Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) 7. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, TÜMSİAD'ın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkeye hizmet etmenin yanında, hakkın ve hakikatın yanındaki güçlü duruşunu sürdüreceğine yürekten inandığını dile getirdi.
Erdoğan, "Türkiye'nin demokrasisine ve ekonomisine verdiğiniz destek için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Ülkemizde artık kimlerin başka güçlerin emrinde birer ihanet çetesi olarak faaliyet gösterdiği, kimlerin de Allah'ın rızası yolunda gayret sarf ettiği tüm açıklığıyla ortaya çıkmıştır. Müslümanın aynı delikten tekrar tekrar ısırılmayacağı tavsiyesini aklımızdan hiç çıkarmadan tüm ihanet çetelerinin kökünü kazımakta kararlıyız. Ülkesine ve milletine sadakatle bağlı, İslam aleminin birliği ve beraberliği, tüm insanlığın hayrı için çalışan herkese kapımız da kalbimiz de sonuna kadar açıktır." diye konuştu.
"İnlerine girdik ama bitmedi, in çok"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütlerine karşı tarihin en büyük başarılarını elde ettiklerini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"FETÖ'nün devletten, iş dünyasından, sivil toplum hayatımızdan ve ülkemizin her köşesinden sökülüp atılması yolunda çok önemli uygulamalar gerçekleştirdik, gerçekleştiriyoruz. Bu bitmedi, bu vücudumuzdaki öyle bir virüs ki metastaz yaptı. Bunun tamamen temizlenmesi gerekiyor. Silahlı kuvvetlerimiz, polis teşkilatımız, devletin tüm kurumları, her yerden temizlenmesi gerekiyor ve ne demiştim? 'İnlerine gireceğiz' demiştim. İnlerine girdik ama bitmedi, in çok. Aynı şekilde PKK'nın da inlerine girdik, giriyoruz. Bakın şu anda askerimiz, polisimiz dağlarda, Tendürek'te, Gabar'da, Cudi'de, Bestler Deresinde. İki yüz metre yerin dibine kuyu açmak suretiyle, şehrin altında yeni şehirler kurmak suretiyle, oralarda lojistik malzemelerini ve kendilerini barındıracak imkanları kurmuşlar ve şimdi bizim askerimiz, jandarmamız, polisimiz, güvenlik korucularımız hep birlikte, yerin altında da bunlarla adeta savaşıyorlar. Burada durmadık, sınırın ötesinde de PYD ile YPG... Görüyorsunuz kimlerin desteğinde onlar bize oralardan nasıl saldırıyorlar? Havan toplarıyla vesaire. Ama oraları da onlara mezar ediyoruz, yine durmak yok. 'Bundan sonra birilerinden gelecek destekle değil, kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz' demiştik ve kendimiz kesiyoruz. Biz hep şuna inandık, dedik ki fetih yakındır. İnşallah buna inanarak da yola devam ediyoruz. Fethin yakın olduğuna inananlar önce bir şeye daha inanırlar. Nedir o? Yardım sadece Allah'tandır."
'Terör örgütünü bir başka terör örgütüyle temizlemek olmaz'Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölücü terör örgütünün ve destekçilerinin gücünü hem şehirlerde hem kırsalda büyük ölçüde kırdıklarını ve kırmayı sürdürdüklerini söyledi.
Cumhuriyet tarihinde Kıbrıs Barış Harekatının ardından ilk kez sınırları dışında çok kapsamlı operasyonlar yürüttüklerini ve yürütmeye devam ettiklerini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
"DEAŞ terör örgütüyle bizden başka ciddi şekilde mücadele eden hiçbir ülke yoktur. Kimse bize böyle safsata filan şeyler anlatmasın. Bakın şu anda sınırlarımızın ötesinde Cerablus'ta, Rai'de, Dabık'ta, El Bab'ta üç bini aşkın DEAŞ'lı etkisiz hale getirildi. Şimdi hedef dedik ki Münbiç ve diyoruz ki Amerika'nın başını çektiği koalisyon güçleriyle beraber biz Rakka operasyonunu yaparız ama Amerikalı dostlara da diyoruz ki gelin yanınıza terör örgütü almayın. Çünkü bir terör örgütünü bir başka terör örgütüyle temizlemek olmaz. Böyle bir yanlış saplantı içinde olmayın."
"Bir gece ansızın gelebiliriz"Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerinin iyisi ya da kötüsünün olamayacağını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunların hepsi kötüdür. Dolayısıyla elimizde belgeler var. Dün de 'Atlantic Council' toplantısında bunlardan bahsettim. Bugün burada da bahsediyorum. 16'sında Amerika'da Sayın Trump ile görüştüğümüzde hep belgeleri de önlerine koyacağım. 'Bakın durum bu'. Yani biz koskoca Amerika, bu kadar Koalisyon Güçleri ve Türkiye, biz el ele verelim, Rakka'yı, DEAŞ'a mezar ederiz. Bunlar kendilerine kaçacak delik ararlar. Aynı şekilde Musul, aynı şekilde El Ambar, buralarda da bu mücadeleyi sürdürelim. Eğer bunu Irak'ta kendi hallerine bırakacak olursak sürekli kurban vermeye devam ederiz. İşte Telafer, işte Sincar, ne oldu, baktık ki olmuyor Sincar'a bir operasyon, öbür tarafa bir operasyon yaklaşık 210, 220 tane teröristi orada hallettik ve en önemli merkezlerini oralarda vurduk. Niye? Bu milletle oyun oynanmaz. Herkes bunu görecek. Dolayısıyla vakti saati geldiğinde ne yapacağımızı biz gayet iyi biliriz. Bir gece ansızın gelebiliriz. Şimdi bunlar tehditlerini vesaire sallayıp dururlar. Biz eğer bu tehditlere aldanarak, eğer bu tehditlere bakarak yola çıksaydık Rabbim bize bu günleri nasip etmezdi ama ne dedik biz kefenimizi giydik, yola çıktık."
