Musul Konsolosluğu'nu basarak 49 kişiyi rehin alan IŞİD'in zaman kazanma çabalarına karşılık Ankara, IŞİD'e "Onları hemen serbest bırakın" ültimatomu verdi. Sabah'ın haberine göre Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'nun IŞİD tarafından basılıp Başkonsolos Öztürk Yılmaz ile 2'si çocuk 48 kişinin rehin alınmasının ardından başlatılan diplomasinin perde arkasında; Türkiye, önce IŞİD'e destek veren aşiretler üzerinden diplomasi trafiği başlatarak, rehinelerin bırakılmasını istedi. MİT ve Bağdat Büyükelçisi Faruk Kaymakçı koordinatörlüğünde yürütülen temaslarda, aşiretler aracılığı ile IŞİD yöneticilerine "Tek bir rehinenin burnu kanamasın. Türkiye bunun bedelini ağır ödetir" mesajı iletildi.
Ardından Ankara'ya "rehin almadık, Musul'daki durum çerçevesinde rutin bir uygulama" bilgisi geldi. Gelişmeleri saniye saniye izleyen Ankara da görüşme trafiğini hızlandırdı. Temaslar ve alınan geri dönüşler sonucu, tutuldukları yer de belirlenen rehinelerin serbest bırakılacağı umudu doğdu. Aşiretler üzerinden IŞİD'e kurulan baskı meyvesini verirken, rehinelerin ilk gün serbest kalacağı aşamaya kadar gelindi. Ancak IŞİD, tam tersini yaptı. Rehinelerin tutuklandığı haberi geldi. Bu aşamada bölgedeki Kürt ve aşiret kaynakları ile yeniden temaslar yoğunlaştı. IŞİD militanları arasında Türk rehinelerin serbest bırakılması konusunda fikir ayrılığı çıktığı tespit edildi. Aşiretler ve bazı IŞİD militanları, "Rehineleri serbest bırakalım" derken, diğerleri buna karşı çıktı. Benzer fikir ayrılığı nasıl serbest bırakılacakları üzerinde de yaşandı. Kimi "Kuzey Irak üzerinden verelim" derken, kimi "Suriye sınırından verelim" teklifinde bulundu. Bir grup ise fidye karşılığı serbest bırakılmasında ısrarcı oldu. Ayrıca IŞİD'in Türkiye'de tutuklu bulunan 3 örgüt üyesinin serbest kalmasını istediği de ifade edildi. Ankara'da, tutuklama kararının farklı amaçlar doğrultusunda verilmiş olabileceği değerlendirmesi yapıldı. Başbakanlık'taki toplantıda tutumun sertleşmesine karar verildi. Türkiye, rehinelerin propaganda malzemesi yapılmaması mesajı ile birlikte, IŞİD'e "Hemen bırakın" uyarısında bulundu. Bu kararın, çelişkili bilgi ve haberlerin IŞİD'in oyalama taktiği olabileceği ihtimali düşünülerek verildiği öğrenildi. Önceliğin rehinelerin can güvenliği olduğu, serbest bırakılmamaları durumunda askeri harekatın da gündeme alındığı ifade edildi.
DÜŞÜK SEVİYELİ BİLGİLENDİRME
Bu arada her türlü açıklamanın rehinelerin can güvenliğini tehlikeye atabileceği gerekçesiyle, kamuoyunu düşük seviyede bilgilendirme kararı verildi.
IŞİD KOMUTANI : İADE EDECEĞİZ
Rudaw gazetesine konuşan IŞİD komutanı, "Onları kentteki gerginlik nedeniyle aldık. Güvenliklerini sağlıyoruz, iade edeceğiz. Korkulacak bir şeyleri yok çünkü onlar Sünni ve Hanefi inancından" diye konuştu.
"ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ"
Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, "Durumları iyi ve güvendeler" dedi. Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri Cabbar Yaver ise "Hepsi Musul valilik binasında. Onları kurtaracağımıza dair umutluyuz" diye konuştu. Bu arada Rusya'nın Sesi'ne göre, IŞİD, Twitter üzerinden yöneltilen "Türk diplomatların ne zaman bırakılacağı" sorusuna "Bugün (dün) İstanbul'da olacaklarını düşünüyoruz" yanıtını verdi.