Son zamanların malum gündemi: 3. Köprünün ismi
“Yavuz Sultan Selim” ismine karşı olanları kendimce üçe ayırıyorum. Birinci güruh, hükümetin yaptığı her şeye muhalefet edenler; bunları kendi hallerine bırakmak lazım. Zira bunlar hükümet değişmedikçe yapılan her şeyde bit yeniği ararlar.
İkinci güruh, farklı olmaya çalışan bir kısım şaşkınlar. Emin olunuz ki bunlar ‘Mevlana’ konsaydı neden ‘Yunus’ değil; ‘Hacı Bayram’ konsaydı neden ‘Hacı Bektaş’ değil derlerdi. Bunlardan da zarar gelmez.
Üçüncü güruh, art niyetliler tayfası. Bunlardan korkulur gerçi bir halt yapamazlar da. Bunlar Yavuz’un şahsiyetini ve yaptıklarını hazmedemiyorlar. Biraz tanıyalım Yavuz’u. Yavuz;
-Döneminin en büyük alimi,
-8 yıllık saltanatının sadece 3 ayını sarayda geçirmiş, gerisi hep seferlerde,
-Hazineye zirve yaptırmış, ikiye katlamış. O’ndan sonra hazine hiç O’nun doldurduğu kadar dolmamış,
-Doğu’yu büyük ölçüde kontrol altına almış, devletin Batı’ya yönelmesine vesile olmuş,
-Bıraktığı hazineyle devletin en geniş sınırlara ulaşmasında pay sahibi olmuş,
-Önünde Peygamber(SAV) olmak üzere yalın ayak koca bir orduyla Sina Çölü’nü geçen ilk komutan olmuş,
-İlme ve alime büyük değer vermiş,
-Osmanlı’nın ilk halifesi olmuş, geniş manada İslam birliğini sağlamış vs vs
Bugün kalkıp da uydurma katliamlara inanıp böyle yüksek bir şahsiyete hakarette bulunmak son derece saygısızlıktır. Köprüye alternatif isimler aranıyor falan filan. Tamam onlara da eyvallah. Ama İstanbul gibi bir yerde böyle bir şey Yavuz’un hakkıdır diye düşünüyorum.
Son olarak bir olayı paylaşmak istiyorum(Farklı rivayetleri var, en kabul göreni böyle sanırım.):
Osmanlı ordusu Mısır’a sefere çıkar. Haliyle bağlardan bahçelerden geçilir. Gebze yakınlarında konaklayan ordunun komutanı Yavuz Selim yeniçeri ağasını yanına çağırır. Askerlerinin üzüm veya elma alıp almadığından şüphelendiğini söyleyerek araştırılmasını emreder. Asker aranır taranır, heybelere bakılır ama bir salkım üzüm, bir tane elma dahi alınmadığı anlaşılır. Yeniçeri ağası dönüp durumu Yavuz’a anlatınca Yavuz Allah’a şükrettikten sonra yeniçeri ağasına dönüp şu manidar sözleri söyler: “Eğer askerlerim içinde bir tek kimse sahibinden izinsiz bir meyve koparıp yese idi, Mısır seferinden vazgeçerdim. Çünkü hay ağa, haram yiyen bir ordu ile beldelerin fethi mümkün olamaz.”
E tabi komutanlar öyle ordular böyle olursa vatan 3 kıta 7 deniz, hakimiyet de cihana olur.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
- - Mustafa Kocak:03 Temmuz 2013, Çarşamba 14:59
- - Ilhan Demir:03 Temmuz 2013, Çarşamba 14:36