Asya Pasifik Perakende Konferansı ve Fuarı'nın açılışına katılan Başbakan RecepTayyip Erdoğan, insani yardım ulaştırılması gereken bölgelerde ve Birleşmiş Milletler'in siyasi etkisini kullanması gereken ülkelerde beklentilerin karşılanmadığını söyledi. Birleşmiş Milletler'in (BM) barışı sağlamak için kurulduğunu ve 195 üyesi bulunduğunu belirten Erdoğan, ancak BM'nin karar vermesi için 5 ülkenin insafına bırakılması gerektiğini söyledi. Erdoğan, "BM neye yarar?" dedi.
Bu yıl 16. kez düzenlenen ve 23-26 Eylül tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda organize edilen fuar, aynı zamanda Uzakdoğu ve diğer bölgelerden gelen çok sayıda sektör temsilcisini bir araya getirdi. Yoğun katılım gerçekleşen fuarın açışına katılan Başbakan Erdoğan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile birlikte katıldı. Asya ve Pasifik bölgesinden gelen binlerce şirket temsilcisi ile ekonomisti bir araya getiren organizasyonun açılış konuşmasını Başbakan Erdoğan yaptı.
Başbakan Erdoğan, ticarette adil olmanın, ticari ortamda haramilerin olmaması ve istikrar ortamı olmasının önemine işaret etti. Erdoğan'ın konuşmasının en dikkat çeken bölümü dünyada savaşların ve insani yardım bekleyen bölgelerin beklentilerinin karşılanmaması konusu oldu. Bu noktada Birleşmiş Milletler'e eleşitiriler getiren Erdoğan, BM'nin yapısı itibariyle 5 üyesinin etkin olmasını ve bu nedenle karar alamamasına tepki gösterdi. Erdoğan, Suriye'de devam eden savaşla ilgili, "BM hala karar veremiyor. Aynı şekilde 110 bin insan, tanklarla, helikopterlerden uçaklardan yağdırılan bombalarla yaklaşık 3 yıldır öldürülüyor, 110 bin kişi öldü. Hala BM Güvenlik Konseyi bununla ilgili kararını veremiyor. BM neye yarar? BM barış için kurulmuş tesis edilmiş bir kuruluştur. 196 tane üyesi var ve görevini maalesef şu anda yapamıyor. O zaman sorarlar, 'niye kurduk biz BM teşkilatını?. Ama 5 tane daimi üyenin dudakları arasına kilitlenmiş bir dünya adil bir dünya olamaz. Ama şimdi ben diyorum ki, bizim gençlerimiz güzel bir kampanya başlattılar. 'Dünya 5'ten büyüktür' 5'ten büyük olan dünya artık görevini yapması lazım. Bugün Somali'ye yarın bana diyerek bu adımları atması lazım. İşte bakıyorsunuz iki tane üye bakıyorsunuz atılacak adımları kilitleyebiliyorlar. Bu sistemin dönerli olması şart. Belli kişilerin egemen olduğu BM Güvenlik Konseyi'nin dünyada huzura destek sağlayabileceğine 11 yıllık Başbakanlık tecrübemle ben inanmıyorum." ifadelerini kullandı.
TERCÜME UYARISI GÜLÜŞMELERE NEDEN OLDU
Erdoğan ayrıca, Türkiye'de esnaflık camiasının bir anlamda geçmişi olan Ahilik Teşkilatı'nı anlattı. Teşkilatın etkisinin bugün bile önemini kaybetmediğini anlatan Erdoğan, esnaflar arasındaki dayanışmaya siftah anlayışı ile bugün bile devam edildiğinin altını çizdi. Siftah sözcüğünün simültane çevirisi sırasında dikkatli çevrilmesi gerektiğini tercüme yapanlara hatırlatan Erdoğan, salonda gülüşmelere neden oldu.
Küresellik olgusunun yerelleşmeye karşı olumsuz etkileri olduğunu, eşitsizliğin dünyadaki çevre kirliliği, çatışmalar, terör ve susuzluk ve pek çok konuda etkileri olduğunu belirten Erdoğan, bunun altında da sınırsız kazanma ve sınırsız harcama isteği bulunduğunun altını çizdi. Başbakan konuşmacılara yönelik Türk atasözleriyle örnekler verdi. Eşitsizlik konusuyla ilgili örneği, "Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar" sözüyle anlatan Erdoğan, "Komşusu açken bir insan tok yatıyorsa orada çürüme başlamıştır. Bu süreci durdurmak, bu sürece önlem almak dünya siyaset liderlerinin olduğu kadar sizlerin, ticari sahada bulunan liderlerin de önemli bir görevidir." dedi.
Başbakan Erdoğan, gelen misafirlere İstanbul'da Kapalıçarşı'yı ve Mahmutpaşa'yı gezmelerini tavsiye etti. Ahilik teşkilatının Türkiye'de sektör temsilcilerinin geçmişi anlamında önemine işaret etti. Bu teşkilatın etkisinin bugün bile önemini sürdürdüğünü anlatan Erdoğan, esnaflar arasındaki dayanışmayı 'siftah' kelimesiyle anlattı.
"Küreselleşme yereli ezmemeli." diyen Erdoğan, hırs küresel bir boyut kazanıyorsa eşitsizlik dünyayı tehdit eder hale gelir. Şu anda dünyada yoksulluk var. bunlara uzanan yardım eli yoktur. Terör, çatışmalar, çevre kirliliği, susuzluk, çere sorunlarının altında hırsın etkisi vardır. Bunların altında sınırsız kazanma,sınırsız harcama hırsını görürsünüz.
