinde değil, sebep asabiyetini esas alarak kurulmuştur. Adalet, çeşitlilik ve kültürel haklar etrafında örgütlenmiştir. Kaldı ki çok sayıda kabilelerin bulunduğu toplumlarda bütün kavim ve kültürel toplumlar arasında bir mücadeleye dayanan ve egemenlik ilişkisinin bu mücadeleye dayandığı toplumlarda güçlü bir devlet olmak mümkün değildir. Lozan’dan sonra farklı kavimler, asli unsur kabul edilerek varlıkları inkâr edilmiş ve kavimler arası mücadelenin önü açılmıştır. I. Dünya Savaş’ından sonra Türkiye bırakın bölgesel güç olmayı her zaman olağanüstü hayat ve hukukun yaşandığı bir ülke haline gelmiştir.

Lozan Anlaşması sonrası sadece hilafet kaldırılmamış modern-laik bir ırk modeli geliştirilmiştir. MHP’nin üzerinde mutabakat halinde bulunduğu “milliyetçilik” anlayışı Lozan’ın bir sonucudur ve Söğüt Ruhu ile izah etmemiz kolay değildir. Batılı Sosyoloji uzmanları milleti tarif ederken; “dil, ırk, ortak kültür ve ortak tarih anlayışına” sahip insanlar topluluğu olarak ifade etmişlerdir. Buna göre baskın ırk, egemenliğinde sahibidir. Anayasa’da “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin Türk olduğu” ifade olunmuştur. Hâlbuki millet kavramı Söğüt Ruhunda ırk manasında kullanılmaz. Bu sebeple İmam Kurtubi (rh.a) şöyle demiştir: “Millet ve şeriat aynı manadadır. Allahü Teâlâ (cc)’nın kullarını yapmaya davet ettiği şeylerin tamamına verilen isimdir.” Bütün İslam âlimleri “millet” kelimesini din manasında kullanmışlardır. İslam Milleti, Yahudi Milleti ve Hıristiyan Milleti gibi. “Küfür Tek Millettir” sözünde de aynı mahiyet mevcuttur. Yusuf (as)’ın diliyle Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur: “Ben Allah’ı ve ahiret gününü inkâr eden bir kavmin milletinden ayrıldım.” (Yusuf Suresi: 37) Dolaysıyla İslam’a göre Türk Milleti (Şeriatı, Dini) yoktur ve Allah katında tek hak din İslam’dır. MHP’nin atıf yaptığı Lozan’a göre Türk Milleti bulunmaktadır.

Millet kelimesiyle ümmet kelimesi arasında yakın bir alaka vardır. M. Hamdi Yazır şöyle demektedir: “Hukuki şahsiyetini tamamlamış ve faaliyete geçmiş bulunan millet, İslam Şeriatı lisanında ümmet mefhumuna tekabül eder. Emrullah Efendi merhum “ümmet” kelimesinin ümmi kelimesiyle ilgili olduğunu zannederek nation tabirini, “millet” diye ifade etmeyi tercih etmişti. O zamandan beri ümmet mefhumu zayii edilmiş ve istihfaflı bir telakkiye maruz kalmıştır. O Istılahat Encümeninde sonrada buluştuğumuz zaman; bu kelimenin ümm veya ümmi tabiriyle değil, imam tabiriyle alakalı bulunduğunu izah etmiş ve kabul ettirmiştim. Mateessüf geçmiş hatayı tashihe fırsat elvermeden Emrullah Efendi vefat etmişti.”

Batılı millet tarifleriyle Hitler’in ideolojisini ayırmak kolay değildir. Söğüt Ruhu’nda insanlar Türk Milleti’ne değil İslam Milleti’ne iman etmişti. Evet, MHP için Söğüt Ruhu’nun ayaklanma zamanı gelmiştir.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.