Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, adli yıl açılışı törenine, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşması halinde katılmayacağını açıklamasıyla ilgili "Başkanlar Kuruluna konuyu götürüp, sonucu kamuoyuyla paylaşacağız" dedi.
Alkan, , adli yıl açılış törenlerinin, cumhurbaşkanının onurlandırdığı, devlet ricalinin katıldığı ve bu vesileyle yargının sorunları ve çözüm önerilerinin dile getirildiği organizasyonlar olduğunu söyledi. Bu törenleri çok önemsediklerini dile getiren Alkan, adli yılın açılışıyla ilgili yasada ve iç yönetmelikte düzenlemeler bulunduğunu hatırlattı.
Alkan, Yargıtay Kanunu'nun 59. maddesi ile Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 78. maddesinin, adli yıl açılış töreninde Yargıtay başkanının bir açılış konuşması yapacağını ve konuşmanın içeriğini, törenin gündemini Yargıtay Başkanlar Kurulunun belirleyeceğini öngördüğünü anlattı.
Bu doğrultuda bu yılın temmuz ayında 2014-2015 adli yılının açılış töreniyle ilgili Başkanlar Kurulunu topladıklarını belirten Alkan, Kurulun, Yargıtay başkanının konuşmasının içeriğini ve hangi konulara temas etmesi gerektiğini belirlediğini kaydetti. Başkanlar Kurulunun ayrıca törene kimlerin katılacağını da tespit ettiğini anlatan Alkan, şunları söyledi:
"Bu bağlamda, törende benim konuşmanın yanında 1943 yılından beri yapılagelen ve bir gelenek halini alan adli yıl açılışlarında Barolar Birliği Başkanının da konuşması öngörüldü. Bu doğrultuda Sayın Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na 1 Eylül'de yapılacak tören için davetiye gönderilmiş oldu."
"TBB başkanın konuşma süresinin Yargıtay başkanınından uzun olmaması kararlaştırıldı"
Alkan, Danıştayın kuruluş yıl dönümü töreninde, Feyzioğlu'nun Danıştay Başkanı Zerrin Güngör'den daha uzun süre konuşması nedeniyle törende istenmeyen gelişmeler yaşandığını söyledi.
Başkanlar Kurulunda bu konuyu da ele aldıklarını anlatan Alkan, şunları kaydetti:
"Bu konuyu da tartıştık ve Barolar Birliği başkanının konuşması gerektiği sonucuna varıldı. Ancak konuşma süresinin kesinlikle Yargıtay başkanının konuşma süresinden fazla olmaması, benim konuşma süremin yaklaşık yarım saat olması öngörüldü. Barolar Birliği Başkanının da süresinin buna eşdeğer olması kabul edildi. Biz Barolar Birliği Başkanına dünkü gelişme olmadan önce davetiyeyi gönderdik ve Başkanlar Kurulunun süreye ilişkin aldığı bu kararı da kendisine bildirdik.
İstenmeyen, zorunlu nedenlerle getirilen bu kısıtlamaya Barolar Birliği Başkanımızın uyacağını ümit ediyoruz. Ama bizim Barolar Birliği başkanının konuşmasının içeriğine herhangi bir şekilde müdahale etmemiz söz konusu değildir. Aksinin kabulü bizim her zaman savunduğumuz ve evrensel bir ilke olan ifade özgürlüğü sorununa yeni bir sorun katar. Bu nedenle maddi ve manevi sorumluluğu sayın Barolar Birliği başkanına aittir diyoruz.
"Yeni bir durum oldu"
Alkan, Başbakan Erdoğan'ın, adli yıl açılış törenine, TBB Başkanı Feyzioğlu'nun konuşması halinde katılmayacağı yönündeki açıklamasından sonra yeni bir durum olduğunu dile getirdi.
Gelinen nokta itibarıyla yeni bir değerlendirme yapma ihtiyacı hissedildiğini söyleyen Alkan, "Ben bunu kişisel bir kararım olmadığı için yine yetkili olan Başkanlar Kuruluna götürüp onların düşüncesini aldıktan sonra vardığımız sonucu kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyorum. Şu anda geldiğimiz nokta budur. İnşallah iyi bir nokta çıkar" diye konuştu.
"Alınan kararlar kurumsal bir düşünce açıklamasından ibarettir"
Başkanlar Kurulundaki üyelerinin tatilde olduğunu, bazılarının yurt dışında bulunduğunu söyleyen Alkan, şöyle devam etti:
"Fiilen belki toplamakta sıkıntı olabilir. Ama arkadaşlarımızın büyük çoğunluğunun bu davete icabet edeceğini düşünüyorum. Çünkü adli tatilin de sonuna yaklaştığımız için muhtemelen arkadaşlarımız Ankara'ya dönmek üzeredir. Eğer bu şekilde toplantıya şu veya bu mazeretiyle katılamayacak arkadaşlarımız olursa bugünkü iletişim vasıtalarıyla kendilerinin bu konudaki düşüncelerini alıp Başkanlar Kurulunda arkadaşlarıma gıyaplarında katılamayanların düşüncelerini aktaracağım. Konu Başkanlar Kurulunda değerlendirilecektir. Kamuoyunun şunu bilmesi lazım ki bu konu Yargıtay Birinci Başkanının bir tasarrufu, kişisel düşüncesi değildir. Alınan kararlar tamamen kurumsal bir düşünce açıklamasından ibarettir."
