Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde en çok merak edilen konulardan biri de eğer Başbakan cumhurbaşkanı olursa partinin başına kim geçecek ve kim Başbakan olacak. Kafaları meşgul eden bu soruya Başbakan Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan cevap verdi.
Yeni Şafak'ın sorularını cevaplayan Akdoğan, "AK Parti'ye belli isimlere endeksli bir parti gibi bakmak bu büyük kadroya saygısızlık. Partinin başına gelecek kişiye de 'emanetçi' demek doğru değil. İsimler değişir ama hareketin lideri bellidir. Sonuçta bu kadro ülkeyi yönetmeye devam edecek" dedi.
AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayı yarın açıklanacak. Başbakan Erdoğan'ın köşk için açıklanacak isim olması bekleniyor. Yarın AK Parti tarafından açıklanacak isim hangi aşamalarla belirlendi?
2007 yılındaki aday belirlemeyle ilgili yaşanan sürecin bir benzeri yaşandı. Geniş katılımlı bir istişare yürütüldü. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları, milletvekilleri, il başkanları, belediye başkanları, kurucular hatta büyük kongre delegeleri görüşlerini ortaya koydular. 'AK Parti ailesi' dediğimiz yapı içinde bulunan herkesin görüşleri alındı. Başbakanımız parti dışında büyük STK gruplarıyla da görüşmeler yaptı. Öte yandan TBMM'de grubu bulunmayan partilerle de görüşüldü. Böylece herkesin kanaati alınmış oldu. Sadece kimin aday olacağı değil, ülkenin geleceği açısından sürecin tüm boyutları ele alındı.
PARTİ "ERDOĞAN" DEDİ
İstişarelerde hangi isim öne çıktı?
Kim olmalı sorusunda siyasi hareketin liderinin ön plana çıkması doğaldır. Parti içindeki yoklamalarda da elbette ki Tayyip Erdoğan ismi ön plana çıktı. Mesele AK Parti'de niçin genel başkanın adının öne çıktığı değil, diğer partilerde bunun olamadığıdır. Muhalefet partileri saydıkları kriterlere uygun bir ismin partilerinde olmadığını ortaya koymuş oldular. Genel başkanların aday olamaması da, onların önerilmemesi de kendileri açısından çok hazindir.
Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması durumunda AK Parti'de bir sarsılma veya kriz olmasını bekleyen çevreler var. Böyle bir ihtimal öngörüyor musunuz?
AK Parti'ye belli isimlere endeksli bir parti gibi bakmak bu büyük kadroya da, partiyi kurumsallaştıran liderliğe de saygısızlıktır. Tayyip Erdoğan AK Parti'yi kurumsallaştırmıştır. En ufak bir rüzgarla eğilip bükülür diye bakmak bir kere Erdoğan'a saygısızlık olur. Erdoğan bu hareketi ilmek ilmek dokudu ve bir noktaya getirdi. Ve ortada güçlü bir siyasi yapı var. Bu yapı hâlâ toplumda büyük bir ümit kaynağı. Bir hareket, toplumda karşılığı varsa, ümit aşılıyorsa uzun yıllar var olacak demektir.
HAREKETİN LİDERİ BELLİ
Erdoğan Köşk'e çıkarsa, AK Parti'de yaşanacak olan bir lider değişikliği midir yoksa başka bir şey midir?
Aslında sistemi yeniden tanımlıyoruz. Cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle birlikte sürece yeni bir parametre girmiş oluyor. Sistemin işleyişinde bir yenilik olacaktır diye bakmak lazım. Bu siyasi hareketin lideri bellidir. Bu siyasi hareket, lideri ve kadrolarıyla Türkiye'yi yönetmeye devam edecektir. Ve 2023 vizyonunu da lideri ve bu kadrolarıyla birlikte gerçekleştirecektir. Bu yüzden birisi bir yere gidiyor, terk ediyor gibi ifadeleri de uygun bulmuyorum. Bu hareketin lideri ve kadroları Türkiye'yi yönetmeye devam edecektir.
GÜÇLÜ BİRİ GELİR
Başbakan olacak kişinin 'emanetçi' bir isim olacağı yönündeki yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?
