Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Sayın Başbakanımız gibi namuslu, çalışkan, Allah'tan korkan, inançlı bir insanı iftiralarla yıpratmaya çalışıyorlar" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, partisince İstasyon Meydanında düzenlenen miting öncesinde vatandaşlara hitap etti.
AK Parti'nin 11 yıldan beri iktidarda olduğunu ve Türkiye'nin siyasi hayatında tek başına iktidara gelmiş ve bunu 3 dönem devam ettirmiş başka bir parti görülmediğini söyleyen Arınç, AK Parti'nin girdiği üç seçimden de oyunu arttırarak çıktığını anımsattı. Arınç, "Sandığa giden iki seçmenden birinin oyunu aldık ve tek başımıza iktidar olduk" dedi.
Elazığ'da da AK Parti'nin seçimlerde oylarını yükselttiğini ve referandumlarda da yüzde 60'ın üzerinde oy çıktığını hatırlatan Arınç, "Yani AK Parti'nin Elazığ'daki karnesine bakarsak 10 üzerinden 10 veriyoruz helali hoş olsun. Allah'a hamdolsun ki yeni bir mahalli seçime giriyoruz Mücahit Yanılmaz arkadaşımıza ve onun çok değerli mesai arkadaşlarıyla başımız dik, alnımız açık hesabımızı verdik ve yola devam ediyoruz" dedi.
AK Parti eski Milletvekili Hamza Yanılmaz'ı da rahmetle anan Arınç, kendisiyle dostluğu ve arkadaşlığının da bulunduğunu söyledi. Arınç, "Elazığ'a hizmet etti belediye başkanı olarak, milletvekili olarak bugünde hamdolsun onun gösterdiği çabaları sizler, kardeşi, kardeşleri aynı şekilde göstereceksiniz" diye konuştu.
"YOLA ÇIKARKEN DE VERDİĞİMİZ KARARDAN CAYMADIK"
Arınç, 11 yıllık dönemde önemli icraatlar yaptıklarını ve bu yaptıkları hizmetlerle ayakta durduklarını dile getirerek, "Bu hizmetlerle halk bizi seviyor ve takdir ediyor. Bugüne kadar ihmal edilmiş, arka planda kalmış gerek siyasi çekişmeler sebebiyle, uyduruk koalisyonlarla, sadece bakanlık paylaşmış olanları biliyoruz. Ama 11 yıldan bu yana işimiz sadece hizmet oldu, gücümüz sadece millet oldu. Yola çıkarken de verdiğimiz karardan caymadık" diye konuştu.
Arınç, 11 yıllık süre içerisinde çok büyük zorluklarla karşılaştıklarını bir kısmını herkesin bildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Eski adetlerle yine darbecilik, cuntacılık yapmak isteyenler oldu. Yine sivil hükümetleri göz-kaşlarla, muhtıralarla, bildirilerle korkutmak isteyenler oldu. Yine bu partiyi kapatmak isteyenler oldu. Yine bu partiyi içinden bölmek isteyenler oldu. Bu partiyi laiklik düşmanı, irticacı bir parti olarak gösterip bu ülkede bir düşman haline getirmek isteyenler oldu. Allah'a çok şükür hepiniz şahitsiniz, Hak da biliyor ki biz bunların hepsinin üstesinden geldik. Korkarak, yalvararak, alttan alarak değil. 'Sen yerinde dur, ben bu ülkenin seçilmiş hükümetiyim, emaneti milletten aldım sana bırakacak kadar korkak değilim' dedik. Hamdolsun başımızı öne eğmedik. Bugünlere böyle geldik. Ayrımcılıkları bu cesaretle kaldırdık. Başörtüsü zulmünü bu cesaretle ortadan kaldırdık. Bu ülkenin insanını doğusuyla, batısıyla Kürdüyle, Türküyle, Zazasıyla birbirine düşman etmek isteyenlere bu cesaretle karşılık verdik. Bin yıldan beri bu topraklar üzerinde birbirini kardeşçe seven bu güzel milletimizin beraberliğine bu inançla ortaya koyduk."
