‘Ergenekon’un karakutusu’ olarak nitelendirilen Tuncay Güney, Türkiye’de Başkanlık sisteminin gelmemesi halinde, PKK Terör Örgütü bitse dahi, DHKP-C ve MLKP’nin ortaya çıkacağını öne sürdü. Güney, birçok yabancı gizli servis elemanları ile görüştüğünü, yabancı servis elemanlarının MİT Müsteşarı Hakan Fidan’dan rahatsız ve gitmesini istediklerini kaydetti.
‘Türkiye’de Başkanlık sisteminin gelmemesi halinde, PKK Terör Örgütü bitse dahi, DHKP-C ve MLKP’nin ortaya çıkacağını öne sürdü. Güney, birçok yabancı gizli servis elemanları ile görüştüğünü, yabancı servis elemanlarının MİT Müsteşarı Hakan Fidan’dan rahatsız ve gitmesini istediklerini kaydetti.
Kanada’nın Toronto kentinde yaşayan ve telefonda Son.tv'nin sorularını yanıtlayan Güney, “Buradaki bütün ajanlar benim ülkemin istihbarat başkanına karşı fikirler ve düşüncelere sahip. Bunların hepsi Hakan Fidan’dan rahatsız ve gitmesini istiyorlar. Nedeni ni sorduğumda ise cevap alamıyorum yada alamıyorsunuz’’ dedi.
“HER YENi ANAYASA YÜZÜMÜZE TOKAT GİBİ İNMEMELİ”
Başkanlik sisteminin PKK Terör Örgütü'nün bitmesi halinde, yeni örgütlerin doğmasını engelleyecek bir sistem olduğunu savunan Güney, “Bugün PKK sorunu ile ilgili masaya oturursun. Yeni bir örgüt çıkar. Bu örgüt ile yine 30 yıl savaşmak zorunda kalabilirsin. Ben her zaman şunu ifade ediyorum. Türkiye’de Başkanlık sistemi ve yeni anayasa önemlidir. Yeni anayasa ile birlikte Başkanlık sistemi ile birlikte Türkiye’de özgürlüklerin ve demokrasinin önü açılacaktır. PKK’nın bitmesinden sonra yeni örgütlerin ortaya çıkmasını engelleyecektir” dedi.
“BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE BİREYSEL ÖZGÜRLÜK OLMALIDIR”
Türkiye’deki sorun PKK olmadığını iddia eden Güney, “ En büyük sorun Cumhuriyet tarihindeki baskıcı rejim sorunudur. Halı hazırda devam eden baskıcı anayasa ve hukuk sisteminin işleyişi demokrasiye büyük engel olmaktadır. Türkiye’nin Başkanlık sistemi ile Kanada ve Amerika’da olduğu gibi bireysel özgürlükleri olmalıdır. Kürt sorununa özgürlük veya Alevi sorununa demokratik calisma planları sistemin tekrar tıkanmasina yol açar. Türkiye’ye özgü bir Başkanlık sistemi olmaz. Böyle birşey olursa yamalı bohça gibi olur” ifadelerine yer verdi.
“HERKES DÜŞÜNCESİNİ AÇIKÇA İFADE ETMELİDİR”
Herkesin bireysel özgürlüğünün verilmesi gerektiğini aktaran Güney, “Türkiye, bir gecede 70 milyon vatandaşına bireysel özgürlüklerini vermelidir. Din, fikir, cinsellik ve düşünce gibi konularda özgürlük olmalıdır. Yasalarımız vatandaşını potansiyel suçlu olarak görmemelidir. Türkiye’de bir ceviz ağacının altında düşünme özgürlüğü var. Kendi kendine düşün ve fikrini ortaya söyleme deniliyor. Fikrini veya bir konu ile ilgili fikir ve düşünceni söylediğinde cezaevine girme gibi bir durum ile karşı karşıya kalabiliyorsun. Türkiye’deki bu sistem ve bu kaosa dönüşen sistem terör ve anarşiyi doğuruyor” dedi.
“YABANCI SERVİS ELEMANLARI MİT MÜSTEŞARINDAN RAHATSIZ”
Yabancı gizli servis elemanları ile görüştüğünü ve birçok gizli servis elemanının MİT Müsteşarı Hakan Fidan’dan rahatsız olduğunu söyleyen Güney; “Ben burada birçok stratejist-analizci dalında uzman ile görüştüm. Burada birçok gizli servis elemanı ot ve böcek uzmanı yani tarım uzmanı, antika uzmanı, sanatkar, besteci, ekonomist, psikyatrist uzmanı, resim ve borsacı adı altında görev yapıyorlar. Hepsi de gizli servis elemanı. Bu uzmanlar ile konuştum. Buradaki bütün ajanlar benim ülkemin istihbarat başkanına karşı fikirler ve düşüncelere sahip. Bunların hepsi Hakan Fidan’dan rahatsız ve gitmesini istiyorlar. Nedeni ni sorduğumda ise cevap alamıyorum yada alamıyorsunuz. Aynı dönem Türkiye’deki yerel işbirlikçilerde PKK ile görüşüyor diye burada MİT hakkında propaganda yürüttüler. Türkiye’de de bu böyle oldu” ifadelerine yer verdi.
“İSTİHBARATÇILAR KILIKTAN KILIĞA GİRER”
Güney, istihbaratçıların kılıktan kılığa girme gibi bir görevi olduğunu belirterek, “İstihbaratın asli görevi budur. Herkes ile görüşmektir. Her kılığa girmektir. Batı İstihbarat kurumlarının Ortadoğu’da silah satmadıkları, karapara aklamadıkları örgüt kalmadı. Birçok PKK’lı ve örgüt elemanlarını kendi vatandaşları yaptılar. Çünkü bunlar Türkiye’nin bölgesel alanda güçlü olmasını istemiyorlar” dedi.
“EMNİYETTE İŞKENCE GÖRDÜM DİYE, GENELLEME YAPAMAM”
MİT’te çalışmış insanların yanlışı olabileceğini söyleyen Güney, “Turkiye’ de “Sağ” veya “Sol” herkesin MİT’e karşı bir karşı duruşu var. Ben Türkiye’de Emniyet Müdürlüğü’nde ifade verirken işkence gördüm. Ben şimdi bütün Emniyet teşkilatı merhametsiz ve işkencecidir ya da rüşvetçi diye suçlayamam” ifadelerine yer verdi.
“ŞEHİT DÜŞEN İSTİHBARATÇILARDAN HABERDAR DEĞİLİZ”
Şehit düşen istihbaratçılar için tören dahi olmadığını kaydeden Güney, “Hem Emniyet, hem MİT hem de askeri istihbarat servislerinde çalışan ve bu ülke için birçok kişi şehit düşmüştür. Bu şehitler için bir tören yok, öldüğünden bile haberimiz olmuyor. Bizler ülkemizin değerlerine saldırmamalıyız. Biz gece uyurken MİT birçok yerde görev yapıyor. Biz MİT ile karşı karşıya gelmek yerine Türkiye’nin daha demokrasi ve özgürlük diyebilmesi için milletçe çalışmalıyız. Bu tür istihbaratçılara da saygı duymalıyız. Ülkeleri için ne şartlarda görev yaptıklarını da unutmamalıyız” dedi.