Cumhurbaşkanı Gül ve TBMM Başkanı Çiçek, Manisa Soma'da facianın yaşandığı madene geldi; yetkililerden yaşanan kaza ve kurtarma çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Soma'daki maden faciasının yaşandığı bölgede incelemelerde bulundu.
Akhisar Devlet Hastanesi'nde tedavi gören yaralıları ziyaret eden Gül ve Çiçek, daha sonra beraberindekilerle Eynez bölgesindeki maden ocağına geçti.
Burada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam tarafından karşılanan Gül ve Çiçek'e çalışmalarla ilgili bilgi verildi.
Gül, Çiçek ve beraberindekiler daha sonra maden sahasında incelemelerde bulundu.
İşçi yakınlarıyla görüşen Gül ve Çiçek TKİ Kurumu Eli Müessesi Müdürlüğü Eynez Yeraltı Kontrol Şube Müdürlüğü'ne geçti.
282 işçinin hayatını kaybettiği maden alanına gelen Gül ve Çiçek'in bölgedeki incelemeleri sürüyor.
"Büyük bir facia"
Oldukça üzgün olduğu gözlenen ve sesi titreyen Cumhurbaşkanı Gül, incelemelerin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Acı büyüktür, bu acı hepimizin acısıdır, çok büyük bir faciayla karşı karşıyayız. Yaraları sarmak için hepimizin el birliği içinde olmamız gerekiyor, büyük bir dayanışma göstermemiz gerekiyor" dedi.
Gül, Soma Kömür İşletmeleri Maden Ocağı'ndaki incelemelerinin ardından TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile kriz merkezine geçti. Burada brifing alan Gül, çıkışta basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Soma'da çok büyük bir facia ile karşı karşıya olunduğunu dile getiren Gül, hayatını kaybedenlerin mekanlarının cennet olmasını diledi. Hayatlarını kaybedenlerin ailelerine, anne, baba, eş ve çocuklarıyla millete başsağlığı dileklerini ileten Gül, maden ve yeraltında alınteri akıtarak, rızık için çalışmanın kutsal olduğunu vurguladı.
Gül, facianın ardından elden gelen her şeyin yapıldığına dikkati çekerek, kurtarma çalışmalarının ziyaret ve incelemelere rağmen kesintisiz devam ettiğini belirtti. Olayın haber alındığı anda işin vehametinin anlaşıldığına ve devletin de bütün imkanlarını seferber ettiğine dikkati çeken Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef kaybımız büyük. Her ailenin, her canının acısı, hepimizin acısıdır. Şunu herkesin bilmesini isterim ki bir kişi, bir kişidir. Bir kayıp o ailenin kıyameti demektir. Dolayısıyla "Acı büyüktür, bu acı hepimizin acısıdır, çok büyük bir faciayla karşı karşıyayız. Yaraları sarmak için hepimizin el birliği içinde olmamız gerekiyor, büyük bir dayanışma göstermemiz gerekiyor. Millet olarak, Türk milleti bu dayanışmayı muhakkak gösterecektir."
Dünyanın birçok yerinden başsağlığı mesajları geldiğini, acıları paylaşarak yas ilan eden ülkeler bulunduğuna işaret eden Gül, "Bu acıların yaşanmaması gerekir. Bu acıları gelişmiş ülkeler minimize ettilerse, yaşamıyorlarsa artık, biz de kurallarımızı tekrar gözden geçirmeli, yapılması gereken tedbirleri tekrar hep almalıyız. Bu doğrultuda Devlet Denetleme Kurulu (DDK) olarak tavsiyelerimiz var. Eminim ki bunlar da ışık tutacaktır, bu düzenlemelere" değerlendirmesinde bulundu.
Gül, bu acıların bir daha yaşanmaması için ne gerekiyorsa hepsinin yapılacağını kaydederek, "Biraz önce verilen bilgilerde gördüm ki bu olayla ilgili hem idari hem diğer her türlü soruşturmalar başlamış, titizlikle muhakkak ki bunlar da devam edecektir" diye konuştu.
Madencilerin, eşleri, çocukları, anne ve babalarına Allah'tan sabır dileyen Gül, "Buralardan alacağımız derslerle bir daha bu acıları yaşamamak için de ne gerekirse bunların muhakkak ki yapılması şarttır. Devletimiz, hükümetimiz bu acılara bir nebze de olsa merhem olmak için, ailelere yardım için ne gerekiyorsa yapacaktır" dedi.
"Bir kez daha milletimizin başı sağolsun. Bütün ailelerin acılarını ayrı ayrı paylaştığımı bir kez daha paylaşmak istiyorum" diyerek bitiren Gül, madenden ayrılmadan önce yanına gelen acılı bir madenci yakınıyla konuştu.
