Yazete.com yazarlarından Kürşat Özdemir Hakan Fidan'ın neden hedefte olduğunu, ABD ve İsrail'in Türkiye'nin sır küpünü neden istemediğini yazdı.
"Günümüzde bir milletin kişiliğini en iyi yansıtan şey, onun gizli servisleridir." John Le Carre
1950’li yılların Adana’sında İncirlik Üssü’nde çalışan Amerikalı askerlerin içtiği Coca Cola ile tanışan Kadir Has, kısa zamanda şişe şişe Colaları evinde istiflemişti. Amerika’ya gittiği ilk seferinde hemen ‘Cola’yı Türkiye’ye getiremez miyiz?’ diye araştırmaya başlamış ama çaldığı her kapıdan tebessümle karışık “imkansız” yanıtı almıştı.
Sonunda Amerikalıların kilidini çözecek kişiyi buldu; Amerikan elçilerinin bile İngilizcesine hayran kaldığı, Adnan Menderes döneminin MİT (o dönemki ismi ile MAH) Başkanı Behçet Türkmen! Behçet Türkmen Amerikalı dostları ile yaptığı yazışmalar sonunda Coca Cola’yı Türkiye’ye getirmiş, Kadir Has’ın kurduğu şirkete de yüzde 5 ortak olmuştu. Rivayet odur ki, Amerika’nın Türk istihbarat teşkilatına girişi de Behçet Türkmen döneminde başlamış, Adnan Menderes’i idama götüren süreçte Türkmen’in de etkisi olmuştu.
1977 yılında MİT İstihbarat Dairesi Başkan YardımcısıSabahattin Savaşman, Ankara’da JUSMMAT’ta (Joint US Military Mission for Aid to Turkey - Türkiye’ye Yardım için Ortak ABD Askeri Kurulu) görevli CIA görevlisi Lyle-Inarac Onsager çiftine ait bir evde devletin gizli belgeleri ile birlikte yakalandı. Savaşman’ın devletin gizli bilgilerini CIA ve İngiliz gizli servislerine sattığı iddia edildi, Savaşman ise “MİT’in CIA ile kardeş kuruluş olduğunu ve yaptığı işlemin bilgi paylaşmak olduğunu” ileri sürdü. Savaşman hakkında açılan davada 17 yıl hapis cezasına çarptırıldı, 1987 yılında tahliye oldu. 1994’te ise hayatını kaybetti.