CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Almanya'daki etkinliğe katılmasının engellenmesine ilişkin, "Adalet ve Kalkınma Partisi'nden 2 milletvekili Almanya’da konuşacak, konuşmaları iptal edilmiş. Asla ve asla doğru değildir. Hem dünyaya demokrasi dersi verirsiniz hem bir partinin 2 bakanı konuşmak ister siz bu konuşmayı şu veya bu gerekçeyle yasaklarsınız. Asla doğru bulmuyoruz. Onlar da çıkmalı kendi düşüncelerini ifade edebilmeli." dedi.
Sivas dernekleri, federasyonları ve vakıflarının temsilcileriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, 16 Nisan'da referanduma götürülecek anayasa değişikliğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Türkiye koalisyonlardan çok çektiği için başkanlık sistemini getiriyoruz." denildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Gayet basit. Şu soruyu soracaksın; '15 yıldır bu ülkede koalisyon mu var? Yoksa vardı da biz mi farkında değildik. 15 yıldır bu ülkede koalisyon yoksa ve sen de bir daha iktidar olacağını düşünüyorsan niye başkanlık sistemini getiriyorsun? Hangi gerekçeyle getiriyorsun? İktidar kanadı bizim kavga etmemizi istiyor, bizi kamplaştırmak istiyor, bu tuzağa düşmeyeceğiz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, sorunun memleketin akılla mı yoksa ön yargılarla mı yönetileceği olduğunu aktararak, "Bir memleketi akılla yönetiyorsanız, üç kişi bir araya gelirse daha güzel kararlar çıkar, beş kişi bir araya gelirse daha güzel kararlar çıkar. Bir görüşe karşı farklı bir görüş çıkarsa ortaya daha olgun bir görüş ortaya çıkar. Koalisyonlardan niye korkuyoruz? ifadelerini kullandı.
Türkiye'de koalisyon dönemlerinde büyüme hızının daha fazla olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, aksi yöndeki iddiaların doğru olmadığını söyledi.
"Bozdağ'a yapılan asla doğru değildir"
Kemal Kılaçdaroğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Almanya'daki etkinliğe katılmasının engellenmesine ilişkin, "Adalet ve Kalkınma Partisi'nden 2 milletvekili Almanya’da konuşacak, konuşmaları iptal edilmiş. Asla ve asla doğru değildir. Hem dünyaya demokrasi dersi verirsiniz hem bir partinin 2 bakanı konuşmak ister siz bu konuşmayı şu veya bu gerekçeyle yasaklarsınız. Asla doğru bulmuyoruz. Onlar da çıkmalı kendi düşüncelerini ifade edebilmeli.
"Evet çıkarsa bizi büyük bir macera bekliyor"
"Halk oylamasında 'hayır' çıkarsa ekonomi istikrarsız olur mu?" diye sorulduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, hiçbir şey olmayacağını, Cumhurbaşkanı'nın da Başbakan'ın da görevini sürdüreceğini, TBMM'nin de eskiden olduğu gibi kanun yapacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Evet çıkarsa? O zaman bizi büyük bir macera bekliyor, sonu belli olmayan bir macera." dedi.
"Neden 'evet' diyeceklerini anlatmıyorlar"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, referandumun milletvekili seçimine benzetilmemesi gerektiğine dikkati çekerek, sonucun "hayır" çıkması durumunda ülkenin yönetim sisteminde hiçbir şeyin değişmeyeceğini kaydetti.
"Türkiye'nin bu kadar sorunu varsa niye başkanlık sistemi geliyor? Bir Allah'ın kulunun çıkıp bunu bize makul cümlelerle anlatması lazım. 'Evet' deyin. İyi de neden 'evet' diyeceklerini anlatamıyorlar." diyen Kılıçdaroğlu, buradan çıkış bulunamadığı için toplumun kutuplaştırıldığını ifade etti.
Kılıçdaroğlu, "Sakın bu tuzağa kimse düşmesin. Toplumu kutuplaştırmaya kimsenin hakkı yoktur. Kutuplaşmayacağız. Çünkü bu siyasi partilerin katıldığı bir seçim değil." değerlendirmesini yaptı.
Referandumun memleket meselesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bu bir referandumdur. Bunun partilerle alakası yoktur. Türkiye'nin geleceğiyle ilgilidir. Bunu herkese anlatmamız lazım. Bu bir memleket meselesi. Bu bir demokrasi meselesi. Bunun Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile bir ilgisi yok. Hepimiz faniyiz. Ama bu anayasa böyle gidecek. Birisi vardır çok makul gelir, seçilmiştir makul bir insandır. Biri gelir makul değildir." diye konuştu.
"Mutlaka sandığa gidin"
Herkesin aklını kullanarak sandığa gitmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Sandığa giderken düşünerek gideceğiz. Kavga etmeden gideceğiz. Bunun siyasi parti kutuplaşmasına dönüşmesi en büyük tehlike. Türkiye'ye verilecek en büyük zarar. Adalet ve Kalkınma Partisinden de Milliyetçi Hareket Partisinden de diğer partilerden de bütün vatandaşlarımın çok iyi bilmesi lazım. Mesele memleket meselesidir, parti meselesi değildir. Olaya böyle bakmamız lazım. Böyle bakmazsak hep beraber kaybederiz. Sandıkları ve oylara sahip çıkacağız. Oyunuz ne olursa olsun başımın üstünde. İster 'evet', ister 'hayır' olsun ama mutlaka sandığa gidin. Sandığa gidip oyunuzu kullanırsanız Türkiye'nin geleceği konusunda karar veren, sorumluluk alan bir kişi olursunuz."