ÖNE ÇIKANLAR :
GÜNDEMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 29 Nisan 2013 Pazartesi 12:30

Başbakan o illeri istedi

Başbakan o illeri istedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam kampında 30 büyükşehir belediyesini almak istediğini açıkladı.


Başbakan Erdoğan, AK Partili il ve ilçe başkanlarına ''30 büyükşehir belediyesini kahir ekseriyetiyle almamız gerekir'' dedi.

AK Parti Kızılcahamam kampı başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partililere hitap ediyor.

Konuşmasından satırbaşları...

76 milyonun emanetini omuzlarımızda taşıyoruz. Üyelerimizle oy verenlerimizin tamamıyla istişare yapmamız mümkün değil. Ancak bunu temsil yoluyla gerçekleştirmek zorundayız.

Arkadaşlar altını çizerek söylüyorum siyaset pasif zaman anlayışıyla yapılmaz. Siyaset aktif zaman anlayışıyla yapılır. Aktif zamanını bu işe ayıramayanlar zaten siyaset yapmasınlar. Zaten işlerimi tamamıyle bitireyim akşam geçerken de parti teşkilatına uğrayayım dersek bu siyaset olmaz. Biz bunu farklı ele almalıyız. Bu işe ciddi manada zaman ayıracağız. Ve zaman ayıracak arkadaşlarla bu yola yürümeliyiz.

Yapmak istediklerimiz nedir. vatamn topraklarını en önde modern çağa çıkarmaktır. Yapmak istediğimiz Türkiye Cumhuriyeti'ni muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaktır. Onun için aktif zaman anlayışıyla bu işi yapacağız. Ve 11 ay sonra yapacağımız seçimlerde de AK Parti alacağı oylarda silip süpürecek.

"30 BELEDİYEYİ DAHA ALMAMIZ LAZIM"

Yerel seçimlerde 30 büyükşehir belediyesinin çoğunluğunu almamız gerekir. Bu konuda kararlı olmalıyız. Ve bizim Türkiye'deki istikarar çizgimizin farklı esmesi lazım. Bunun için de il ve ilçe başkanlarımız bu işin lokomotifidir.Buraya bu geniş katılımlı toplantıda çınar misalini sunmak isterim. Zira çınar ağacı hem Selçuklu devletinde Hem Osmanlı'da hem Türkiye Cumhuriyeti'nde geçmişin bugünün ve istikbali anlatmak için kullanılmıştır.

Öncelike kökleri derinlerde olan çınardır. Kökü derinde olmayanın gövdesi yere yakın olur. Kökü derin olmayan savrulur gider, uzun yaşayamaz. Biz çınar gibi besinimizi, gıdamızı özümüzü köklerimizden alacağız.

Çınarın kökleri tarih ise gövdesi bugün dalları ve yaprakları ise yarındır. Gövdeyi köklerden aldığımız gıda ile dallardan alacağımız umut ile ayakta tutacağız. 

Her birinizin görevi çok ama çok önemli. İlçenin nüfusu az olabilir. Uzak olabilir ücra olabilir. Ama farketmez. Her bir dal her bir yaprak gövdenin devamı için önemlidir. Nerede nefes alıp verebilen bir insan varsa sizin onun farkında olmanız daha da önemlisi onun sizin farkınızda olması gerekiyor.

"24 SAAT ÇALIŞACAĞIZ"

Siz kapılarınızı kapattığınız anda oraya ışık girmez. AK Parti'nin Genel Başkanı, yardımcıları, bakanları, milletvekilleri ne kadar sorumluluk taşıyorsa il başkanımız, belde başkanımız, sandık başkanlarımız o kadar sorumluluk taşır.

Bizim her kadememiz koltuk sahibi olmak için değil hizmet için bu makamdadır. Tek gayemiz millete hizmettir. Öyleyse 24 saatimizi sadece ve sadece millete hizmetle geçireceğiz. Hiçbir mazeret tanımıyoruz. Hiçbir engel tanımıyoruz. Mazereti olan bahanesi olan engeller karşısında korkan yılan ve yorulan hiç tereddüt etmeden yolu açmalı ve kanalları açık tutmalıdır. Boşa geçirecek tek bir saniyemiz yoktur. 

Gece başını yastığa koyduğunda bugün vatanım ve milletim için ne yaptım diye herkes kendini gözden geçirmelidir. Bakınız AK Parti siyaseti millete hizmetin bir aracı olarak görürken rakiplerimiz siyaseti makam elde etme çıkar elde etme olarak görüyor.

AK parti siyaseti hizmet yoluyla yaparken rakimlerimiz sembollerle sözlerle yapma yolunu seçiyor. Halkımız on yıllar boyunca devam eden gerilim ve slogan siyasetinden bugün de hazzetmiyor. Halkımız siyasetten bölücü bir dil değil birleştirici bütünleştirici bir dil bekliyor.

Kırıcı kaba bir dil değil, gönüller yapıcı gönülleri fethedici bir dil bekliyor. Bu AK Parti'nin bir yanağına vurana diğerini de çevireceği anlamına gelmez. Bu tepkisiz kalacağımız iftiraları yutacağımız anlamına da gelmez. Ancak tahrik dilinin tuzağına düşmeyeceğiz. Aldatan olmayacağız, aldanan da olmayacağız.

Siyasi partilerin üst yönetimiyle oy verenleri ayrı tutacak ve ayrı değerlendireceğiz. Su damlaya damlaya mermeri nasıl işliyorsa nasıl deliyorsa bizler de sabırla anlatamaya devam edeceğiz. Diğer siyasi partiler ayrımcılıktan medet umdular. Bu milletin arasında nifak sokulamadı Allah'a hamdolsun. Bütün gayretlere rağmen biz birleştirmek bütünleştirmek için sabırla tevazuyla vaziyetimizi yerine getireceğiz.

