Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen "29. Muhtarlar Toplantısı"nda Adana, Ardahan, Balıkesir, Bilecik, Çorum, Erzurum, Kars, Kırklareli, Mersin, Rize, Siirt, Sinop, Tekirdağ ve Tokat'tan gelen muhtarlara hitap etti.
Erdoğan, Türkiye'yi 200 yıl örseleyen, gerileten, hakkını arayamaz hale düşüren anlayışı milletin 14 yıldır ve en sonunda da 15 Temmuz'da verdiği mücadeleyle tarihin karanlık sayfalarına gömdüğünü belirtti.
Bundan sonra sahada gerekirse göze göz, dişe diş, diplomasi masasına yumruklarını indirerek, bu milletin, hakkını, hukukunu, geleceğini koruyacaklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun bir bedeli varsa onu da ödeyeceklerini bildirdi.
Son zamanlarda bir "Mağduriyet edebiyatı" yapıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şehitlerimin aileleri, gazilerimin aileleri mağdur değil mi? Benim milletim o gece yaşadıklarıyla bu mağduriyeti yaşamadı mı? Kim ki bunlarla ilgili FETÖ terör örgütünün mensupları sebebiyle mağduriyet edebiyatı yapıyorsa, kusura bakmasınlar, ihanet içindedir. Kimse bize gelip de bu konuda akıl vermesin. O aklı kendilerine saklasınlar. Karısına, kocasına, evladına, bilmem nesine sahip olma, ondan sonra içeri girince, 'Benim evladım mağdur, benim kızım mağdur'. Himmet toplantılarında bunca paraları toplayacaksın ondan sonra bunları bir yerlere boca edeceksin, mağdur. Ne mağduru? İhanet şebekesi bir araya gelecek, bu ülkenin Cumhurbaşkanına küfretmeye varıncaya kadar her şeyi söyleyecek ve oralarda bunlar alkışlanacak. Alkış yapanlar 'mağdur'. Nasıl mağdur? Oradan içlerinden bir tanesi çıkıp da 'sen ne diyorsun' diyemiyor. 'Sen bizim cumhurbaşkanımıza nasıl böyle hakaret edersin' diyemiyor. Bu cumhurbaşkanı bu ülkede adeta vatandaşı için toprak olmuş bir cumhurbaşkanı. Sen kalkacaksın ona orada hakaret edeceksin."
- "Biz artık bunlardan bıktık"
FETÖ mensuplarının kula kul olduklarını, bu kişilerin şirk içerisinde bulunduğunu belirten Erdoğan, "Kimse bu mağduriyet edebiyatını yapmasın. İster en yakınımdaki kardeşlerim, dostlarım olsun, ister farklı yerde olanlar. Kim ki bu mağduriyet edebiyatını yapanların yanında yer alıyorsa çok ciddi bir sıkıntı içerisindedir, kendini şöyle teraziye çıkarıversin. Biz artık bunlardan bıktık. Çünkü ülkemin huzuru için biz bu kararlı duruşu sergilemek zorundayız ve bunu yapacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Doğu Almanya ile Batı Almanya'nın birleşme sürecinde 600 bin kişinin devlet görevinden uzaklaştırıldığını dile getiren Erdoğan, bugünkü Almanya'yı kurabilmek için bu kararların alındığını anlattı.
- "Bizim nefsimiz mesele değil, meselemiz millettir"
Kendilerinin de ne gereken adımları atmaya mecbur olduklarını ifade eden Erdoğan, 15 Temmuz'da kendisini ve ailesini öldürmeye gelenlerin daha sonra güvenlik güçlerince ormanda yakalandıklarını hatırlattı.
Erdoğan, güvenlik görevlilerinin bu kişileri ormanda öldürmediğini, hukuka uygun tutuklayarak yargı karşısına çıkardıklarına dikkati çekerek, "Bu denli olayın hukukunu koruyan bir anlayışımız var. Biz nefsi hareket etmedik. Hasbi hareket ettik. Bizim nefsimiz mesele değil, meselemiz millettir, vatandır buna dikkat ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Irak ve Suriye meselesinin başkaları için enerji, petrol, bölgesel çıkar, etkinlik alanını genişletme meselesi olabildiğini ancak kendileri için bu meselenin "Hayat memat meselesi" olduğunu aktaran Erdoğan, bu konuda yollarına çıkanlara, konuyu bu pencereden bir kez daha değerlendirmeleri tavsiyesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye'yi terör örgütleriyle aynı kefeye koyanlar aslında kendilerini de benzer bir mukayeseye tabi tuttuklarını unutmamalıdırlar. Arapların bir sözü var, 'Men dakka, dukka'. Bugün bizim kapımızı çalanlar, yarın da sizin kapınızı çalarlar bunu unutmayın. Bizim hiç kimseye karşı husumetimiz, ön yargımız, kompleksimiz yok. Bize dost elini uzatan herkesin elini tutarız. İşte Balkanlar'daki, Orta Asya'daki, Güney Asya'daki, Afrika'daki nice dost ülkeler ve halkları. Bununla birlikte, bize pençesini çıkartanların tırnaklarını sökmekten de çekinmeyiz. İşte Çanakkale, işte İstiklal Harbi, işte Kıbrıs, işte 15 Temmuz... Biz dostlukları çoğaltmanın, husumetleri azaltmanın peşindeyiz. Aynı yaklaşıma sahip herkesle birlikte yol yürümeye sonuna kadar varız."
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi çevresinde 15 Temmuz gecesi 29 kişinin şehit, 36 kişinin gazi olduğunu anımsatan Erdoğan, muhtarlara teşriflerinden dolayı şükranlarını sunarak, mahalle ve köylerindeki vatandaşlara selamını iletmelerini istedi.