AK Parti gibi büyük ve güçlü bir partinin başına gelen genel başkan ve başbakan her zaman güçlü bir isim olur. Bu parti güçlü bir siyasi harekettir ve güçlü siyasi hareketin başına gelen kişi de güçlü bir kişi olacaktır. AK Parti'nin başına gelecek kişiyi emanetçi vb. ifadelerle küçümsemek doğru bir yaklaşım değildir. Partinin başındaki isim değişir ama hareketin lideri bellidir.
İsim üzerinde çok spekülasyon yapılıyor. Genel başkan için bir hazırlık var mı?
AK Parti'deki arkadaşlarımızdan herhangi birisi muhalefetin genel başkanlarından daha tecrübeli ve daha birikimlidir. Bu özelliklere sahip çok sayıda isim vardır ve bu kadrolar ülkeyi yönetecektir. Burada isimlere takılmamak lazım. İsimler üzerinden bir başbakanlık tartışması açmak cumhurbaşkanlığı seçimlerini gölgeler. O zaman siz iki kişiyi oylamaya sokmuş olursunuz.
KARARI PARTİ VERİR
AK Parti'nin önde gelen bazı isimlerinin açıklamalarını nasıl okumak gerek?
'Gönlümden şu isim geçiyor, filan kişi olsa' gibi açıklamalar oldu. Ben bunların doğru olduğunu düşünmüyorum. Çünkü ortada kocaman bir AK Parti ailesi var, bu kararı bu büyük camia ve kadro verecektir. Biz meseleyi dava olarak görüyoruz. Değer sistemimiz, kişiselliği, hesapçılığı ve buna benzer duyguları hep arka plana atmayı öğretti. Biz siyaseti kişisel kariyer planlaması olarak görmedik. AK Parti'nin temel şiarı 'Türkiye kazanacaksa, biz kaybetmeye razıyız' şeklinde oldu. Biz bırakın kişisel menfaatleri; AK Parti'yi, kendi partimizi bile Türkiye'nin menfaatlerinin önüne koymadık. Kişisel ikbal, hırs AK Parti'nin ahlaki dokusu içinde yeri olmayan kavramlardır.
Başbakan gücünü koltuktan almıyor
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle Çankaya Köşkü'nün konumu da değişiyor. Yeni durumu nasıl yorumlarsınız?
Halkın seçtiği cumhurbaşkanı kavramının içinin nasıl doldurulduğu ilk kez olacağı için çok önemli. Bu süreci Yeni Türkiye'nin inşası sürecinde önemli bir kilometre taşı olarak görüyorum. Yeni Türkiye kurulurken sistemin de yeniden yapılandırılması olarak algılıyorum. Muhtemelen bundan sonra sistem tartışmaları da olacaktır. 'Erdoğan Köşk'e çıkarsa çıksın ama hiçbir şeye karışmasın arkasına bakmasın' şeklinde bir yaklaşım doğru bir yaklaşım değildir. 'Erdoğan bütün yetkileri, kontrolü eline alacak, padişah yetkileri kullanacak' şeklinde kaygılar pompalamak da doğru değil. Bu ikisi de yanlış.
Peki nasıl bir cumhurbaşkanlığı yönetimi olacak?
Tayyip Erdoğan ülkenin geleceğine yön verecek siyasi etkisini zaten oturduğu koltuktan almıyor. Erdoğan siyasi yasaklıyken de Türk siyasetine etki yapıyordu. Belediye başkanıyken bütün şehirlerde genel başkan gibi karşılanıyordu, bir özgül ağırlığı vardı. Erdoğan oturduğu koltuğa hapsedilecek veya gücünü o koltuktan alıyormuş gibi lanse edilecek bir isim değildir. Erdoğan hangi makamda olursa olsun ülkenin geleceğine, siyasetine etki eder. Hiç kimse onu bir makama hapsederek hiçbir şeye karışma diyemez. O zaten bu etki gücüne sahip ve bu gücünü de koltuktan almıyor. Ülkenin geleceğinde Erdoğan'ın etkisi, gücü kaçınılmazdır. Cumhurbaşkanlığı halihazırda önemli yetkilerle donanmış etkili bir makamdır. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı daha etkili olacaktır, eğer Erdoğan olursa bu etki gücü daha da artacaktır. Ancak Erdoğan anayasada olmayan hiçbir yetkiyi kullanmaz, anayasada var olan yetkileri usûlünce sonuna kadar kullanması da doğaldır.