Türkiye için artık son derece kritik bir evredeyiz. 2014 yılı kritik sonuçların alınacağı bir yıl olacak. ilk olarak Mart ayında mahalli seçimler, yıl ortasında Cumhurbaşkanlığı seçimi ve anayasa için halk oylaması da gündeme gelecek. En kritik seçimlere hazırlanıyoruz. 3 Kasımdan beri yapılan seçimler bugünü temeli ilgilendiren seçimlerdi. O seçimlerde zaferlerimizle temeli sağlamlaştırdık. Demokrasinin hukukunu sarsılmas şekilde kuvvet kazanmasını temin ettik. Artık istikbale yoğunlaşacağız.

BAŞKANLIK SİSTEMİNDEN İLK  KEZ AÇIKÇA SÖZ ETTİ

Biz aldığı komutla hareket eden robotlar değiliz. Aynı gaye aynı hedef üzerinde kader birliği yapmış bir teşkilatız.

Ben anketlerde bir şeye dikkat ediyorum. Acaba AK Parti teşkilatı buna ne diyor. Örneğin çözüm sürecine destek vermede AK Parti tabanı ne diyor? Eğer AK Parti tabanı yüzde 100'e yakın destek vermiyorsa bir sıkıntı var. Ne yapmamız var il başkanlarımız ilçe başkanlarımız kendimizi check etmeliyiz. Neden biz kendimizi anlatamamışız demektir.

AK PARTİ TEŞKİLATINA ÖDEV!

Dünyada 100'ü aşkın ülke başkanlık sistemini kullanıyor. Turgut Bey de bunu önerdi. Ama araştırmalarda istediğimiz sonuç yok. Sizlere gönderilen broşürler demek ki okunmuyor, verdiğimiz mesajlar takip edilmiyor. Eğer bugün gelişmiş ülkeler başkanlık sistemi ile yönetiliyorsa demek ki bunda bir şey var. Parlamenter demokrasi başkanlık sistemişnde yoktur diyorlar. Kim diyor, muhalefet. Ama bugün herkes de var. ABD'de bugün çift dereceli hem kongre hem senato.

Partili cumhurbaşkanlığı dedik onu bile farklı yerlere çektiler. Başkanlık sisteminde başkan kral değildir ama bizdeki cahiller yalan söylüyor.

Öyleyse AK Parti'nin kendi tabanı da bu konuda bilgilenmeli. Gönderilen tüm o bilgiler Ar-Ge bilgimizin yaptığı eğitim çalışmaları vesairelerle çalışanların konferanslar dikkatle takip edilmelidir. 

ÇANAK ÇÖMLEĞİ KORUYORSUN DA TARİHİ KIŞLAYI NEDEN KORUMUYORSUN

Kanal İstanbul’la ilgili birileri gelip bize akıl veriyor “bu yanlış” diye. Ya arkadaş sen aklını kendine sakla.
Dört yıl gibi bir sürede üçüncü havalimanını bitireceğiz. Taksim Gezi Alanı dedik hemen karşı çıktılar. Kışlayı yeniden yapacağız dedik başta ana muhalefet partisi karşı çıktılar.

Ben de reddinize ret dedim ve sonra retlerine ret kararı çıktı. Yahu çanak çömleği koruyorsun da oradaki tarihi kışlayı neden korumuyorsun. Denizin kenarında üç beş çanak çömlek, üç beş çatal bıçak bulunmuş onu koruyorsun da bu tarihi binayı neden korumuyorsun.

O zaman ne dedik, “olacak” dedik, şimdi oluyor. Bu tabi kışla olmayacak. AVM, belki rezidans olarak hizmet görecek.

TOPÇU KIŞLASI AVM OLACAK

O zaman ne dedik, “olacak” dedik, şimdi oluyor. Bu tabi kışla olmayacak. AVM, belki rezidans olarak hizmet görecek.

Galataport, Haydarpaşaport hazırlanıyor… Yassıada bir demokrasi ve özgürlükler adası haline getireceğiz.

ŞEHİR MÜZESİ YAPACAĞIZ

Divan Oteli tarafında da bir şehir müzesi yapmak üzere adım atacağız.
Trafiği alta alıyoruz meydan yayalara kalacak. Yani insana kalacak.
Galataport, Haydarpaşaport hazırlanıyor… Yassıada bir demokrasi ve özgürlükler adası haline getireceğiz.

3. KÖPRÜNÜN TEMELİ BİR İKİ AY İÇİNDE ATILACAK

Boğaz’a üçüncü köprünün temelini önümüzdeki bir iki ay içinde atacağız. Kredi miktarlarını artırdık kredi faizlerini düşürdük. 

Ekonomide borçlu ülke olmak sizin imkanlarınıza bağlıdır. Bunlar hesapta bilmiyorlar. 

Dün lakabı çoban olanlar İşçi Partisi'nin bugün koyunu oldular.  Bu eski siyasetçiler kavga ediyormuş gibi yapıp statükoyu koruyordu. Şimdi tuzak bozuldu, maske düştü. Ellerindeki tek dal terördü. Şimdi o da bitiyor. 

Biz onların ittifakına değil, milletin ittifakına bakarız. Çözüm süreci içinde hiç kimsenin başını eğecek işler içinde değiliz. 

Biz kimseyle bu milletin menfaatlerini pazarlık konusu yapacak kadar alçalmadık.  

Şiddetin ve silahın çözüm yönetimi olmadığını bir kez daha anladık. 

Bu ülkede hangi başkana "Kürt kardeşim" ifadesini kullandı. Bizde ret politikası yok. 

KAYNAK:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER