BDP Lideri Demirtaş, yarından itibaren eylemlerin başlayacağını söyledi ve...
BDP ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Kürt sorunun çözümü için sivil itaatsizlik eylemleri başlatma kararı aldı. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eylemleri yarın Diyarbakır'da oturma eylemi ile başlatacaklarını belirterek, 4 taleplerini sıraladı. Demirtaş, "Bu 4 talebimiz ana dilde eğitim, siyasi tutukluların serbest bırakılması, askeri ve siyasi operasyonlara derhal son verilmesi ve yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasıdır. Bu 4 talebimiz Kürt sorunun çözümünde önemli bir anahtardır ve kapıyı açacaktır" dedi. DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, "Bizim eylemimiz tamamen demokratik bir eylemdir. Bizler bu konuda çok duyarlı davranacağız. Gelip panzerler bizi ezsede hiç bir karşılık vermeyeceğiz" dedi.
SİVİL İTAATSİZLİK EYLEMLERİ İÇİN ORTAK KARAR
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yardımcısı Gültan Kışanak., DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, yardımcısı Aysel Tuğluk, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, parti yöneticileri Diyarbakır'da Güneydoğu Gazetecileri Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenleyerek, Kürt sorunun çözümü için bundan sonra yapılacak eylem konusunda aldıkları ortak kararları açıkladı.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye'de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bile Kürt sorununu 'Türkiye'nin en acı sorunu' olarak tanımladığını belirterek, şöyle dedi:
"Kürt halkı sorunun demokrasi, barış ve diyalogla çözülmesi için uzun yıllar özverili yaklaşım gösterdi ama AKP hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin koşullar açısından en uygun son 8 yılını kendi partisel çıkarları, kendi pragmatist yaklaşımları nedeniyle heba etmiş durumdu. Ama geldiğimiz aşamada biz bu çözümsüzlük sürecinin daha fazla uzamasına rıza göstermeyeceğiz. AKP hükümetinin seçimleri bahane ederek demokratik açılım adı altında süreci uzatarak yıllara yaymaya çalıştığı, bir yandan da tasfiye operasyonlarıyla çatışma zeminini körüklediği bir ortamda artık sivil siyasetin doğrudan sürece müdahale etmesinin zamanıdır. 2012 yılında artık Türkiye'de Kürt sorunu doğrudan çözüm aşamasına girmiş olsun, Türküyle, Kürdüyle hak ettiği barış ve demokrasi ortamına kavuşsun istiyoruz.
2011 nevruzunda halkımızın ortaya koyduğu kararlı tutum bu konudaki en büyük referansımızdır, en güçlü umudumuzdur. AKP hükümetinin bu sorunu çözeceği yok. Bu devasa sorun karşısında hiç bir çözüm açıklamayan bu hükümetin tavrını artık kabul etmiyoruz. Biz aynı zamanda çatışmaların, ölümlerin önüne geçmek istiyoruz. Bu konuda samimi bir duruş göstermek istiyoruz. Demokratik ve sivil itaatsizlik eylemleriyle sürece müdahale edilmesini istiyoruz. Halkımızın bize verdiği mesaj budur. Türkiyenin büyük bir çoğunluğu bu soruna demokrasi ve barış içinde çözüm istiyor. Halk bu konuda çok ısrarcıdır. Halkın AKP hükümetinin bu oyalamacı tavrı karşısında sabrıda kalmamıştır"
KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN 4 TALEP
BDP VE DTK olarak demokratik direniş haklarını kullanacaklarını kaydeden Kürt sorununun çözümü için 4 taleplerini dile getire Demirtaş, şunları söyledi:
"Sivil itaatsizlik yöntemleriyle hiç bir çatışmaya mahal vermeden en büyük halk gücüyle meydanlarda olacağız ve hükümeti özellikle Kürt sorunun çözümünde ön açıcı olan 4 çözüm adımı konusuna hükümeti davet edeceğiz. Bu 4 talebimiz ana dilde eğitim, siyasi tutukluların serbest bırakılması, askeri ve siyasi operasyonlara derhal son verilmesi ve yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasıdır. Bu 4 talebimiz Kürt sorunun çözümünde önemli bir anahtardır ve kapıyı açacaktır. Bu talepler aslında bütün ülke toplumunun ortak kalebidir, arzularıdır. Sadece Kürtlerin talepleri değildir. Bu 4 talep konusunda hükümet somut bir adım atana kadar meydanlarda olacağız. Hem BDP olarak hem DTK olarak bizler halkımızla birlikte hükümetin bu suskunluğunu bozana kadar özellikle yeni anayasa konusunda hükümet somut bir açıklama yaparak taleplerimize cevap verene kadar halkımızla her yerde alanlarda olacağız. Biz, bu eylem ve etkinliklerimizi tümüyle demokratik barışçıl yöntemlerle gerçekleştireceğiz"
KENDİ ADAMLARINI ÇIKARSINLAR
Hükümete çağrıda yapan Demirtaş, şöyle dedi:
"Hükümete çağırımız bizim karşımıza güvenlik güçlerini göndermeyin. Gönderecekseniz siyasi temsil kabiliyeti olan kabine temsilcilerini, miletvekillerini gönderin. Bizim muhatabımız güvenlik güçleri değil. Hükümet halkın tahammül sınırlarını artık görmelidir. Bu bir meydan okuma da değildir. Bu halkın 2012 yılında artık bu sorunla yaşamayacağını göstereceği demokratik bir halk insiyatifidir. Hükümette, Başbakan da meselelere bu ciddiyetle yaklaşmalıdır. Halk eylemlerinin ilkini yarın saat 12.00'de Diyarbakır'da Belediye Konukevi önünde başlatacağız. Bizler DTK ve BDP'nin eş başkanları olarak yine bu taleplerimizi deklere ederek oturma eylemi başlatacağız. Bugüne kadar ben savaş istemiyorum, eşitlik, huzur istiyorum diyen herkesi bu demokratik eylemlere desteğe çağırıyoruz. Bunun süresi yoktur. Bu tür sivil itaatsizlik eylemi her yerde sonuç alınıncaya kadar devam edecektir. Bizler artık hükümetin bu çözümsüzlük politakalarına tahammülümüz kalmadı artık yeter demek için meydanlarda olacağız. Bu bir seçim yatırımı, seçim hesabı asla değil. Olası çatışmaları önleme, hükümetin çatışmaları dayatan tutumuna karşı bir barış ve demokrasi girişimidir"
PANZERLER BİZİ EZSE DE KARŞILIK VERMEYECEĞİZ
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı Ahmet Türk, hükümetin Kürt sorunu konusundaki duyarsızlığının toplumu, halkı farklı tehlikeli bir noktaya götürebilecek durumda olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Biz olası çatışmaların önüne geçmek ve Kürt halkının taleplerinin gerçekleşmesi için sivil demokratik eylemleri başlatıyoruz. BDP ve DTK sivil itaatsizliği demokratik talepleri gerçekleşinceye kadar, Kürt sorununun çözümü, Kürtlerin talepleri konusunda adım atüılıncaya kadar halkımızı meydanlara çağırıyoruz. Bizim eylemimiz tamamen demokratik bir eylemdir. Bizler bu konuda çok duyarlı davranacağız. Gelip panzerler bizi ezsede hiç bir karşılık vermeyeceğiz. Bunlar bir halkın talebidir. Herkesin bu şekilde okumasını istiyoruz. İnanıyorum Türkiye aydınları ve demokratları da buna katkı sunar. Bu Türkiye'nin de sorunudur. Türkiyenin barış içinde yaşaması için ortaya koyduğumuz bir eylem ve taleptir. Bunun böyle okunmasını istiyoruz"
HALK DEVLET TERÖRÜYLE KARŞI KARŞIYA
DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk ise, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ortadoğu'da ve Kuzey Afrika'ya gösterdiği ilginin onda birini Kürt halkının iradesine karşı göstermediğini belirterek, şunları söyledi:
"Maalesef sayın Başbakan, hükümet yetkilileri bir fırsatı daha kaçırıyorlar. Kürt sorununun çözümü için koşullar gayet uygun. Ancak hükümet bu fırsatı maalesef değerlendirmiyor. Bu durum bir belirsizliğe doğru itiyor süreci. Aslında biz bu gidişatın yeni bir çatışma ortamını yaratabileceğinden duyduğumuz kaygıdan dolayı bu sürece müdahil olmak durumundayız, insiyatif almak zorundayız. Halkın yine haklı meşru talepleri doğrultusunda ifade edilen 4 talep doğrultusunda demokratik sivil eylem sürecini geliştirmenin belkide yeni bir çatışma sürecini engelleyebileceğimize inandığımız için böyle bir süreç başlatıyoruz. Halkımız gerçekten nevruzda bir devlet teröröyle karşı karşıya kaldı. Bizler bunun içinde kendimizi bulduk. Halkın toplandığı demokratik çözüm çadırlarına yüzlerce gaz bombası atıldı. Bunlar ne demektir. Biz sizin halkın iradesini hiç bir şekilde dikkate almıyoruz, bu haklı talepleri görmüyoruz, duymuyoruz demektir. Siz böyle tepkiler dile getirirseniz size bir terör uygulayacağız anlamına geliyor. bunun getireceği sonuç nedir? eğer sivil demokratik talepler meşru bir şekilde ortaya konmasına tahammül gösterilmiyorsa bu çatışaya davetiye çıkarmaktır. Bu iyi bir durum değildir. Hiç kimseye kazandırmaz.
Biz yeniden geçmişte yaşadığımız günlere maalesef döneriz. Bundan dolayı hükümeti bir kez daha uyarıyoruz. Yaklaşım böyle olmamalı. Bir yandan meseleyi çözeceğiz derken hiç bir şey yapılamdığı gibi halkın demokratik tepkileri bastırılmaya çalışılıyor. Çok yoğun şekilde operasyonlar yapılıyor. Biz bu durumun tahammül sınırlarını zorlamamasını istiyoruz. Başbakan bu ülkede gençlerin ölmesini istemiyorsa barış istiyorsa bu konularda adım atmalı en azından irade beyanında bulunmalı. Başbakanı daha akılcı ve sağduyulu davranmaya çağırıyoruz"
BAŞBAKAN SAVCILARI AYHAN ÇARKIN İÇİN GÖREVE ÇAĞIRSIN
BDP lideri Selahattin Demirtaş, gazetecilerin eski özel harekatçı polis Ayhan Çarkın'ın 1990'lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlerle ilgili açıklamalarını sorması üzerine, şunları söyledi:
"1990'larda bu bölgede yaşanan kirli savaşla ilgili itiraflarda bulunan şimdiye kadar değişik kişiler oldu. Bu konuda savcılar bazen harekete geçti, bazende görmezden geldi. Hükümet şu ana kadar hiç bir itirafla ilgili siyasi hiç bir girişimde bulunmadı. Hakikatleri araştırma konisyonunun kurulması geçmişle yüzleşme açısından çok önemlidir. Eski özel harekatçının bahsettiği şeyler tüyler ürperticidir ve geçmişte bizim dediklerimi teyit eden açıklamalardır. Biz isterdikki Başbakan bu konuda da savcıları göreve çağırsaydı. Denilenler bir katliamın itirafıdır. Ama, Sayın Başbakan'dan çıt yok. Geçmişi eğer aydınlatmak istiyorlarsa, bu iddiaların üzerine ciddiyetle gidilmeli gerekiyor ve bunun içinde hakikatleri araştırma komisyonu kurmamızın dışında şansımızda yok. Zaten eski özel harekatçıda hakikatleri araştırma komisyonunun kurulması halinde oraya gidip her şeyli anlatacağını söylüyor"