İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca emniyetteki "paralel yapı" iddialarına ilişkin yürütülen "casusluk" soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve savcılıkça ifadelerine başvurulmasının ardından tutuklama talebiyle İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen 49 kişiden 16'sının sorgusu tamamlandı.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayının 6. katındaki mahkemede hakim İslam Çiçek, gece geç saatlere dek süren sorgulama işlemini, şüpheli Serkan Durmaz'ın da 16. kişi olarak sorgulanmasıyla sona erdirdi.
Diğer 33 kişinin sorgu işlemini sabaha erteleyen Hakim Çiçek, saat 10.00 itibariyle ilk olarak Yurt Atayün'ü sorgulamaya başladı. Atayün'ün sorgusunun diğerlerinden uzun sürmesi bekleniyor.
Bu arada, soruşturma nedeniyle adliyede bulunan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığını telefonla arayarak, yanındaki diğer bağımsız milletvekilleri İdris Naim Şahin, Hami Yıldırım ve İlhan İşbilen'le, şüphelilerin tutulduğu adliye nezarethanesinin fiziki koşullarını inceleme talebinde bulunduğu ve bu talebinin savcılıkça kabul edilmediği kaydedildi.
Adliye önünde gazetecilere açıklama yapan Tanal, şöyle konuştu:
"Hukuk kişilere göre değişmez, herkesi bağlar. Başbakan, 'Adil yargılamayı ihlal ediyor' diyor. Adil yargılamayı ihlal eden kendisi. Ceza infaz yasamıza göre, bayram günlerinde aile yakınlarının tutuklu veya hükümlüyü ziyaret hakkı var. Şu anda hukuksuz olarak gözaltında bulunan kişiler, bugün itibariyle görüşmek için Başsavcılığa dilekçe vermişler, reddedilmiş. Bu, yasalara aykırıdır. Fiili durumu, savcılık ve mahkemenin yarattığı ortadadır. Eğer mevcut yasal düzenleme uyarınca ifadeleri alınmış olsaydı ya tutuklanacaklardı ya da serbest bırakılacaklardı. Böylece bayramlaşma hakkından yararlanmış olacaklardı."
Eski İçişleri Bakanı, bağımsız Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde bekleyişlerini sürdüren şüpheli polislerin ailelerini ve yakınlarını ziyaret etti.
Orucunu ailelerle açtıktan sonra gazetecilere açıklama yapan Şahin, sorgusu süren polisleri "kahraman" olarak nitelendirerek, polislerin, dini örgütler dahil birçok illegal örgüte karşı operasyon düzenlediklerini ve bundan dolayı gözaltına alındıklarını ileri sürdü.
Şahin, "Bu adalet sarayları 17-25 Aralık'ta güvenilmezdi de bugün güvenilir mi? Bizim için bu adalet sarayları hala güvenilir. Ben de bir gün buraya geleceğim, İstanbul Belediyesindeki dosyalarım, Oslo ve İmralı için buraya geleceğim" dedi.
İdris Naim Şahin'e tepki
Öte yandan, adliyeye girerek şüpheli avukatlarıyla görüşen eski İçişleri Bakanı ve bağımsız Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin'e adliye çıkışında bir kişi tepki gösterdi.
"Sonsuza dek Erdoğan'ın arkasındayız" yazılı döviz taşıyan bu kişi, "İdris Naim sen kimsin, kendini ne sanıyorsun?" dedi.
Çevredekilerin müdahale ettiği söz konusu kişi, polisler tarafından olay yerinden uzaklaştırıldı.
İdris Naim Şahin de "Mahkeme ve yargılama devam ediyor. Memleketlerini seviyorlar" ifadelerini kullandı.
Baransu'dan "Adliyede tartaklandım" iddiası
Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne giren gazeteci Mehmet Baransu, polisler tarafından saldırıya uğradığını iddia etti.
Avukat Ömer Turanlı ile adliye önünde gazetecilere açıklama yapan Baransu, emniyetin foto film ekipleri tarafından görüntüsünün kaydedildiğini savunarak, şunları söyledi:
"20 yıldır gazetecilik yapıyorum. Balyoz ve Ergenekon davalarında bunlar yaşanmadı. Bizleri kameraya çekiyorlar. 'Niye çekiyorsunuz?' dedik, polisler bize saldırdı. Beni gözaltına almakla tehdit ettiler. 40 dakika bekledim, kimse gelip gözaltına almadı. Hürriyet'in, Habertürk'ün muhabiri vardı orada. Baro odasına sığınmak zorunda kaldık."
