İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan 270 sanıklı davada, eski Maltepe Askeri Lisesinde görevli Binbaşı Durmuş Ali Vurkun'un savunması alındı.
Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki duruşma salonunda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen oturumda, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, tutuklu sanık Vurkun, "kapatılan Maltepe Askeri Lisesinden Ege Ordusu Komutanlığına giden grup içerisinde yer aldığı, Ege Ordusu Komutanlığına sızdığı ve oradaki askeri personelle işbirliği yaparak darbe girişimini desteklediği" suçlamalarına ilişkin savunma yaptı.
15 Temmuz günü, kapatılan Maltepe Askeri Lisesindeki devir teslim ve mezuniyet töreninin organizasyonunu yaptığından akşam eve giderek televizyon karşısında uyuduğunu ileri süren sanık Vurkun, eşinin kendisini uyandırdığını, tutuklu sanık eski Hava Harp Akademisi öğretim görevlisi Binbaşı Recep Kılıç'ın Ege Ordusu Komutanlığına çağırdığını ancak çağrılma nedenini bilmediğini öne sürdü.
Son zamanlarda artan terör olayları nedeniyle bazı önlemlerin alınması için uyarılar aldıklarını, İzmir'deki kışlalara saldırı olabileceğinin konuşulduğunu belirten sanık Vurkun, terör örgütleri DEAŞ ya da PKK tarafından yapılan saldırıda şehit veya yaralıların olabileceğini düşündüğü için Ege Ordusu Komutanlığına gitme kararı aldığını savundu.
"Silah kullanabilecek kabiliyetim yok, özürlüyüm"
Sanık Vurkun, mahkeme başkanının "Ege Ordusuna giderken, tabancan var mıydı?" sorusuna, "2011'de sol gözümdeki görme bozukluğundan Ege Üniversitesinde kornea nakli yapıldı. Sol gözümün görme oranı yüzde 20'dir. Kendi silahım yanımdaydı ama silahı kullanabilecek imkan ve kabiliyetim yok. Sonuçta özürlüyüm." diye cevap verdi.
Ege Ordusu Komutanlığı Ordu Harekat Merkezine gittiğinde sanık Kılıç'ın, neden göreve çağrıldığını tutuklu sanık eski Ege Ordusu Komutanlığı Harekat Başkanlığı Plan ve Harekat Şube Müdürü Yarbay Mustafa Toklu'dan öğrenmesi gerektiğini savunan sanık Vurkun, "Bunun üzerine kızdım, aşağıya inerek bir süre hava aldım. Sonra saat 23.15 gibi yine Recep Kılıç'la ile karşılaştım. 'Ne oluyor ya' diye çıkıştım. O da, 'Ülke genelinde terör olayları, askeri birliklerde karışıklık ve hareketlilik var' dedi ve gitti. Ben o an dondum kaldım. Sonra tekrar Ordu Harekat Merkezine çıktım. Sonra Ege Ordusu Komutanlığı İstihbarat Başkanı, bize 'Arkadaşlar endişe edilecek bir durum yok. Her şey kontrol altında. Maltepe Askeri Lisesinden gelen birlikler dönebilirsiniz. Okulda emniyet tedbirlerleri alabilirsiniz.' dedi." ifadelerini kullandı.
"Sersem tavuk gibi gittim ve döndüm"
Bu sözlerin ardından okula döndüklerini anlatan sanık Vurkun, "Salak salak gittim. Hiçbir şey öğrenemeden de salak salak döndüm. Anlayacağınız sersem tavuk gibi gittim, sersem tavuk gibi okula döndüm." dedi.
İddianamede kendisine yöneltilen suçlamaların hayal ürünü ve mesnetsiz olduğunu öne süren Vurkun, herhangi bir suç işlemediğini ileri sürerek yargılama sonunda da beraat edeceğine inandığını mahkeme heyetine iletti.
- Sanığa "Huber Köşkü Planı" sorusu
Mahkeme Başkanı, sanık Vurkun'un emniyette verdiği ifadede "Tutuklu sanık Recep Kılıç'ın 'Türk Silahlı Kuvvetleri darbe yaptı. Cumhurbaşkanı ve kuvvet komutanları gözaltında. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Huber Köşkü'nde tutuluyor.' dediğini ifade etmişsin. Darbecilerin 'Huber Köşkü planı' gizli tanıkların ağustos ayındaki ifadelerinde ortaya çıkmıştı. Polis, Genelkurmay Başkanlığı, Cumhurbaşkanı, Başbakan da dahil Türkiye bu planı bilmezken sen bu plandan bir ay önce bahsediyorsun. Buna ne diyeceksin?" sorusuna, sanık Vurkun, "Bunu haberlerde duymuştum. Yaşanmamış bir olayı yaşanmış gibi ifade etmiş olabilirim" şeklinde cevapladı.