İçişleri Bakanı Muammer Güler, Somali'deki Türk Büyükelçiliği'ne yapılan saldırıyla ilgili, "Somali'deki bütün görevlilerimizi ve elçilik personelinin tamamını binayla beraber yok etmeyi planlayan bir menfur saldırıydı" dedi.
İçişleri Bakanı Muammer Güler, geçen cumartesi günü Somali'nin başkenti Mogadişu'da Türk Büyükelçiliği'ne yapılan saldırıda şehit düşen özel harekat polisi 42 yaşındaki Sinan Yılmaz için Amasya Emniyet Müdürlüğü'nde düzenlenecek törene katılmak üzere bugün uçakla Ankara'dan Merzifon Havaalanı'na geldi.
Bakan Güler'i Amasya Valisi Abdil Celil Öz, Tokat Valisi Mustafa Taşkesen ve protokol üyeleri karşıladı. Amasya Valisi Öz'ü makamında ziyaret eden Bakan Güler, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Somali'deki Türk Büyükelçiliği'ne yapılan saldırıyı kınayan Bakan Güler, "Bizim darda olan insanlara, zorda olan insanlara insani görevimizi yapmayı engellemeye yönelik bir saldırıdır. Bir evladımızı kaybettirdi ama o terör saldırısını gerçekleştirenlerin anlayışları, onların misyonları zaten her zaman ölmeye mahkumdur. Terör saldırısında daha büyük bir kötü sonuçlarla karşılaşabilirdik. Diğer evlatlarımızı Allah korudu. Ama sonuçta bir evladımızı kaybettik. 4 kardeşimiz de yaralandı. Sinan kardeşimizin ailesine, evlatlarına başsağlığı diliyorum. Devlet olarak bu konudaki kararlılığımızı da teröre karşı olan kararlı mücadelemizi de sürdüreceğiz. Terör dünyanın neresinde olursa olsun terördür" diye konuştu.
Bir gazetecinin "Diğer büyükelçiliklerde tedbir artırıldı mı?" sorusunu da yanıtlayan İçişleri Bakanı Muammer Güler, "Bütün dış temsilciliklerimizde koruma görevlerimiz zaten kritik olan yerlerde yerel makamlarla birlikte tedbirlerimizi alıyoruz. Somali'de emniyet teşkilatımızın 24 özel hareket görevlisi görevini sürdürmektedir. Hem büyükelçilik binasında hem de ek binada. Yerel güvenlik birimleriyle beraber kendi birimlerimizin de görev yaptığını biliyoruz. Hassasiyetlerine göre kendi ölçülerinde koruma tedbirleri sürdürüyorlar. Ama Somali'deki olan biraz daha farklı tabiki. Somali'deki iç gelişmeler orada yaşanan konjektürel olaylar, bu tip tedbidrlerin daha sıkı şekilde alınmasını gerektiriyordu. Zaten buna uygun bir tedbir planlaması da vardır. Kardeşlerimiz, evlatlarımız cansiparhane bir şekilde hareket ettiler" dedi. Bakan Güler şöyle devam etti:
"Bir canlı bomba eylemine rağmen üç teröristi yanlarında 10'a yakın bomba, iki ayrı bomba düzeneği vardı. Buradaki bütün görevlilerimizi ve elçilik personelinin tamamını binayla beraber yok etmeyi planlayan bir menfur saldırıydı. Onlara da böyle bir fırsat verilmedi. Ama bir evladımızı kaybetmenin de üzüntüsünü yaşıyoruz."
"Somali'deki saldırıyla ilgili daha önceden alınmış bir istihbarat var mıydı?" sorusuna İçişleri Bakanı Muammer Güler, Somali'deki gelişmelerin her zaman bu ihtimali gözönünde tutmalarını gerektirdiğini ifade etti. Oradaki koruma önlemlerini de bu şekilde düzenlediklerini dile getiren Bakan Güler, "Bu tip terör saldırıları eğer canlı bomba ise etkilerini en aza indirecek bir sonuç ön görülür. Böyle bir sonuçta maalesef keşke Sinan kardeşimizi kaybetmeden bir sonuç alınabilseydi. Ama dünyanın bir çok yerinde benzer saldırılarda bu kadar cansiperhane bir savunma gerçekten de yoktur. Kardeşlerimiz bunu başardılar. Ama Sinan'ın da hayatına mal oldu. O neden kahraman bir evlattır. Yiğit bir polistir. Görevini son dakikaya kadar büyük bir fedakarlıkla yerine getirmiştir" diye konuştu.
Saldırının ardından başka bir mesaj olup olmadığı yönündeki soru üzerine Bakan Muammer Güler, Türkiye'nin bölgedeki belirleyici rolünü hazmedemeyenlerin içerdeki huzuru ve istikrarı istemeyenlerin ve terörün hangi ad altında olursa olsun, saldırılarını her zaman devam ettireceğini belirtti. Bakan Güler, "Ama bizim dünyanın neresinde olursa olsun mazlumların yanında olan tutumumuz, zalimlere olan tutumumuz devam edecektir. Somali'de böyle bir insanlık dramı vardır. O insanlık dramına Türkiye'nin oradaki kardeşlerinin bu ızdırabına sessiz kalması elbette düşünülemezdi. Biz öteden beri bu konuda insani yardımlarımızı hem evrensel hukuk çerçevesinde hem de Somali ile olan tarihi bağlarımızın gerektirdiği oradaki kardeşlerimizle olan bağlılığımızın gerektirdiği bir görev anlayışı ile yerine getirdik. Oradaki görevimizi her zaman sürdüreceğiz. Ama biliyoruz ki teröründe asıl hedefi demokrasidir, insanlık değerleridir" dedi.