Polis eşlerinden açıklama
Öte yandan, sorgusu süren polislerin eşleri ve aileleri de gazetecilere açıklama yaptı. Osman Özgür Açıkgöz'ün eşi Zeliha Özlem Açıkgöz, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ı göreve çağırdığını belirtti. Açıkgöz, eşlerinin suçsuz olduğunu bildiklerini, hukuksuzluğa ve kötü muamelelere karşı sonuna kadar her türlü hukuki haklarını kullanacaklarını ifade etti.
Adaletin bir gün herkese lazım olacağını aktaran Açıkgöz, HSYK'ya, Yargıtay'a, Kamu Denetçiliği Kurumu'na, Meclis'te grubu bulunan partiler başta olmak üzere siyasi parti temsilcilerine, insan hakları derneklerine, tüm demokratlara ve Avrupa Parlamentosu'na, yaşanan hukuksuzlukları durdurmaları çağrısında bulunduklar
Adliyede bayramlaşma
Sorguları süren şüpheli polislerin adliye önünde bekleyen yakınları ile polislere destek için orada bulunanlar bayramlaştı.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nın bahçesinde bayram namazının ardından toplanan polis yakınları ve onlara destek verenler, birbirlerine karanfil verdi, şeker, çikolata ve tatlı ikram etti.
Çok sayıda TOMA ve çevik kuvvet polisinin bulunduğu adliye bahçesinde, gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan eski Emniyet Amiri Kadri Cemil Yiğit, gazetecilere yaptığı açıklamada, ilk kez böyle bir bayram yaşadığını belirterek, şunları söyledi:
-"Ailemin yanında değilim ama koskocaman bir ailenin yanındayım. Layık olmadığımız teveccüh var bize. Biz sadece işimizi yaptığımıza inanıyoruz. Hiç yaşamadığımız, yaşamak istemediğimiz şeyler bunlar. Bir tarafta bize İsrail ajanı iddiası varken susmak ağırımıza gidiyor, konuşmak zorunda kalıyoruz. 14 yıl oldu bu meslekte, ilk defa böyle bir mahkeme safahatına maruz kalıyoruz. Korkunç bir tablo, arkadaşlarımızın içerideki durumları. Cumhuriyet tarihinde böyle bir mahkeme süreci olmamıştır. Onların moralleri çok yüksek. Doğrunun yanında oldukları için sıkıntı çektiklerini biliyorlar ama bu onlara şeker şerbet geliyor."
Konuya ilişkin değerlendirmeler
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, soruşturmasıyla ilgili şunları kaydetti:
"Orada pek çok hadiseyi maalesef çarpıtarak kamuoyuna takdim ediyorlar. Tabii bu çarpıtmaların, karartmaların, bu soruşturmayı gölgelemek, etkilemek, milletimizin kafasında şüphe uyandırmak için yapıldığını tahmin ediyoruz. Ben buradan çarpıtan, karartan, başkalaştıran, kamuoyuna algı oyunu yapan herkese sesleniyorum. Türkiye bir hukuk devletidir, herkes hukuka güvenmeli ve hukukun sağlıklı işlemesine yardımcı olmalıdır" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık ise bazı milletvekilerinin emniyetteki "paralel yapı" operasyonu kapsamında gözaltına alınan zanlılarla fotoğraf çektirmesine ilişkin, "Buna halkın oyuyla seçilen hele hele kendi seçildiği partisinden istifa eden ve partisinin oylarını başka bir kanala kanalize eden bir veya birkaç milletvekilinin böyle bir davranış içerisinde bulunmasını kesinlikle doğru bulmuyorum. Bu yanlıştır. Bu yargıyı etkileme çabasıdır" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de "Cem Sultan başaramadı, Pensilvanya'daki zat da başaramayacak. Korkarım orada hayatını kaybedecek. Cenazesi Cem Sultan gibi 5 yıl orada kalsın istemiyorum. Biran önce Türkiye'ye dönsün ve bu sevdadan vazgeçsin. Türkiye Cumhuriyeti devletini hiç kimse paralel bir yapıyla ele geçiremez, halkın seçtiği mevcut iktidarı da görevden uzaklaştırmaz. Bunu herkes anlasın" diye konuştu.