Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kaymakamlarla bir araya geldiği toplantıda konuştu.
Türkiye'nin, DEAŞ ile mücadelesinin sürdüğünü ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Düne kadar DEAŞ'la mücadeleyi ilk sıraya koyan ülkelerin bugün neredeyse DEAŞ'ı himayeleri altına alacak hale geldiklerini ibretle takip ediyoruz. Bölgenin tarihi, dini, etnik, kültürel yapısını dikkate almadan, tamamen kağıt üzerindeki planlamalarla yürütülen projeler, birer birer çöküyor. Türkiye, işte tüm bu kaos içerisinde hem kendisi hem de kardeşleri için en iyisini yapmanın çabasını veriyor."
"Başarının birinci şartı..."
Uluslararası alanda ve sınırlar dışında verilen mücadelenin başarısının ilk şartının, Türkiye'nin içini sağlam tutmaktan geçtiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Eğer, biz kendi topraklarımızın içinde huzuru, güveni, refahı temin edemezsek, dışarıda ne sözümüzün bir kıymeti kalır ne de tek bir adım atacak zemin bulabiliriz. Terör örgütlerini, adeta vardiya usulü ülkemizde eylem yapmaya teşvik edenler, işte bunu istiyor."
"Türkiye olarak güçlü olmak zorundayız"
Türkiye'nin, terörle mücadelesinin kendi imkanlarıyla yürütmek mecburiyetinde bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, terörle mücadelesini ve bunun için bölgesinde tüm operasyonları tek başına, kendi imkanlarıyla ve kendi evlatlarıyla yürütmek mecburiyetindedir. Bu durumu anlamayan veya buna karşı çıkan, hakikatlere gözünü kapatıyor demektir. Dostluk, müttefiklik, iyi ilişkiler, dayanışma, işbirliği gibi hususlar ancak siz güçlüyseniz bir karşılık buluyor, yoksa inanın sözden ibaret kalıyor. Bunun için Türkiye olarak güçlü olmak zorundayız, ülke olarak güçlü olmalıyız, hükümet olarak güçlü olmalıyız."
"Teröristin etkisiz hale getirilmesi kadar önemli"
FETÖ'ye karşı sürdürülen çabalara değinen Erdoğan, "Gerek FETÖ gerekse bölücü örgütlerin devlete sızmış elemanları sebebiyle yaşanın sıkıntılara karşı da dikkatli olmalıyız. Terör örgütleriyle iltisaklı kişilerin devletten temizlenmesi en az silah kullanan teröristlerin etkisiz hale getirilmesi kadar önemlidir. Çünkü, birinin desteği olmadan ötekinin hareket alanı elde edebilmesi mümkün değildir." dedi.
"Hepsi de milletimizin düşmanıdır"
Terör örgütlerinin tamamının Türkiye'nin ve Türk milletinin düşmanı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hepsi de gözünü kan bürümüş, ellerine fırsat geçtiğinde devletimizi yok etmeye ant içmiş, zihinlerini ve bedenlerini kiraya vermiş katiller güruhudur. Bu örgütler, yıllardır kullananları, sosyolojik tabanlarını oluşturan kesimleri dahi dehşete düşüren kan dökücülükleriyle çağımızın barbarları durumundadır."
"Rehavete kapılma hakkınız yok"
Kaymakamların, görevlerinde hata yapma hakkı bulunmadığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Eğer görev yaptığınız yörelerde terör örgütleri taban buluyorsa, öyle veya böyle oradan bir teröristin çıkıp silahını size ve bu ülkedeki herhangi bir masuma doğrultması, unutmayın, kaçınılmazdır. Bu bakımdan işimizi savsaklama, hata yapma, gaflete düşme, rehavete kapılma hakkımız olmadığını çok iyi bilmemiz lazım. Hani 'milli seferberlik' diyorum ya, işte bu çağrımın en başta gelen muhatapları sizlersiniz. Sizler, bu milli seferberliğin en önemli planlayıcısı ve uygulayıcısı olarak arazidesiniz."