Görmez, Tiflis'teki ziyaretleri kapsamında Gürcistan Ortodoks Kilisesi Patriği 2. İlia bir araya geldi. Patrikhaneye gelişinde 2. İlia tarafından kapıda karşılanan Görmez'in görüşmenin yapılacağı odaya girişinde "ömrünüz uzun olsun" anlamına gelen ilahi okundu.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, besmeleyle başladığı konuşmasında, Gürcistan'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Patrikhaneye girişinde okunan ilahi için ayrıca teşekkür eden Görmez, patriğin Türkiye'ye yaptığı, kendisinin ise heyetiyle Gürcistan'a yaptığı ziyaretin iki ülke arasında sevginin, barışın, kardeşliğin gelişmesine, Kafkasya'da bölge barışına katkı sağlayacağına yönelik inancını dile getirdi.
Toplumlar arasındaki ilişkilerin dört ayrı koldan gerçekleşmesi durumunda daha anlamlı olacağını vurgulayan Görmez, bunların devletten devlete, milletten millete, hükümetten hükümete ve halktan halka olan ilişkileri kapsadığını söyledi.
Ayrıca toplumun vicdanını temsil eden dini kurumlar arasındaki ilişkilerin önemli ve olumlu katkı verdiğini ifade eden Görmez, "Çünkü din bütün toplumların vicdanının en derin yerinde yer alan değerler manzumesidir. Dini kurumlar arasındaki ilişkiler, halkların kalpleri arasında münasebetleri kurarak barışın tesisine katkıda bulunuyor" diye konuştu.
Türkiye ve Gürcistan'ın tarih boyunca iyi komşuluk ilişkilerinin olduğunu belirten Görmez, iki ülke halkını ortak akrabaları olan birbirine karışmış iki toplum olarak nitelendirdi.
Türkiye'de Gürcülerin, Gürcistan'da ise Türklerin bulunmasını iki ülkeyi birbirine daha çok yakınlaştıracak unsurlar olarak değerlendiren Görmez, Patrik 2. İlia'nın çocukluğunda Müslüman komşularıyla yaşadıklarını anlattığı anıların etkileyici olduğunu söyledi.
"Aslında tarihimize baktığımız zaman tarihte yaşanan güzelliklerin modern zamanlarda, bu çağlarda devam edemiyor oluşu üzüntü vericidir' ifadesini kullanan Görmez, şöyle konuştu:
"İnsanlık her konuda, her meselede önemli gelişmeler kaydederken farklı dinleri, inançları, kültürleri birlikte yaşama ve yaşatma konusunda, barış içinde birlikte yaşama konusunda hala gerilemeler yaşanması, hala problemlerin olması insanlık adına üzüntü vericidir. Tiflis, tarih boyunca Müslümanlık ve Hristiyanlığın iç içe yaşandığı bir şehir olmuştur. Müslümanların idaresinde olduğu zamanlarda Hristiyanlar özgürce kendi inançlarını, ibadetlerini, mabetlerini yaşatmışlar, Hristiyanların idaresinde olduğunda da Müslümanlar kendi inançlarını, kültürlerini, mabetlerini özgürce yaşatabilmişlerdir. Nitekim sözünü ettiğiniz camilerin yüzde 90'ını tarihten kalma camiler. Modern zamanlarda çok az bir kısmı yapılabilmiş, onlarda sadece bir takım evlerden dönüştürmelerle gerçekleştirilmiş. Aynı şekilde İstanbul'a baktığınızda, tarih boyunca dünyada daha hiç eşi, benzeri yokken dünyada farklı dinleri, inançları, mabetleri birlikte yaşatmayı başarabilmiş bir medeniyetin başkenti olmuştur. Türkiye'de Gürcü Hristiyan herhangi bir vatandaşımız nerede yaşıyorsa, onun inancını özgürce yaşaması, çocuklarına dinini öğretmesi, kendi mabedine sahip olması en tabii hakkıdır. Aynı şekilde Gürcistan'da yaşayan herhangi bir Müslüman da kendi inancını özgürce yaşaması, çocuklarına din eğitimi vermesi, kendi mabetlerini özgürce yapma hakkına elbette ki sahip olmalıdır."
"YERYÜZÜNÜ BIRLIKTE IMAR ETMEK ESASTIR"
İlahi dinlerin temelinde samimiyetin yer aldığını vurgulayan Görmez, bu ilkeden hareketle ortak bir komisyon oluştuğunda iki ülkede de yaşanan sorunları birlikte ele alarak çözeceğine yönelik inancını dile getirdi.
