Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, 3 Temmuz 2011'de başlatılan "futbolda şike" soruşturmasının, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "kumpası" olduğunu ilk günden beri söylediğini ancak kimsenin bunu algılayamadığını savundu.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki salonda görülen "Futbolda şikede kumpas" davasının ilk duruşmasına katılan Yıldırım, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Şike soruşturmasıyla ilgili, "Zamanında biz 'FETÖ yaptı. FETÖ bu işin içinde.' dediğimizde gülüyorlardı." ifadesini kullanan Yıldırım, "O gün Metris'te görevli, buraya tayin olmuş kişilerle konuştuk. 'Geldiğin gün söyledin, giderken yine söyledin' diyorlar. Biz bunları söyledik ama kimse bunu algılayamadı. Zaman içinde gördük ve 15 Temmuz'da Türkiye Cumhuriyeti'ni karanlığa götürecek bir hadise yaşadık." diye konuştu.
Yıldırım, Yargıtay'ın şike davasındaki kararını hala açıklamadığını belirterek, şunları söyledi:
"2011'den bu yana Fenerbahçeli yöneticiler olarak hayata konsantre olamadık. Yargıtay'da davanın sonuçlanması için bekledik ama hala karar gelmedi. Yargıtay kararı sonuçlanmadığı için içeride biri 'Suçlular' diye bağırıyor. Yaptıklarını biliyorlar ama kendilerini kurtarmak için bunu söylüyorlar. Artık 4 sene oldu. Bu süreç içinde Yargıtay olumlu veya olumsuz kararını vermeli. Zannediyorlar ki ben ve arkadaşlarım, süreç uzasın diye Yargıtay kararını istemiyoruz. Hayır. Belki de Yargıtay kararı çıkmadan karar vereceğiz. O noktaya geldik. Bu süreci yaşamak bizler ve ailelerimiz için zor oluyor. Demokles'in kılıcı gibi kafamızda duruyor. Bir şey olmaz, her şey meydanda ama bunun bir karar haline gelip bizlere tebliğ edilmesi gerek ki bizler de rahatlayıp mücadeleyi daha iyi yapalım."
- "Türkiye Futbol Federasyonu nerede?"
Aziz Yıldırım, FETÖ ile mücadelelerini sürdürdüklerini belirterek, Türkiye Futbol Federasyonu, kulüpler ve Kulüpler Birliği Vakfını davaya müdahil olmaya davet etti.
Fenerbahçe'den başka hiçbir kulübün FETÖ'den şikayetçi olmadığını ileri süren Yıldırım, şöyle devam etti:
"2011'de yapılan operasyonda amaçları Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım olduğu için kısa çerçevede tuttular. Genişletmeden operasyonu bitirdiler. Çıkan kanunun 1,5 ay sonra, ligler bittikten sonra uygulanması lazımdı. Kanun yayımlandığı gün yürürlüğe girdi, çünkü tezgahı öyle hazırladılar. Kumpası hazırladılar ve uygulamaya soktular. Fenerbahçe'den başka hiçbir kulüp FETÖ'den şikayetçi değil, neden? Federasyon, davalarımız devam ederken avukat gönderdi, davacı olarak takip etti. Eğer haksız çıksaydık, onlar da bizden davacı olacaktı. 2011'de yapılan hadise Türk futboluna darbe vurmadı mı? Tüm dengeleri bozdu. Yurt dışında Türkiye'nin itibarı zedelendi. Türkiye Futbol Federasyonu nerede? Herkes FETÖ'den korkuyor. Biz korkmuyoruz. Fenerbahçe yöneticileri aslanlar gibi... Bizimle suçlanan insanlar bugün salona geldi. Hepsi burada gereken cevabı veriyor. Nerede kulüpler, kulüpler birliği..."
Yıldırım, "Futbolda şikede kumpas" davasının, kendisinin veya Fenerbahçe'nin değil Türkiye'nin davası olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Şikayetçiyiz. Bunlardan şikayetçiyseniz, buraya geleceksiniz. Bu ülkeyi karanlığa götürdüklerine inanıyorsanız, geleceksiniz burada suçlamanızı yapacaksınız ve onlara karşı haklılığınızı ispat edeceksiniz. Herkes korkup kaçıyor. Biz sonuna kadar buradayız. Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda mücadele ediyor. Her türlü kavgasını yapıyor. Biz de Fenerbahçe olarak yapacağız. Ben Fenerbahçe Kulübü Başkanı olayım veya olmayayım ama yine de yapacağım. Kimse korkmasın. Bu, ne Aziz Yıldırım'ın ne de Fenerbahçe'nin davası. Bu Türkiye'nin davası. Bütün kulüp başkanları, kulüpler, hakemler, basın mensupları, zamanında onlara bulaştırılmak istenmişse bu davada taraf olmalı. Kaçmasınlar, korkmasınlar. Herkes 'bir gün bunlar bir şey olur' diye düşünüyor. Bir şey olmazlar."
- "Beşiktaş Kulübü nerede? Neden şikayetçi olmuyorlar?"
Aziz Yıldırım, Beşiktaş Kulübünü FETÖ'den şikayetçi olmaya davet etti.
Siyah-beyazlı kulübün şikayetçi olmaması durumunda şike yaptığını kabul edeceğini savunan Yıldırım, "Para vermişler. İddianamede yazıyor. Para verdikleri belli ama 'Ben mağdurum' diyor. Neden 'Şikayetçiyim' diyemiyorsunuz, kimden korkuyorsunuz? Türkiye Cumhuriyeti arkamızda. O gün arkamızda kimse yoktu, bugün Cumhuriyet arkamızda. Adalet içinde, hukukun üstünlüğüne inanarak bir dava yapılacak. Neden korkuyorsunuz, Beşiktaş Kulübü nerede? Bizim eteğimizde dantel, süs yapmışlardı onları. Neden şikayetçi olmuyorlar? Gelin şikayetçi olun. Kaçıyorlar. Gelecekler, şikayetleri varsa yapacaklar. Yoksa susacaklar. Şike yapıp yapmama konusunda çıkıp haklılıklarını savunacaklar. Şikayetçi olmazlarsa savunamazlar. O zaman sen şike yaptın, korkuyorsun." şeklinde görüş belirtti.
Aziz Yıldırım, başka suçtan tutuklu eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve gazeteci Mehmet Baransu ile duruşmada yaşadığı tartışmanın sorulması üzerine, "Sakin duracak, ses çıkarmayacak insanlar, zannediyorlar. Tahrik etmek için, laf atıyorlar. Biz de gerekeni söyledik. Gerektiğinde yine söyleriz." diyerek sözlerini tamamladı.