İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin kabulünde konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye olarak, bölgede hiçbir ülkenin nükleer silaha sahip olmasını istemediklerini ifade ederken, “Nükleer enerjiden barışçıl amaçlarla faydalanmak hepimizin hakkıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Cumhurbaşkanı Gül’ün davetlisi olarak Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştiriyor. Gül tarafından Çankaya Köşkü’nde resmi törenle karşılanan Ruhani, karşılama töreninin ardından bir süre baş başa görüştü. Heyetler arası toplantıdan sonra iki ülke işbirliğini artırmaya yönelik bir dizi anlaşma ve protokolün imza törenine geçildi.
"DOST VE KOMŞU İRAN"
Törenin ardından iki cumhurbaşkanı, ziyaret hakkında değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İran’dan söz ederken “dost ve komşu İran” ifadesini kullanarak, Ruhani’nin ziyaretinin 18 yıl aradan sonra cumhurbaşkanlığı düzeyinde yapılan ilk ziyaret olduğunu hatırlattı. Cumhurbaşkanı Gül, "Son yıllarda artan karşılıklı üst düzey ziyaretimiz birbirine komşu ve dost olan ülkelerin her bakımdan önem taşımaktadır. Bugün yapılacak olan 'Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi' bir anlamda iki ülkenin ortak bakanlar toplantısı şeklinde geçecektir. Bu ilişkilerimizin geldiği seviyeyi, gösterme açısından da çok önemlidir. Ruhani ile hem baş başa hem de heyetler arası verimli görüşmelerde bulunduk. Siyasi, ekonomik, kültürel ve diğer bütün alanlarda ilişkilerimizi gözden geçirdik ve daha ileri taşıma düşüncesini ortaya koyduk.” şeklinde konuştu.
‘YAPICI YAKLAŞIM BÖLGESEL İSTİKRARA KATKI SAĞLAR’
Türkiye ile İran’ın ikili ilişkilerinin önemli boyutunun ekonomi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, “Ticaret hacmimiz 15 milyar dolar civarındadır. Hedefimiz, 30 milyar dolardır. Her iki ülkenin bunu gerçekleştirme potansiyeli ve iradesi mevcuttur. İran'ın takip ettiği, yeni politikalar İran'ın ekonomisini daha da açmakta özel sektörü Ruhani'nin önem vermesi dolayısıyla, inanıyorum ki karşılıklı özel sektörler arasında daha çok yatırımlar söz konusu olacak, ticaret söz konusu olacak. Bu anlamda yarın iş adamları ile yapacağımız toplantıda iş adamlarımızı karşılıklı olarak teşvik edeceğiz.” dedi. Bölgedeki problemlerin çözümüne iki ülke olarak nasıl katkı verilebileceğini de görüştüklerini kaydeden Gül, “Yapıcı bir yaklaşımla birlikte atacağımız adımlar bölgesel, barış, huzur, istikrar ve refaha büyük katkı sağlayacağına yürekten inanıyoruz.” ifadelerinde bulundu.
GÜL: NÜKLEER ENERJİDEN BARIŞÇIL AMAÇLARLA FAYDALANMAK HEPİMİZİN HAKKI
İran'ın nükleer programı hususunda meselenin diplomatik yöntemle çözüme kavuşturulması gerektiğini her zaman savunduklarını kaydeden Gül, “Ülkemizin bu husustaki tutumu gayet açık. Bölgemizde hiçbir ülkenin nükleer silaha sahip olmasını istemiyoruz. Kitle imha silahlarından arındırılmış bir Ortadoğu vizyonumuzu koruyoruz. Diğer yandan da hiçbir ülkenin nükleer enerjiden, barışçıl amaçlarla yararlanma hakkından mahrum bırakılmasına müsaade etmiyoruz ve bunu doğru bulmuyoruz. Bu konuda uluslararası normlara riayet edildiği ve Atom Enerjisi Kurumu ile tam ve şeffaf bir şekilde işbirliği yapıldığı sürece nükleer enerjiden barışçıl amaçlarla faydalanmak hepimizin hakkıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
RUHANİ: FARS KÖRFEZİ’Nİ KARADENİZ’E BAĞLAYALIM
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise Türkiye’nin komşu ülkeler arasında özel bir konuma sahip olduğunu vurgulayarak, “Hem iki ülkede var olan imkânlardan, ayrıcalıklardan dolayı, hem de iki ülke jeopolitik konuma sahipler bölgede. Biz bugün görüşmelerimiz sırasında ve genel toplantımızda diğer arkadaşlarla bu karara vardık ki ekonomik ve ticaret kapasitelerimizi artıralım ve geçen seneki ticaret hacmimizin iki katına artıralım. İki ülkenin raylı sistemlerini birbirine bağlayalım. Fars Körfezi’ni Karadeniz'e ve Akdeniz'e bağlayalım. İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin artırılması ve kalkınması sadece iki ülkenin yararına değil, aynı zamanda bölgemizin yararına da olacaktır. Biz yatırım alanında Türk iş adamları İran'da, İran iş adamları Türkiye'deki yatırımları konusunda anlaşmaya vardı." dedi.
"EKONOMİK İLİŞKİLERİN ARTIRILMASI BÖLGENİN DE YARARINA OLACAKTIR"
İki ülkenin turizm konusunda daha fazla yardım ve işbirliği yapacağını vurgulayan Ruhani, "İran'da birçok şehirde turizm konusunda iyi olan illerde Türkiye'deki firmalar oraya gelip otel yapsınlar. Ekonomik ilişkilerin artırılması sadece iki ülkenin yararına değil, aynı zamanda bölgemizin de yararına olacaktır. Yatırım alanında Türk müteşebbislerin İran’daki yatırımları konusunda ve İran yatırımcıların Türkiye’deki yatırımları konusunda mutabakata vardık.” diyerek bilimsel, kültürel, bilim ve turizm alanlarında daha çok yardımlaşma ve işbirliği hususunda anlaşmaya vardıklarını ifade etti.
NÜKLEER SİLAHLARDAN ARINDIRILMIŞ BİR ORTADOĞU
Ruhani, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Türkiye ve İran, İslam dünyası ve bölgenin iki büyük ülkesi olarak aşırılık, terörizmle mücadele etme konusunda kararlıdırlar ve bu alanda ellerinden gelen her türlü cabayı harcasınlar. Bizim bölgemizde bazı istikrarsızlıklar var. Bu istikrarsızlıklar kimsenin yarına değil. Hem bölge ülkeleri, hem de dünya istikrarı için yararlı değildir. Bu alanda iki ülke işbirliklerini artırma konusunda kararlılar. Bölgenin güvenlik ve istikrarı için her türlü çabayı yapmayı düşünüyoruz. Nükleer konu ile ilgili her iki ülke ortak düşüncelere sahip. Bütün ülkeler barışçıl nükleer teknolojilere sahip olma konusunda aynı düşüncedeler. Ayrıca, nükleer silahlardan arındırılmış bir Ortadoğu her iki ülkenin kabul ettiği bir anlaşmadır."
Çankaya Köşkü’ndeki imza törenine Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ile Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de hazır bulundu. İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Türkiye ziyaretine ise 7 İranlı bakan refakat ediyor.