Almanya Stuttgart'ta yaşayan iki işadamı, Konyalı Mustafa Göğüş ve Bayburtlu Binali Özoğur. Biri Alevi, diğeri Sünni 400 yıl evvel bozulan ve son 80 yılda ise iyice çığrından çıkan bir ilişkiyi onarmak adına şahane bir girişimde bulundu.
"Anadolu Alevisi, Anadolu Sünnisi... Hepsinin gönlünde Ehl-i Beyt Sevgisi..." adı altında bir iftar düzenleyen bu iki işadamının iftarına katılan Sabah Gazetesi yazarı Sevilay Yükselir iftara katılan insanların feryadına tanıklık etti.
İşte bu topraklara ait olduğunu hisseden herkesin dikkatle okuması gereken satırlar:
Önce sazla deyişler çalındı. Sonra Kuran-ı Kerim'den ayetler okundu. İmam ezanı okuduktan sonra ise bir Alevi Dede'si lokma için dua istedi.
Ve bütün bunlar olurken de bir yandan da barkovizyondan kardeşliğimizi, birliğimizi ve bütünlüğümüzü anlatan hadisler, güzel sözler yansıtıldı.
Çok güzeldi her şey. Çok anlamlı. Çoğu Alevi belki de ilk kez katılmıştı böyle bir iftar sofrasına. Çoğu Sünni ise belki ilk kez Alevilerle böyle bir program için bir araya gelmişti.
Gördük ki yakınlaştılar. Ve birbirlerini anlamaya çalıştı insanlar. Konuşmalar yapıldı. Sorunlar dile getirildi.
Türkiye'den gelen davetliler arasında Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Alevi İlahiyatçı Profesör Doktor Osman Eğri de vardı. Cemevinin Alevi'nin olduğu kadar Sünni'nin de olması, Caminin Sünni'nin olduğu kadar Alevi'nin de olması gerektiğine işaret eden Eğri çok çarpıcı bir noktaya da dikkat çekti konuşmasında.
Pazarcık'taki bir cemevi dedesinin; "Çocuklarımız ateist oluyor. Çocuklarımızı sokaktan kurtarmak istiyoruz. Onları bir çatının altında, bir pir-i mürşidin huzurunda, görgüden, erkandan geçerken, ikrar verirken, dar çekerken görmek istiyoruz. Kur'an ayetlerini dinlesin, salavatlara iştirak etsin istiyoruz. Cemevlerimize bir statü verilmezse, sahip çıkılmazsa bizim çocuğumuza kim sahip çıkacak?" isyanını yönetenler tarafından muhakkak algılanması gerektiğine dikkat çekti. "Biz birbirimize sahip çıkmazsak, kimse bize sahip çıkmaz!" diyen Eğri'ye ben de sonuna kadar katılıyorum.
Çünkü gerçekten de durum içler acısı!