Başbakan Erdoğan Bitlis'te yaptığı miting konuşmasında ağır göndermelerde bulundu. Erdoğan, "Alim sadece bilen değil, vatanını ve milletini seven kişidir. İnsanların yatak odalarını gözetleyip kaydedeceksin sonra da ben alimim diyeceksin" dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
-Kayseri'den Muğla-Muş'a gelirken Kırşehir'de meydana gelen kazada şehit memurlarımız için Allah'tan rahmet ailelerine başsağlığı diliyorum. Yaralı polislerimize acil geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Şehit polislerimizin ailelerine sabırlar diliyorum. Görevleri başında şehit olan polislerimizin mekanı inşallah cennet olur.
"DİK DURACAĞIZ AMA DİKLEŞMEYECEĞİZ"
-Biz hiçbir güç karşısında eğilmez yalnız rükuda eğiliriz. Dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz.
- Burada 5 parti birleşti. 5'ni bir araya getir 5 çürük yumurta. Biz 50 yıl öncesi isimleri iade ediyoruz. İsimlerle uğraşmak küçük insanların işidir. Biz büyük bir devletiz. Büyük devletler böyle şeylerle uğraşmaz.
"SAİD NURSİ ÜLKESİNİ TERK ETMEDİ"
-Said Nursi'ye büyük zulümler yaptılar. Bütün ömrü hapishanelerde ve sürgünlerde geçti. Talebelerine çok zulmettiler. Nursi hak bildiği yoldan dönmedi. Değerlerinden ödün vermedi. Talebe yetiştirmekten başka işi olmadı. Ülkesini sürgünlere hapislere rağmen terk etmedi. Yasaklanan toplatılan kitaplar özgürlüklerine kavuşuyor.
"PENSİLVANYA'DAKİ ŞAHSIN MASKESİ DÜŞTÜ"
- Pensilvanya'daki zatın maskesi düştü. Başbakan dine ve alimlere ağır hakaretler ediyor diyorlar. Bizim alimlere ve dine hassasiyetimiz bellidir. Alim sadece bilen değildir. Alim kendisini de bilen, hırslarını yenen, vatanını seven kişidir. Hem holding patronu olacaksın, hem fitne çıkaracaksın. hem de alimin diyeceksin. Milletin yatak odalarını görüntüleyeceksin sonra şantaj yapacaksın. Bunun neresi alim. Tarihte böyle bir alim var mı? Tarihte kendi ülkesine ihanet eden, fitne çıkaran alim gördünüz mü?
"BEN BUNLARIN İNANCINDAN DA ŞÜPHE EDİYORUM"
- Pensilvanya'daki zatın Said Nursi ile alakası yok. Onu hayatında bir kez görmüş değil. Ben bunların inancından da şüphe ediyorum! Benim diniminde böyle birşey yok. İnsanların mahrem görüşmelerini kaydederek, devlet sırlarını kaydederek ne yapmaya çalışıyorsun.
- Gerçek alimlerin, gerçekten hak için hizmet edenlerin işte bu yanlış kişilerle aralarına mesafe koymaları tarihi bir sorumluluktur. Kendisini hizmete, ilme, talebe yetiştirmeye adamış, gerçek cemaatlerin işte bu yanlış yollarla aralarına mesafe koymaları tarihi bir sorumluluktur. Derdi yardımlaşma olan, paylaşma olan, mazlumlara yardımı olan samimi yapıların işte bu holdinge dönüşmüş, kirli ilişkilere batmış,kirli işler yapanlarla aralarına mesefa koymaları insani ve vicdani bir sorumluluktur.
"PENSİLVANYA AÇIK AÇIK BUNU DİYOR..."
- Şu anda artık açık açık ne diyor Pensilvanya? 'Oyunuzu AK Parti'ye değil, CHP'ye verin, MHP'ye verin, BDP'ye verin' diye telkin yapıyor, yurtlarda, evlerde ikna odalarında zulüm yapıyorlar. Fakat bu CHP Genel Başkanında yüz olsa bu Pensilvanya ile zaten hareket etmemesi lazım. Bu Pensilvanya'daki zatta Said-i Nursi'ye zerre kadar vefa olsa işte o da bu CHP ile ortak hareket edemez. Ne diyorlar? 'Arabanın sağ tekeri bozulduysa sol tekerle devam edin.' Ondan sonra ne olur, şarampole yuvarlanır gidersin, olacak olan budur.
- Kapı kapı dolaşmaya var mısınız? Bizim ablalarımız abilerimiz sizlersiniz. Seçime çok az kaldı. Bitlis lafa değil icraata bakıyor. 30 Mart'ta bunlara gereken cevabı vereceğiz. Bu seçim artık genel seçime dönmüştür. Burada belediye başkanına oy veriyorken AK Parti'ye oy verdiğinizi bilin. 30 Mart akşamı üzülecekler ne yaptıysak oyları düşüremedik diyecekler. 17 Aralık, 25 Aralık tutmadı. Tutar mıya! Ah şu benim kızlarım İmam Hatip okullarına dahi başörtülü gidemiyordu. Başı açık başı örtülü herkes okula gitsin dedik. CHP ve MHP'nin böyle bir derdi yok ki!
- Bu dünyada hiçbir zaman zalimler bitmeyecek. Ama biz Said-i Nursi'nin ifade ettiği gibi 'yaşasın zalimler için cehennem' diyeceğiz.