'Nereye kadar sabır'İnanç özgülüğünün ne olduğunu bildiklerini vurgulayan Erdoğan, "Fatih İstanbul'u fethettiği zaman Edirnekapı'dan içeri girerken oradaki o zaman Bizans'ın kadınları 'Başımızda kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi arzu ederiz.' diyorlardı. Çünkü biliyorlardı ki Osmanlı'nın adaleti hiçbir şeyle mukayese edilmez. Bunu biliyorlardı. Biz de Batı'dan şu anda ne istiyoruz? Yapacaksan yap. Varsa sende bir adalet anlayışı, adaletini göster. Ortaya bunu koy. Ama Türkiye'ye sene 1964 sene 2017. 54 yıldır kalkıp da şu Avrupa Birliği kapısında Türkiye'yle dalganı geçme. Çözecekseniz bu işi çözün. Bu milletin de bir sabrı var. Bir yere kadar. Ondan sonra da niye Erdoğan böyle konuşuyor? 'Diktatör' dersiniz. Sabır. Her türlü hakareti yaparsınız. Sabır. Nereye kadar sabır? Bir yere kadar." diye konuştu.
"Demokrasi için er meydanı seçimlerdir"Erdoğan, halk oylamasına katılıma dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Seçim meydanları, er meydanlarıdır. Demokrasi için er meydanı seçim meydanıdır. Pehlivan için Kırkpınar'dır. Ne sözünüz varsa orada söylemeniz, ne marifetiniz varsa orada sergilemeniz gerekir. Seçim bittikten sonra ortaya çıkan sonucu üzerini gölgelemek için gösterilen gayretleri bir Cumhurbaşkanı olarak üzüntüyle takip ediyorum. Sandıktan elde edilemeyen sonucu. Çünkü YSK, bizim hukukumuzda nihai kararı veren mercidir. YSK dışında başka merci yoktur, seçimle ilgili. Şimdi bunlar ne yaptı? YSK kesin kararını da açıklamasına rağmen, Danıştaya müracaat ettiler, Danıştay da verdi kararını. Oradan da zaten olumsuz geleceği belli. Onla da yetinmediler. Anayasa Mahkemesinde böyle bir arayışa girdiler. Anayasa Mahkemesi zaten, daha önceden de men açıklamasını yapmıştı. Şimdi AİHM'de kendilerine çözüm arayanlara sözüm şudur; başarıyı yanlış yerde arıyorsunuz. Başarıyı mahkeme kapılarını aşındırarak değil, ancak milletin gönlüne girerek elde edebilirsiniz."
Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu yineleyen Erdoğan, milletin kararını verdiğini ve buna saygı duyulması gerektiğini anlattı.
Erdoğan, 16 Nisan'ın artık geride kaldığını dile getirerek, milletin iradesini ortaya koyduğunu söyledi. Milli iradenin hür bir şekilde sandıkta tecelli ettiğini aktaran Erdoğan, millet iradesine saygısızlık yapılmasının son derece yanlış olduğunu kaydetti.
Erdoğan 2 Mayıs'ta AK Parti'ye dönüyorSeçim sonuçlarını mahkeme kapılarına taşıyanlara gelecek seçimlere hazırlanmaları tavsiyesinde bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bakınız şimdiden hazırlıklara başladık. Önümüzdeki salı günü anayasamızın 16 Nisan'da değişen hükmü ile elde ettiğimiz bir imkanı kullanacak, kurucusu olduğum partiye tekrar üye olacağım. Ardından da 21 Mayıs'ta yapılacak olağanüstü kongremizde malum, partimizin yeni yönetim şekli belirlenecek. Buradan alacağımız enerjiyle bir yandan teşkilatlarımızı güçlendirerek seçimlere hazırlayacak, bir yandan da icraatlarımızla milletimizin gönlünde daha yükseklere çıkmanın yollarını arayacağız. Bu işler öyle hani bir söz var ya '10 dönüm bostan yan gel yat Osman' bu anlayışla olmaz. Eğer bir hedefiniz varsa bunun için çalışmanız, gayret etmeniz, sürekli kendinizi yenilemeniz şart. Yenilemeden olmaz. Bizim muhalefetin yaptığı gibi hiçbir şey yapmadan, sadece başkalarını suçlayarak başarı elde etmeye çalışırsanız her seferinde böyle hüsrana uğrarsınız."
'Yastığınızın altındaki değerleri çıkarın'
Erdoğan, bu ülkenin kullanılmayan her potansiyelinin hem kendileri hem de iş adamları açısından büyük bir kayıp olduğunu vurgulayarak, "İş adamlarımıza sesleniyorum; yastığınızın altındaki değerleri çıkarın, Sürün bunları sermayenize. Biliyorum sizin resmi öz sermayeniz dışında da sermayeniz var, sürün bunları. Büyüt yatırımı ve yatırımı büyüttükçe bu teşvik kapsamına gir, buradan da ciddi imkanlar elde et." dedi.