Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Teke Tek'te Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'nın soruları yanıtladı.
Gündemi değerlendiren Feyzioğlu'nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümet'le ilgili olarak söyledikleri birilerinin hoşuna gitmeyecek. İşte Feyzioğlu'nun konuşmalarından önemli bölümler:
"BAŞBAKAN'IN İYİ NİYETLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"
"Önce sayın Cumhurbaşkanı ile sonra ayın Başbakan'la ve sayın Adalet Bakanı ile görüşmelerimiz oldu. Sayın kelimesinin de altını çiziyorum, hiç kimse kızmasın sayın dediğim için. Ben devlet adamıyım, yargının en üstündeki kişiyim, mahalle kavgası yapmıyorum ben. Bir iki cümleyle serzeniş diyelim buna. Sayın Başbakan ile çok ciddi bir çalışma toplantısı yaptık 1,5 saat. Sayın Başbakan'ın yaklaşımını doğru buldum ve bu sorunun çözüm noktasında iyi niyetli olduğunu düşünüyorum. Ben kimseyle koalisyon ortaklığına girmiyorum. Bir sorunu çözmek için öneri götürüyorum. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı karşılık olarak şurasını şöyle mi yapsak diyor. Bundan iyi niyetli bir çabanın içine girildiği görülüyor."
ŞİKE DAVASI
"Köksal Bayraktar, Yargıtay bizim davalarımızla ilgili kararı vermesin, yeni yapılacak düzenlemeyi beklesin diyor. Kararı vermezse iş daha kolaylaşır. Dosyaların gelmesi, gitmesi sıkıntı doğrurur. Köksal hoca burada doğru bir şey söylüyor ve destekliyorum kendisini. Sayın Başbakan'ın düşüncesi ortada. sayın Adalet Bakanı'nın düşüncesi ortada. Ben Başbakan'ı samimi buldum. Çözmek istediği gibi bir düşünce var."
17 ARALIK OPERASYONU
"Büyük bir skandaldır, çok ciddi bir olaydır ortaya dökülenler. Fakat yolsuzluk soruşturmasında düğmeye basılmasının sebebi, siyasi iktidar ittifakının iki kanadı arasındaki kanlı çatışmadır. Bir sandığa giren taraf vardır bir de sandığa girmediği halde sandığa giren tarafın devletin içinde yerleştirdiği ya da yerleşmesine göz yummduğu cemaat tarafı vardır. Bu cemaat tarafı ittifak bozulduğu için düğmeye bastı. 17 Aralık'ta düğmeye basılma sebebi sami midir yoksa ben senin canına okuyacağım diye midir? Samimi olsaydı çok başka zamanlarda düğmeye basılırdı. İttifak bölündü ve düğmeye basıldı. Yani bu düğmeye basılmasını sebebi yolsuzlukla mücadele samimiyeti değildir fakat ortaya yolsuzluk iddiası ortaya çıktıktan sonra bunun takip edilmesi gerekir.
1- Bu düğmeye basılmasının sebebi, siyasi iktidarı hırpalamaktır, sandık dışında yenmektir.
2- Ortaya çıkan belgeleri bulunan delilleri ciddiye almamak söz konusu olamaz, yolsuzluk soruşturmasının gittiği yere kadar gitmesini sağlamak hepimizin boynunun borcudur.
Nitekim bu çerçevede biz yolsuzluk soruşturmasının mutlaka takip edilmesi gerektiğini ve bu konudaki kararlılığımızı anlatan ilk basın açıklaması yapan kitle örgütü biziz. Fakat bizim prensibimiz, sandıkla gelen sandıkla gitmek zorundadır. Sandıkla geleni sandık dışında götürmeye çalışmak darbeye evet demektir."