Görmez, Patrik 2.İlia'nın anılarında Müslüman komşularına odalarını açtıklarını ve onların ibadet etmelerine imkan sağladıklarını anlattığını hatırlatarak, "Bugün ise insanların yeryüzünü birbirine dar kabul ederek farklı inançlardan olduğu için ötekileştirmesi ve ona mabedini yapacak bir yeri dahi esirgemesi kabul edilebilir bir şey değildir" dedi.
Bu konunun son yıllarda insanlığın en önemli sorunlarından birine dönüştüğünü ifade eden Görmez, "Gün yoktur ki bütün dünyaya medeniyet merkezi olduğunu iddia eden Avrupa'da mutlaka bir camiye ya bir saldırı düzenleniyor ya da herhangi birisine nefretini göstermek için domuz kafası asılabiliyor. Bunların cahil Müslümanlardan kaynaklanan sebeplerinin farkındayız. Ancak bu sebepler yeryüzünde hiçbir mabede saldırıyı mazur gösteremez" ifadesini kullandı.
Patriğin Türkiye'deki Gürcü kiliseleriyle ilgili sorunların üzerinde çalışıldığı bilgisini veren Görmez, İstanbul'da bir Gürcü kilisesinin bulunduğunu ancak bunun farklı bir Hristiyan mezhebi tarafından kullanıldığını söyledi. Bunun hukuki durumunun takipçisi olacaklarını belirten Görmez, kurulacak ortak heyetin bu konuları ele alacağını söyledi.
Söz konusu heyetin ele alacağı konuların arasında Ahıska'daki Ahmediye, Batum'daki Aziziye camilerinin restorasyonunun da geleceğine yönelik inancını dile getiren Görmez, "Aslında bütün yeryüzü bir mabettir. İnsanlar yeryüzünü bir mabet olarak göremeyip kendilerini dar duvarların arasına hapis edince aslında sorunlar başlamıştır. Bütün varlık O'nundur, bütün kainatı O yaratmıştır, bütün insanları O yoktan var etmiştir. Dolayısıyla yeryüzünü birlikte imar etmek esastır. Üzerinde durduğumuz sorunlar inanıyorum ki birlikte kuracağımız ortak komisyon marifetiyle ele alınacaktır" dedi.
Modern zamanlarda ulus devletlerinin kurulmasıyla dinler ve dini kurumlarla ilgili düzenlemelerin değiştiğine dikkati çeken Görmez, Türkiye'nin 5 sene önce aldığı kararla bütün dini azınlıklara ait vakıf mallarını iade ettiğini, 7 milyar dolar civarında mal varlığının sahiplerine teslim edildiğini söyledi. Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bundan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti.
"TARİHİ BİR ZİYARET"
Gürcistan Ortodoks Kilisesi Patriği 2. İlia ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Görmez'in gelişini "tarihi bir ziyaret" olarak nitelendiren 2. İlia, Türkiye'ye ziyareti sırasında gösterilen dostane tavrı asla unutmayacağını söyledi.
Aralarındaki ilişkilerin iki ülkenin yanı sıra bölge halklarının da refahı ve iyiliğine katkı sağladığını bildiren 2. İlia, çocukluğuna ilişkin şu anıyı paylaştı:
"Benim büyüdüğüm ailede Müslümanlığa karşı büyük saygı vardı. Annemin ve babamın Kuzey Kafkasyalı dostları vardı. Onlar da evimize gelip misafir olurlardı. Annem ve babam büyük sevgiyle Müslüman arkadaşlarını karşılayıp en büyük odayı onlara hazırlar, dini vecibelerini yerine getirmeleri için yere seccade serer, ellerinden geleni yapardı. Biz de yan odada dua ederdik, orada dini vecibelerimizi yerine getirirdik. Dua ettikten sonra bir masanın etrafına beraber oturup yemeklerimizi yerdik. Aramızdaki sevgi ve saygı çok büyüktü."
"Gürcistan'da 300'den fazla cami vardır maalesef Türkiye'de açık olan bir tek Gürcü kilisesi yoktur. Bence bu durumu bir şekilde düzeltmemiz gerekiyor" diyen Patrik 2. İlia, Türkiye'de tarih boyunca bazı Gürcü kiliselerinin faaliyet gösterdiğini söyledi. Birçok Gürcü'nün turist olarak gittiği Türkiye'de söz konusu tarihi yerleri ziyaret ettiğini söyleyen 2. İlia, "Ayrıca vurgulamamız gereken bir husus daha vardır, Türkiye'de Gürcü kilisesinin hukuki statüsü yoktur. Yunanların, Ermenilerin, Rusların vardır ama maalesef Gürcü kilisesinin hukuki bir statüsü yoktur" diye konuştu.
