İzmit Körfezi'nde müsilaj temizleme çalışmalarını inceledikten sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Kurum, Caddebostan'da başlattıkları "Türkiye'nin En Büyük Deniz Temizliği Seferberliği"nde ikinci haftayı geride bıraktıklarını söyledi.
Tüm Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren çevre problemine ilişkin kararlı şekilde adımları atmaya devam ettiklerini bildiren Kurum, "Bu çerçevede 7 ilimizde valilikler koordinasyonunda sahada bilfiil çalışmalarımızı yürütüyoruz." dedi.
Kurum, bölgedeki atık su arıtma tesislerinin takibi, deşarj istasyonlarındaki kriterlerin sürece göre değişimi, yönetmeliklerin revize edilmesi, izleme noktalarının 90'dan 150'ye çıkarılması, deniz yüzeyindeki temizliğin 7 ilde 24 saat esasına göre çalışılması gibi birçok eylemi hayata geçirmeye gayret ettiklerini vurguladı.
Kısa ve uzun vadede atılması gereken adımları atarken gerek organik bakterilerin denize bırakılması, gerekse teknik açıdan çalışmaları kurul bünyesinde takip ettiklerini aktaran Kurum, şöyle konuştu:
"Bu çerçevede pilot uygulamalarımızı gerçekleştiriyoruz. Bugün de 4'ü İzmit Körfezi'nde (Kumla Deresi, Kilez Deresi, Seka Park ve Tütünçiftliği) olmak üzere biri Pendik Marina'da 5 noktada daha önce Kanada'da uygulaması yapılmış, oradaki göllerde, akarsularda, nehirlerde başarılı olmuş, oralardaki alglerin azalmasına, yine oradaki yaşam kaynağının, oksijenin artarak devam etmesine imkan sağlamış bir çalışma var. Bu çalışmayı önemsiyoruz. Bu çalışma çerçevesinde denize hep beraber bıraktığımız cihazlarla denizdeki oksijen seviyesini artıracak adımları atıyoruz.
Bu cihazlar bulunduğu alanın 500 metre çapında, 30 metre derinliğinde yaklaşık 16 ila 26 hektar genişlikteki alana etki edebiliyorlar. Bu cihazlar aslında denizin yüzeyindeki gerginliği azaltarak atmosferdeki oksijenin daha fazla deniz dibine gitmesine imkan sağlıyor. Tamamen güneş enerjisiyle çalışıyor ve anlık verilerimizi bize iletiyorlar. Bir taraftan deniz yüzeyindeki gerginliği azaltarak denizin altındaki uygulamaya çalıştığımız eski ekolojik yaşama katkı sağlayacak, oksijen seviyesini artıracak çalışmayı pilot olarak şu an 4 bölgemizde yürüteceğiz. Bu çalışma 6 hafta sürecek. 6 hafta içinde denizdeki oksijen seviyesinin en az 8 miligram/litre olması öngörülüyor."
Bakan Kurum, şu anda denizin farklı noktalarında oksijen seviyesinin 2 miligrama kadar düştüğünü tespit ettiklerine dikkati çekerek, "Dolayısıyla oksijen seviyesini artırmamız, buradaki balık türlerinin yaşaması, oradaki canlıların yeniden yaşamlarını sürdürmesi, yine oradaki ekolojik yaşamın kendi düzeni çerçevesinde ilerlemesi adına önemli. Sonuçta bu müsilajlar aslında o ekolojik düzen içerisinde balıklar tarafından yenebiliyor ancak oradaki müsilajın çokluğu, oksijen seviyesinin azlığı, azot ve fosfor seviyesinin yüksek olması sebebiyle o ekolojik yaşam maalesef istediğimiz şekilde ilerlemiyor. Kısa vadede oksijen seviyesini artırarak, inşallah hem deniz yüzeyindeki yosunları, algleri, yine kötü koku ve görüntü üreten mikroorganizmaları da engellemiş olacağız. Başarılı olması halinde tüm Marmara'da da bu uygulamayı oluşturduğumuz Bilim Kurulu çerçevesinde yürütüyor olacağız."
"5 bin 306 metreküp müsilajı toplayarak bertarafını sağladık"Kurum, 8 Haziran'da başlattıkları seferberlikle sahada 1500 kişinin çalışmalarına devam ettiğini, illerde belediyeler ve valiliklerin koordinasyonunda çalışmaların sürüldüğünü vurguladı.
Temizlik çalışmalarına değinen Bakan Kurum, şunları söyledi:
"Gerek deniz temizleme araçlarıyla gerek kıyıda müsilajın toplanmasıyla birlikte bugüne kadar 5 bin 306 metreküp müsilajı toplayarak bertarafını sağladık. Bu da aslında şu açıdan önemli, hem görüntü kirliliğini hem koku kirliliğini gideriyoruz ve o müsilajla tabaka haline gelmiş deniz yüzeyinden onları alarak denizdeki yaşamın yeniden sürmesine imkan sağlamış oluyoruz, Aslında oraya güneş ışınlarımız gidiyor, denizimiz nefes alıyor. Oradaki canlılarımızın nefes alması adına önemli bir çalışma. Şu anda 72 tekne ve çok sayıda gerek karada gerek deniz yüzeyindeki ekip ve ekipmanlarla deniz temizleme seferberliğimiz devam etmektedir."
Bir taraftan da 7 ilde çevre denetimlerini, valiliklerle birlikte yürüttüklerini vurgulayan Kurum, bugüne kadar 5 bin 373 denetim gerçekleştirdiklerini, 97 tesise 13 milyon lira idari para cezası verdiklerini belirtti.
Bakan Kurum, 16 işletmeye de kapatma cezası verdiklerine değinerek, "Yaptığımız denetimlerle Yalova'da 3, Balıkesir'de 3, Tekirdağ'da 9, Kocaeli'de 1 işletme olmak üzere 16 işletme faaliyetten men edildi. Yani Marmara Denizi'mizin bu anlamda korunması, eski haline getirecek adımların atılmasını, 22 maddelik eylem planlarıyla hayata geçirmeye devam ediyoruz." dedi.
Yerel yönetimlerin atık arıtma tesislerinin inşasına imkan sağlayacak kanuni düzenlemeyi de hazırladıklarına işaret eden Kurum, bu kapsamda belediyelerin farklı alternatifler ve metotlarla atık su arıtma tesislerini kapasitesini ve teknolojisini iyileştirebileceklerini bildirdi.
Üniversitelerle oluşturdukları grupların, tüm Marmara'da belli noktalarda numune alınması ve arıtma tesislerinin takibinin yapılması suretiyle tüm Marmara'ya ilişkin çalışmalarını başlattıklarını aktaran Bakan Kurum, "Aldığımız numunelerle sürecimizi anbean takip ediyoruz. Sudaki oksijen seviyesini artırmak için koyduğumuz bu cihazları, gördüğümüz sürekli oksijen cihazlarıyla birlikte takibini yapıyoruz. Bu takip neticesinde de alacağımız veriler bizim için çok kıymetli. Bu noktada inşallah 4-6 hafta içerisinde bu neticelerimizi alıp, yine milletimizle paylaşıyor olacağız. TÜBİTAK MAM bünyesinde oluşturduğumuz hem akademisyenlerimiz hem hocalarımız hem bakanlığımız temsilcileriyle birlikte bu çalışmaları takip edeceğiz, Alacağımız sonuçlara göre de kısa vadede atacağımız adımlara yönelik önemli bir çalışma olacak, önemli bir destek olacaktır. " ifadelerini kullandı.