"Sizlerde cesaretli olmasaydınız bugünlere gelemezdik, sabırlı olmasaydınız bugünlere gelemezdik" ifadelerini kullanan Arınç, meslek liselerine zulmedildiğini, okulların kapatıldığını, üniversite sınavlarına girmek için duvar üstüne duvar örüldüğünü ve bunları ortadan kaldırdıklarını bildirdi.
"Herbirisini elimizin tersiyle ittik ve Türkiye'de toplumsal barışı kurduk" görüşünü dile getiren Arınç, "Bugün yaptığımız işler sadece sağlıkta yaptığımız reform değil, ulaştırmada yaptığımız reformlar değil, barajlar, göletler, enerjiler değil, Türkiye'nin her sektöründe ülkeye çağ atlatan çalışmalar değil, milletimizi millet yapma şuuruna tekrar kavuşturduk. İnanan, inandığı gibi yaşamak isteyen, inandığını haykırmak isteyen herkesin önündeki engelleri kaldırdık. Yasakları kaldırdık" dedi.
Arınç, halkın refah seviyesini on yıl öncesine göre artırdıklarını ulaşımda, sağlıkta önemli hizmetler yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"SSK mı devlet hastanesi mi derken 'Bağ-Kur'lu musun, memur musun' ayrımlarını yaparken bugün herkesin her istediği hastaneye elbette rahatlıkla gidebildiğini ve en iyi sağlık hizmetlerini aldığını görüyoruz. Bugün AK Parti'yi iki seçmenden birinin oyuna kavuşturan milletimiz şunu söylüyor, taksi şoförüne soruyorlar 'hangi partiye oy vereceksin', 'Ak Parti'ye'. 'Niçin AK Parti'ye?' şoförün söylediği çok güzel söz var, 'Çünkü ben bu ülkede başbakanın gittiği hastaneye rahatlıkla gidebiliyorum'. Artık hasta hizmetlerinde, sağlık hizmetlerinde başbakanla, şoför, esnaf arasında hiçbir fark kalmadı. Allah'a hamdolsun bunu başarmak muhteşem bir iştir."
"İNANÇLI BİR İNSANI İFTİRALARLA YIPRATMAYA ÇALIŞIYORLAR"
İki seçmenden birinin oyunun az bir oy olmadığını ve bununla ilgili araştırmalar yapıldığını, doktora ve yüksek lisans tezleri yapıldığını anlatan Arınç, şunları söyledi:
"Nasıl olur da bu parti aleyhindeki bütün cereyanlara rağmen en azından seçmenden ikisinin birisinin oyunu alabiliyor. Bakınız bu kadar kitaplara, bu kadar araştırmalara gerek yok. Size bir karikatür söyleyeyim, seçimden sonra bir yerde bir karikatür yayımlandı. Başbakanımız, aynen şu afişteki gibi yiğit adam, dimdik duruyor. Karşısında iki kişi var, biraz başları öne düşmüş. Başbakanımız onlara diyor ki, 'Söyleyin bakalım hanginiz bana oy verdi'. Şimdi buraya kadar doğru 'arkasından ne gelecek' diye merak ediyorsunuz. Bu iki kişiden birisi kim biliyor musunuz. Birisi Bahçeli, birisi Kılıçdaroğlu. Değerli arkadaşlar iş o noktaya geldi. Şimdi bakmayın bir sürü dedikodular, bir sürü iftiralar, bir sürü yalan dolanlar, bu partiyi küçültmeye çalışıyorlar. Sayın Başbakanımız gibi dürüstlük abidesi, namuslu, çalışkan, Allah'tan korkan inançlı bir insanı iftiralarla yıpratmaya çalışıyorlar. Hiçbirisine aldırış etmiyoruz. Hiçbirisine zerre kadar değer vermiyoruz. Biz insanımızı biliriz. Yaptığımız işler ortada, yapacaklarımız da ortada. Hepinizin bu iftiralar karşısında dimdik durduğunuza inanıyorum. Bu manzara bunu gösteriyor."
