Burdur Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitingde halka seslenen Başbakan Erdoğan, "Ey hoca Pensilvanya da durma. Bu ülkeyi senin vatanın Türkiye ise gel. Siyaset yapacaksan meydanda yap. Bu ülkeyi karıştırma" dedi.
İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
-Rabbim kardeşliğimizi inşallah daim eylesin.
-Eski Türkiye demek yeniden koalisyon dönemleri demektir, yeniden kriz demektir, kaos demektir, yeniden gerilim, bunalım demektir. Eski Türkiye demek yolsuzluk, yoksulluk demektir, yeniden yasaklara dönüş demektir. Eski Türkiye demek, içine kapanmış, iddiaları olmayan, hedefleri olmayan, projeleri olmayan dünyada esamesi okunmayan bir Türkiye demektir. 79 yılda 239 milyan dolar 11 yılda 800 milyar dolara çıkan bir Türkiye var.
- Sizin bu birliğiniz, sizin bu beraberliğiniz, sizin bu kardeşliğiniz, sizin yeniden büyük Türkiye anlayışınız buna fırsat vermeyecek. Bizi bölmek parçalamak isteyenler var. Paralel yapı virüsü bizim birliğimizi bölmek için ortaya çıktı ama başarılı olamayacaklar.
"ONLAR MONTAJCI"
- Onlar montajcı, montajcı. Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış, ama bunlarınki yatsıya kadar sürmedi, geldi bir saba rüzgarı bunu aldı götürdü, söndü.
-Bu CHP Türkiye'de ne menem işler çevirdi. Hep bunlardan yararlanarak Türkiye'de iktidar olmaya çalıştı. Halk bu partiyi hiçbir zaman iktidar yapmadı. Burdur'un yerel yönetimini bunlara emanet edecek misiniz?O nedenle çok çalışacağız. Gümbür gümbür çalışacağız.
-Bucak'a gelirsem. Uşak'ı ne yapacağız. Uşak'ta mitingimiz var. Ama Bucak hep gönlümde. Ben Bucak'ın sahlebiyle besleniyorum. Dünyanın her yerinden gelen misafirlerime Bucak sahlebi ikram ediyorum.
"TÜRKİYE'YE AĞIR BEDELLER ÖDETMEK İSTİYORLAR"
-Menderes'e hangi itiraflar atıldıysa bugün bize de aynısı ses kayıtları ve montajla yapılmak isteniyor. Türkiye'ye bir kez daha ağır bedel ödettirmek istiyorlar. CHP istese de istemese de Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılacak. CHP'nin İstanbul adayı İstanbul'un silüetini bozuyorlar diyor. Sorsanız ona silüet nedir diye bilmez. Takım elbise zanneder. Bunlarda iftira var, yalan var. Montajlarla rant sağlamaya çalışıyorlar.
"EY HOCA BU ÜLKEYİ KARIŞTIRMA"
- Bende düşünüyorum. Ankara'da bizde böyle birşey mi yapsak diye düşünüyorum. Yoksa vakıflara mı versem diyorum. Bunların hakkında da mahkeme açılacak. Biraz sabredin. Okyonus ötesindeki CHP'nin hocası CHP Genel Müdürünün eline bir montaj kaset tutuşturdu.
- Ey hoca Pensilvanya da durma. Bu ülkeyi senin vatanın Türkiye ise gel. Siyaset yapacaksan meydanda yap. Bu ülkeyi karıştırma. Ulusal güvenliğimizi tehdit etme. Bu iş artık istiklal mücadelesidir. Çok ciddi saldırılarla karşı karşıyayız. Bu saldırı benim şahsıma yönelik bir saldırı değildir. Benim aileme, ardaşlarıma ve hükümete değil. Türkiye'nin bağımsızlığına yapılan bir saldırıdır.
- Savcıya soruyorum, sen hangi ülke adına bu dinlemeleri yaptın Polise de soruyorum, tabii polis derken tüm polisleri değil bu işi yapanları kastediyorum, o dinlemeleri, ey polis sen hangi ülke adına yaptın Benim ülkemin, Türkiye Cumhuriyeti'nin en mahrem bilgileri başka ülkelerin adına çalışan casuslar tarafından dinleniyor, servis ediliyor ve bu ülkenin savcısı, hakimi hala buna kayıtsız kalıyor.
"HİZMET İÇİNDEKİ KARDEŞLERİM...
-Mavi Marmara şehitlerinin aileleri dahi dinleniyor. Bu alçaklığa bakarmısınız. Sizden bunları kim dinlemenizi istedi? Kime hizmet etmek için dinlediniz? Paralel yapının içinde çok halis insanlar var. Zekat verenler var. Dinimizi öğretiyorlar diyorlar. İnandılar. Ama hiç öyle çıkmadı.
-Hizmet içindeki kardeşlerime sesleniyorum. Bu paralel yapı büyük bir ihanetin içine girmiştir. Bu örgüt uluslararası ajanlar için çalışmış. Bu korkunç girişimi görmelerini istiyorum.
