CHP, cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar ve milletvekillerinin uymaları gereken siyasi etik kurallarını belirleyen, vatandaşların etik kural ihlallerine ilişkin başvurularını araştırmak üzere Siyasi Etik Kurulunun oluşturulmasını öngören kanun teklifini, TBMM Başkanlığına sundu.
İlk imza sahibinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun olduğu Siyasi Ahlaksızlıkla Mücadele ve Siyasi Etik Kanunu Teklifi'nde, CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç'un imzası da bulunuyor.
Teklif, cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar ve milletvekillerinin uymaları gereken siyasi etik ilkelerini belirliyor, TBMM'de Siyasi Etik Kurulu oluşturulmasını öngörüyor.
Teklif, milletvekilleri, bakanlar, cumhurbaşkanı yardımcıları ve cumhurbaşkanının görevleri devam ettiği sürece, devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinin katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda, devletten yardım sağlayan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikaların yönetim kurullarında görev alamayacaklarını, ücret karşılığı iş takipçiliği yapamayacaklarını, serbest mesleklerini icra edemeyeceklerini düzenliyor.
Teklife göre, milletvekilleri, cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar görevleri devam ettiği sürece bir çıkar karşılığı olmasa dahi özel sektörde herhangi bir görev alamayacaklar, tacir veya esnaf sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamayacaklar, serbest mesleklerini yapamayacaklar. Ancak, süreklilik arz etmemek kaydıyla, fikir ve sanat eseri meydana getirebilecek, icra edebilecek.
Milletvekilleri, ayrıca, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı resmi veya özel herhangi bir işle görevlendirilemeyecekler.
Milletvekilleri, cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevlerinden kaynaklanan konum, yetki ve unvanlarını, kendilerine veya üçüncü kişilere menfaat sağlamak amacıyla kullanamayacaklar, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep, yaş, bedensel, zihinsel ve ruhsal engeller ve benzeri sebeplerle ayırım yapamayacaklar, tüm toplumun ortak mirası olan milli ve manevi değerleri siyasi amaçlarla kullanmaktan kaçınacaklar, kamu imkanlarını ve kaynaklarını tahsis amacı dışında kullanamayacaklar.
Milletvekilleri, cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu hükümlerine göre mal bildiriminde bulunacaklar; yabancı devletlerden, milletlerarası kuruluşlardan, herhangi bir gerçek veya tüzel kişi veya kuruluştan aldıkları, değeri net asgari ücretin beşte birinden fazla olan hediyeleri, TBMM Başkanlığına teslim edecek.
Siyasi Etik Kurulu oluşturulacak, her yasama dönemi başında TBMM Başkanı tarafından en az 5, en fazla 9 üyeden oluşacak. Kurul, TBMM Başkanı tarafından önerilecek bir üyeden ve her siyasi parti grubu tarafından önerilecek eşit sayıda üyeden oluşacak. Kurul üyelerinin seçimi, siyasi parti grupları ve TBMM Başkanı tarafından önerilen adayların Genel Kurulca işaret oyu ile onaylanması ile tamamlanacak. Kurul Başkanı, TBMM Başkanı tarafından kurul üyeleri arasından seçilecek.
Siyasi Etik Kurulu, siyasi etik ilkelerine uyum açısından resen veya başvurular üzerine inceleme, araştırma yapacak. Kurul, gerek gördüğü durumlarda milletvekilleri, cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanların mal ve gelir bildirimlerini inceleyecek.
Siyasi Etik Kurulu, resen veya başvurular üzerine yapacağı inceleme ve araştırmaları etik ilkeler çerçevesinde yürütecek, inceleme ve araştırmaları bir rapor haline getirerek TBMM Başkanlığına sunacak.
Siyasi etik kurullarına uyulmadığı tespit edilmesi halinde kurul gerekçeli olarak bu durumun kamuoyuna açıklamasına karar verecek. Kurul, siyasi etik kurallarına uymadığı tespit edilen milletvekilleri hakkında, uyarı, kınama, TBMM'yi temsil edecek heyetlerde süreli olarak görev alamama kararlarını verebilecek.
TBMM üyeliğiyle bağdaşmayan herhangi bir hizmeti veya görevi sürdürmekte ısrar eden üyelerin, üyeliğinin düşmesine TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğuyla karar verilecek.
Teklifin gerekçesinde, yozlaşmaya karşı korunması gereken siyasi kurumların başında Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanlığı ile ulusal egemenliğin ortaya çıktığı TBMM'nin geldiği belirtildi.
Gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Gerek Cumhurbaşkanlığının gerekse TBMM'nin faaliyet ve çalışmalarında hukuk kuralları yanında evrensel nitelik kazanmış etik ilke ve kuralları da gözetmesi devletimizin itibarının korunması bakımından büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde bugüne kadar TBMM üyeleri, cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanları bağlayıcı nitelikte etik kurallar oluşturulamamıştır. Bu durum siyasetin kişisel çıkarlara alet edildiği, siyasi makam ve görevlerin kayırmacılık ve iş takibi amacıyla kullanıldığı, vatandaşlardan toplanan vergilerle finanse edilen kamu kaynaklarının amacı dışında kullanıldığına ilişkin bir inanışın toplumda yerleşmesine neden olmuştur. Devlet yönetimine ilişkin bu olumsuz inanış devletimizin ve milletimizin bekasına ciddi bir tehdit oluşturmakta olup bu durumun bertaraf edilmesinde tek başına ceza düzenlemeleri yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle ceza düzenlemelerine ilave olarak devlet kurumlarına ve üst düzey kamu görevlilerine duyulan güveni zedeleyen tutum ve davranışların belirlenmesi ve bunların önlenmesine yönelik bir etik kurallar sistemi oluşturulması zorunluluk arzetmektedir."