Türkiye'de günde ortalama 1200 ton baklava üreten, ramazan ve Ramazan Bayramı öncesinde bu oranı 3-4 katına çıkaran baklavacılar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle satış ve sipariş durgunluğu yaşıyor.
Koronavirüs salgını hayatın birçok alanında olduğu gibi yüzyıllardır süregelen ramazan ayı ve bayram alışkanlıklarını da değiştirdi. Türk mutfağının olmazsa olmazlarından tatlı ve baklavalara özellikle ramazan ayı ve bayramında yoğun ilgi gösteren vatandaşlar, salgın sürecinde bu gıdalara ilgilerini azalttı.
Her sene ramazanda ve Ramazan Bayramı'nda hummalı çalışma içine giren baklavacılar, bu senenin aynı döneminde "tatlı telaşı"ndan uzak günler geçiriyor. Farklı kesim ve lezzetlerde sundukları ürünlerle tatlıseverlerin ağzını tatlandıran baklavacılar, salgın nedeniyle talebin azalması neticesinde üretim kapasitelerini yarı yarıya düşürdü.
Bayrama sayılı günler kala eski yoğun günlerine kıyasla az sayıda vatandaşın siparişini hazırlamaya devam eden baklava ustaları, geçmişte tepsilerle satılan baklavanın bugünlerde kutularla satıldığına işaret etti.
"Tüketim ramazan ayında iki katına, bayramda 3-4 katına çıkıyordu"
Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği Başkanı Mehmet Yıldırım baklavacıların bu sene geçmiş ramazanlardaki yoğunluğu aradıklarını belirtti.
Koronavirüs pandemisi öncesinde bayramların baklavacılar için hep heyecanlı geçtiğini dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bayramlar bizim için hep heyecanlı olur, telaşlı olur. Özellikle ramazan ayı ve Ramazan Bayramı baklavacıların en yoğun olduğu zamanlardır. Bu sene maalesef koronavirüs sebebiyle o eski telaş, eski heyecan yok. Üretimde ciddi düşüşler söz konusu. Birincisi, insanların evde kalması, dışarıya çıkmaması; ikincisi, hafta sonları sokağa çıkma yasaklarının olması bizim işimizi de olumsuz olarak etkiliyor. Bayramda da sokağa çıkma yasağının devam edecek olması dolayısıyla eski işler tabii yok. Eskiye nazaran kıyaslarsak yüzde 50 düşüş var. Türkiye'deki günlük ortalama 1200 ton üretim kapasitesi var. Tüketim özellikle ramazan ayında iki katına, bayramda 3-4 katına çıkıyordu ama pandemi dolayısıyla maalesef normal üretimin yüzde 50'nin altına düştüğünü söyleyebiliriz."
Tüketimin azalmasının üretimi, üretimin azalmasının da çalışan sayısını etkilediğini anlatan Yıldırım, "Üretimin yüzde 50 düşmesi çalışan sayısını da mesai saatini de vardiya sayısını da düşürür. Eskiden gece-gündüz çalışılırdı, şimdi o eski yoğunluğu yok, bayramlaşma yok, ziyaret yok. Önceden ramazan ayı içerisinde, bayramlarda baklavayı tepsilerle satardık. Satışımızın aşağı yukarı yüzde 50'si tepsi olurdu bayramlarda. Şimdi 'tepsi siparişimiz yok.' diyebiliriz." ifadelerini kullandı.
"En çok tercih edilen tatlı fıstıklı baklava"
Bu süreçte birçok tatlı firmasının online satış sistemi aracılığıyla da hizmet verdiğine değinen Yıldırım, yurt içi ve yurt dışında kargo firmalarının hizmet götürdüğü, kargo uçaklarının ulaştığı her ülke ve kente tatlı gönderebildiklerine dikkati çekti.
Online siparişte ciddi manada artış yaşandığını, önceden yüzde 5'lerde olan paket kurye hizmetinin bugünlerde yüzde 25'lere ulaştığını kaydeden Yıldırım, "Burada avantajlı konumda olanlar kimler oldu? İnternet satış altyapısı olan, motosikletli dağıtım altyapısı olan, kargolarla anlaşmalı dağıtım altyapısı olan firmalar daha avantajlı oldu. Bazen toplantılarımızda ben bunun önemini anlatıyordum fakat bazı firmalar pek önemsemiyordu. Gelinen nokta şunu gösterdi ki artık böyle bir sistemin bütün firmalar tarafından muhakkak kullanılması artık elzem hale geldi." değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım, "Bu bayramda en çok tercih edilen tatlı klasik fıstıklı baklava. Bunun yanında ikinci sırada şöbiyet gelir ve son yıllarda artık halk arasında da belli kabul gören, 'saray tatlısı' dediğimiz ve halk arasında ismi 'midye baklava' olarak tanınan bir çeşidimiz var. Bu da şu anda iyi bir şekilde tüketiliyor." şeklinde konuştu.