Gürcistan ve Türkiye'deki dini eğitim veren okullar arasında ilişkilerin geliştirebileceğini dile getiren Patrik 2. İlia, "Türkiye'ye ziyaretim sırasında ve oradaki görüşmelerde ortak çalışma grubunun kurulması konusunda mutabık kaldık. Türk tarafından söz konusu komisyon üyeleri belirlendi. Gürcü tarafı olarak biz de kendi grubumuzu belirledik. Artık onlar faaliyetlerine geçebilirler diye düşünürüm" dedi.
Türkiye'deki Gürcü tarihi eserlerinin kayıtlarının tutulmasını talep eden Patrik 2. İlia, Türkiye'de bazı kiliselerde yapılan onarım çalışmalarından duyduğu memnuniyeti belirtti.
"Aramızda hakikaten dostane ve kardeşçe ilişkiler kurulmuş ve biz buna çok büyük önem atfetmekteyiz" diyen Patrik 2. İlia, kalabalık bir heyetle Gürcistan'a yaptığı ziyaretten dolayı Görmez'e teşekkür etti.
Heyetlerin bir süre daha basına kapalı gerçekleşen görüşmesinin sonunda Patrik 2. İlia, Görmez'i patrikhanenin kapısına kadar uğurladı.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, cuma namazını kıldırdı
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Tiflis Cuma Mescidi'nde halka hitap etti, cuma namazını kıldırdı.
Görmez, mescide gelişinde dini idare yetkililerince karşılandı. Yetkililerle bir süre görüşen Görmez, yaşanan sorunları dinledi.
Ardından halka hitap eden Görmez, "Ne kadar şükretsek azdır, dünyanın neresinde olursak olalım bizi birleştiren bir inancımız var, aynı Rahman'a secde ediyoruz" diye konuştu.
Özellikle başka dinlerle, kültürle yaşandığı ülkelerde camilerin Müslümanlar için çok daha önemli olduğunu dile getiren Görmez, "Müslümanlar kendi kimliklerini koruyabilmek için bu müesseseye muhtaçtır" dedi. Görmez, cemaatten camiyle olan irtibatlarını koparmamalarını da istedi.
Müslümanlığın yaşanacak bir din olduğunu vurgulayan Görmez, şunları söyledi:
"Sadece yaşamak yetmez onu hayatınızda göstermelisiniz. İnsanlar yüce dinimizin hakikatini, güzelliğini, erdemini, faziletini sizin sözlerinizde, davranışınızda görebilmeliler. İslamiyet yeryüzüne böyle indi. Birilerinin dediği gibi 'kılıçla yayılan bir din' olmadı, bilhakis güzellikle. Hakikat öyle bir şeydir ki siz karanlığın içinde ışığı yaktığınızda karanlık ona teslim olmak zorunda kalır."
Büyük bir heyet olarak Tiflis'e geldiklerini belirten Görmez, yaptıkları ve planladıkları ziyaretlere ilişkin de bilgi verdi. Görmez, şunları kaydetti:
"Bu tür yerlerde bir Müslümana düşen en büyük vazife önce kimliğini muhafaza etmesidir. Müslüman, kimliğini nerede yaşarsa yaşasın muhafaza etmelidir. Muhafaza etmesi için kimliği oluşturan unsurlar vardır. Bir insanın kimliği nasıl, nelerden oluşuyor? Mesela dil, tarih, kültür, vatan, coğrafya bunu koruyan unsurlardandır. Ama kimliği oluşturan en önemli unsur tarihte dindir, inançtır. Tarih bize gösteriyor, tarihte inancını kaybeden toplumlar dinini de kaybeder. İnancını, dinini kaybeden topluluklar kültürünü de tarihini de kimliğini de kaybediyor."
Camiye gelen özellikle gençlerden inançlarını korumalarını ve gelecekte çocuklarına çok iyi anlatmalarını, öğretmelerini isteyen Görmez, "Tarih bize bir şey daha gösteriyor, inancını iyi koruyan toplumlar, topluluklar başka inanç mensuplarıyla da barış içinde olurlar, iyi geçinirler" dedi.
Hutbede ise iyiliğin önemine değinen Görmez, "Yeryüzünde Müslümanlara emredilen en önemli prensiplerden biri, kötülüğe kötülükle mukabele değil, bütün kötülükleri iyilikle ortadan kaldırmaya çalışmak ve çabalamaktır. O takdirde aranızda düşmanlık oluşan insanlarla sıcak dostluklar oluşur" diye konuştu.
Namazın ardından vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan Görmez, daha sonra Tiflis Cuma Mescidi'nden ayrıldı.