Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, evlatların en büyük yatırımının; anne ve babalara bir ‘of’ bile demeden bakması olduğunu söyledi. Şahin, “Çünkü hayat çok kısa. Gün gelip hayat bittiğinde geri dönüp bakıldığı zaman ‘ben nasıl evlat oldum?’ diye denildiğinde vicdanın sesi olumlu gelmeli.” dedi.
Başakşehir Belediyesi Kültür Toplum ve Aile Derneği’nin (KÜLT) düzenlediği ‘1. Uluslararası Yaşlanma Sanatı Kongresi’, Cevahir Otel’de başladı. Kongreye; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve çok sayıda davetli katıldı.
Kongrede konuşan Bakan Fatma Şahin, insanlarda yaşlılığın kaçınılmaz bir olgu olduğunu belirtti. Yaşlılığın çok mukaddes olduğunu söyleyen Şahin, “Çünkü saçlar kendiliğinden beyazlaşmıyor. Sakallar kendiliğinden ağarmıyor. Koca bir hayat, büyük bir tecrübe var. Bir düşünür yaşlılığı tarif ederken ‘yaşlılık dağa çıkmaya benziyor’ demiş. Dağa çıktığınız zaman yorulursunuz, biraz nefesinin daralır ama ufkunuz genişler. Yukarılardan bakarsınız ve daha çok şeyi görürsünüz’ demiş. Gençlerimizin aynada göremediğini yaşlılarımızın tuğlada gördüğü bir olgunluğa, bir bakış açısına ulaşıyor.” ifadelerini kullandı.
“Manevi değerlerimize baktığımızda annesi babası yanında yaşlanınca bir ‘of’ dememenin çok önemli olduğunu, küçüğe saygı göstermeyenin büyüğe merhamet etmeyenin bizden değildir’ anlayışının mensuplarıyız.” diyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “O zaman burada bize düşen şey; yarın onları yaşamamak için bugün gerekli tedbirleri almamız gerekiyor. İnanç değerlerimize göre ebedi hayatın görmeden bu dünyada ektiğiniz biçtiğiniz, eğer siz annenize babanıza iyi bakarsanız evlatlarınızın da size iyi bakacağını hep çevremde gördüm. Yarınlar adına bugünden EFT yapacaksak kendi anamıza babamıza ‘of’ demeden bakmalıyız. Çünkü hayat çok kısa. Gün gelip hayat bittiğinde geri dönüp bakıldığı zaman ‘ben nasıl evlat oldum?’ diye denildiğinde vicdanın sesi olumlu gelmeli.”
Türkiye’deki yaşlılık oranlarından bilgi veren Şahin, “Nasıl dünya yaşlanıyorsa ülkemiz de yaşlanıyor. TÜİK’in son yaptığı araştırmada şu an yüzde 7.5 - 8 olan 65 yaş ve üstü, 2023’te yüzde 10.2’ye çıkıyor. Bir toplumda 65 yaş üstü oranı yüzde 10’un üzerine çıkıyorsa yaşlanmanın başladığını gösteriyor. 2050’de bu rakamın yüzde 20’lere çıkacağı varsayılıyor. Biz şimdiden gerekli bütün tedbirleri almamız ve aktif yaşlanmanın nasıl sağlanması gerektiğini düşünmemiz lazım.” diye konuştu.
Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da, toplumlarda desteğe ihtiyacı olan kesimlerin olduğunu, bu kesimlerin; çocuklar, özürlüler ve yaşlılardan oluştuğunu söyledi. Uysal, “Bu kesimlere öncelikle kamu kurumlarının, devamında da her bireyin sahip çıkmalıdır. Bizim toplumumuzda yaşlılara saygı ve hürmet çok fazladır. Zayıf kesimler arasında yaşlılar, bireyler arasında en fazla destek görenlerdir. Ama köyden şehre inmiş toplum haline dönüşünce artık o eski sevgi saygı gönlümüzde olsa da icraata geldiği zaman zayıflıyor.” şeklinde konuştu.
