Terör örgütü PKK’nın Kandil yöneticisi Murat Karayılan,kim geri adım atarsa kaybedenin de o olacağını söyledi.
Murat Karayılan, merkezi Diyarbakır’da bulunan ve uydu üzerinden yayın yapan Dijle TV’ye konuştu.
25 Nisan günü Kandil’de yaptığı basın açıklamasıyla örgütün silahlı unsurlarının Türkiye dışına çekeceğini açıklayan Murat Karayılan, geri çekilmelerin nereye olacağı, çözüm süreci ve Türkiye’nin demokratikleşmesi konularını Dijle TV Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Hasan Sancar’a anlattı.
Bu süreçte geri çekilme tamamlanırsa sürecin ikinci aşamanın yeni yasaların hazırlanması gerektiğini bildiren Karayılan, yeni yasalarda demokratik bir Türkiye olması ve Kürtlerin inkarının kalkmasını istediklerin vurguladı. Karayılan, “Kürtlerin kabulü, varlığı, özgürlüğü olmasını istiyoruz. Diğer kimliklere sahip olanların da özgürlüğü olmasını işitiyoruz. Çoğulcu bir anayasa olmalıdır. Şimdiki gibi herkes Türk olmaya mecbur olmasın. Şimdi anayasada 66. madde nedir? Devlete bağlı herkes Türk’tür deniliyor. Yukarıdan tekliği önümüze koyan değil. Toplumun gerçeği nedir? Toplum kimlerden oluşuyor. Yasalarda bu olmalıdır. Bunun resmi olmalıdır. Yukarıdan önüne bırakılan ve herkesin kör olmasını isteyen değil. Bazıları soruyor. Yasalarda Türk milleti var bunun için ne düşünüyorsunuz, diye soruyorlar. Eğer çıkacak yasada Türkiye’de yaşayan herkese Türk milleti deseler, bu şimdiye kadarki inkarcı ve asimilasyoncu bir yasa olur. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Bu günümüzde uymaz. 21 yüzyılda zorla kabul ettirilmiştir. Bu akıl ile olmaz. Eğer ki toplumun hakikatlerini dile getirirse, Türk milleti, Kürt milleti ve diğer halkları dile getirirse sorun yoktur. Bütün toplumu bir kabuk, bir entisite ile dile getirirse, Anadolu ve Türkiye’de yaşayan tüm etnisiteler dilsiz olur. Bu süreçte Türkiye’yi demokratikleştirecek, Kürt halkı içinde özgürce yaşayabileceği ve bütün diğer kimliklerin özgürce yaşayabileceği, diğer mezheplerden mesela aleviler, Süryaniler ve Asuriler tüm kesimlerin kendilerini içinde rahat görebileceği, eşitliğin olduğu ve dayatmanın olmadığı, toplumun çizgilerini dile getirecek. Kürt sorunun çözüldüğü bir anayasa olmalıdır. İnkarın kaldırılması ve Kürt varlığının kabul edilmesi önemlidir. Hem Türkiye’yi demokratikleştirmeli hem de Kürt sorunun çözmelidir” dedi.
“GÜÇLERİMİZ IRAK’A ÇEKİLECEK AMA HALKIN ARASINA KARIŞMAYACAK”
Karayılan, PKK’nın silahlı unsurlarının Irak Kürt Federal Bölgesi’ne geleceğini fakat halkın arasına yerleşmeyeceğini ifade ederek, Federal Kürt Bölgesi Yönetimi’nden de destek olmaları gerektiğini söyledi. Karayılan, “Güçlerimiz güney Kürdistan’a çekilecek yalnız halkın arasına gitmeyecek. Güney Kürdistan’da medya savunma alanları var. Amerika bölgeye gelirken bile zorla gelmemişler, barış ile gelmişler. Her zaman savunulmuştur. Buralar gerillaların yeridir. Arkadaşlar orada varlar. Fakat sayı artacak. Biz umut ediyoruz ki Kürdistan bölgesel hükümeti bunu olumlu karşılar ve destek verir. Bu konuda hiçbir kuşku ve kaygımız yoktur. Biliyoruz ki Güney Kürdistan’daki halkımız işgalciler karşı çok büyük cefa çekmiştir ve bunlara karşı büyük bir direnme göstermişlerdir. Ortadoğu’da öldürmek ve silah yerine diyalog, siyaset ve barışı öne çıkarmak istiyoruz. Bu yeni bir süreçtir. Bunun da Güney Kürdistan’da yaraları vardır. Bütün parçaları vardır. Bu süreçte biliyoruz ki Güney Kürdistan’daki siyasetçilerin bu sürece destek verdiklerini biliyoruz. Bu konuda sorun çıkmaz. Güçlerimiz Güney Kürdistan’da medya savunma alanlarına çekilirse kimsenin bundan rahatsız olacağını zannetmiyorum. Güçlerimiz burada yerleşecek eğitim çalışmalarını sürdürecek. Gerillayı zayıflatmayız. Bunu herkes iyi bilsin” diye konuştu.
