Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde adaylar merakla beklenirken CHP ve MHP çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu açıkladı. Bazı kesimlerin ilgisini çekerken bazı kesimlerinde tepkisini çekmişti bu tercih. Eleştirenler arasına Can Dündar'da katılarak, "Genel seçim arifesinde bu intihar dalışına değer miydi?" dedi.
İşte Can Dündar'ın o yazısı;
CHP’de İhsanoğlu çatlağı
CHP içten içe kaynıyor. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığı, partiyi birbirine kattı. Adaylık başvurusu için milletvekili imzasının da şart koşulması, İhsanoğlu ismine karşı olanları isyan ettirdi. Adaylığı, “CHP’nin hepten sağa dümen kırmasının tescili” olarak görenler, buna alet olmak istemiyor.
Parti disiplini gereği kerhen imza atanlar kadar, “İsteyen imzalasın, istemeyenler serbest bırakılsın” diyerek uzak duranlar da var. Deniz Baykal’ın imza vermek istemeyenler arasında olduğu biliniyor. Kılıçdaroğlu’nun -muhtemelen Memduh Hacıoğlu’nun evindeki yemekte, Kemal Derviş’in önerisiyle ve hiçbir parti organına danışmadanİhsanoğlu’nu aday göstermesi, kendi genel başkanlığını da riske eden bir hamle olarak görülüyor.
MHP tabanından gelebilecek oylara karşın CHP tabanından kaçması muhtemel oylar ve küstürülecek seçmenler düşünüldüğünde, bir seçim yenilgisinde kaybeden sadece İhsanoğlu olmayacaktır. Erdoğan seçilirse CHP’de yine “Kurultay’a” sesleri yükselir. Genel seçim arifesinde bu intihar dalışına değer miydi?