MHP’YE SERT ELEŞTİRİ
Murat Karayılan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çözüm süreciyle ilgili yaptığı açıklamaları sert bir dille eleştirerek, söylemlerin faşizan bir söylem olduğunu söyledi. Karayılan, “Bir kaç gündür Türkiye medyasında bazı konular gündeme getiriyorlar. MHP ve ülkücüler bazı merkezi kanallarda gündeme getirilmeye çalışılıyor, diyorlar ki, PKK çekilirse Kuzey Irak‘a yerleşecek. Elinde silah var, bu da bizim için tehdittir. Bunu engellemek için yeni bir yasanın çıkarılması gerektiğini söylüyorlar. Yani böyle bir söylem tam da faşizan bir söylemdir. Yani biz Türkiye sınırları dışına çıkmışız sen daha ne istiyorsun? Yok illaki Kürt hareketi teslim olacak, silahsız olacak, hazır olsun ki ben ne istersem, onu yapacak, bu yok artık bu bitti. Bu zihniyet faşizan ve hegamonik bir zihniyettir. Yani böyle söyleyenler doğru düşünmüyorlar. Yani biz büyük bir fedakarlık yapmışız, 30 yıldır mücadele verdiğimiz bir mevzuya bırakıyoruz, bunu da yeterli görmüyor. Siz Kürtlerin teslim olmasını mı istiyorsunuz? Bu böyle olmaz, bu doğru olmayan bir tartışmadır. Biz diyalog ve çözüm için geri çekiliyoruz siyasi bir süreç oluşturulsun, hiç savaş olmasın, savaş ortamını hazırlayacak argümanlar kaldırılsın ortadan. Türkiye de çözüm oluşturulsun, daha ne istiyorsunuz? Bir daha belirtmek gerekirse biz demokratik çözüm için güçlerimizi çekiyoruz. Biz bir çözüm oluşturulsun diye sınır dışına çekiliyoruz. Elbette kimse teslim olmuyor yani, bir insan bile teslim olmuyor” diye konuştu.
“BU SÜREÇTE KİM GERİ ADIM ATARSA KAYBEDEN O OLUR”
Atılan adımlardan sonra geri adımların atıldığı taktirde sorunlar yaşanacağına vurgu yapan Karayılan, kim geri adım atarsa kaybedenin de o olacağını söyledi. Karayılan, Öcalan ile yapılan diyaloğun sonuç verdiğini de ifade ederek, “Biz öyle zayıf, güçsüz bir dönemde değiliz ki, güçlü bir dönemdeyiz ve biz siyasi çözüm ilerlesin diye, diyalog zemini oluşturulsun, Öcalan’ın ilerlettiği diyalog zemini sonuç alıyor diye silahlı güçlerimizi geri çekiyoruz. Biz bu şekilde Kürt sorununun çözülmesi için Öcalan’ın demokratik siyaseti güçlendirmeye çalışıyoruz. Yalnız biz kimseyi tehdit etmiyoruz. Elbette ki sen dürüst olmazsan bu işte bir hainlik varsa, bizimde tedbirlerimiz vardır yani. Biz tedbirsiz olamayız, kimse çocuk değil. Kaç yıllık bir tecrübemiz vardır, bunu her kez bilsin. Biz burada bir şeyleri defalarca tartışır bir kere karar alırız, bunu herkesin bilmesi gerek. Eskiden hep Kürtlerle oynanmış ve Kürtler kandırılmış bugün böyle olmaz, şuan da halkın haklı bir kaygısı var. Devlet bizi yine kandırıyor olabilir diye, mümkündür ama yeter biz artık kandırılamayacağız. Yalnız bunu her kez bilmeli ki biz kandırılamayız, çünkü biz düşünerek hareket ediyoruz, oynayan zararlı çıkacaktır. Şimdi bir adım atılmış bu süreçte kim geri adım atarsa o zararlı çıkacaktır. İşte bunun için tüm halkımız tüm devrimci barışsever yurtsever kurumlar, başta kadın hareketi, gençlik hareketi, işçi hareketi, sivil toplum örgütleri herkes bunu bilmeli ki buna göre siyasi mücadeleyi daha da güçlendirmelidirler” şeklinde konuştu.