CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı için çatı adayı olarak seçtikleri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun parlamenter sistemi savunduğunu belirterek, "Başkanlık sisteminin doğru olmadığına inanıyor. O nedenle cumhurbaşkanı olmak istiyor. O nedenle 'sabah-akşam hükümetin işine müdahale etmek gibi bir düşüncesinin olmadığını' kendisi de ifade ediyor" dedi.
Kılıçdaroğlu, Halk TV'de katıldığı "Halk Arenası" programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Ekmeleddin İhsanoğlu, televizyona çıkıp ne düşünüyorsa çok net bir düşüncelerini anlatacak mı?" sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
"Tabii kendisinin takdiridir. Fakat mutlaka televizyonlara çıkacaktır. Mutlaka soruları yanıtlayacaktır. Zaten cumhurbaşkanı adaylığı süreci içinde çok büyük mitingler yapmanın hiçbir mantığı da yok. Şunun için yok; Ne diyecek miting meydanlarında? 'Yol, köprü, havaalanı yaparım' diyemeyecek. Böyle bir yetkisi yok. O yetki hükümete ait. Yani yürütme organı, icra, Bakanlar Kuruluna ait. Kendisinin yetkileri anayasada zaten tanımlanmış. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay'a hakim atamak, belli sayıda yargıç atamak, üniversitelere YÖK'ten gelen üç öneriden birisini seçip rektör atamak. Onun dışında fazla bir yetkisi yok zaten. Ayrıca şu tercihi de yapmamız lazım; parlamenter sistemi savunuyorsak ki Ekmel bey parlamenter sistemi savunuyor, başkanlık sisteminin doğru olmadığına inanıyor. O nedenle cumhurbaşkanı olmak istiyor. O nedenle 'sabah-akşam hükümetin işine müdahale etmek gibi bir düşüncesinin olmadığını' kendisi de ifade ediyor. Bu sistem içerisinde parlamenter sistemin güçlenmesini, devlet kurumlarının kendi içinde uyumlu çalışmasını sağlayabilecek birikime sahip."
Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının, yabancı devlet başkanlarıyla yan yana geldiğinde, oturması, kalkması, konuşması, espri yapmasının ve yeri geldiğinde onların diliyle hitap etmesinin çok önemli olduğunu söyledi.
"İhsanoğlu'nda hiçbir kara leke yok"
İhsanoğlu'nun babasının Mehmet Akif Ersoy'un en yakın arkadaşı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Mehmet Akif Ersoy, Mustafa Kemal'e yazdığı mektupta, 'Ömrüm olsaydı, ömrümün bir kısmını sana verirdim, Allah benden alsın, senin ömrüne ilave etsin' diyen birisi. 'Küserek gitti...' Böyle yargılamamak lazım" diye konuştu.
İhsanoğlu ile konuşulduğunda samimiyet, tevazu, bilgili ve saygılı bir insanın görüldüğünü, kibrin görülmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, aradıkları cumhurbaşkanı adayının İhsanoğlu olduğunu kaydetti.
Bir siyasi partiye genel başkan seçmediklerini, herkesin cumhurbaşkanı olacak birisini seçtiklerini belirten Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu'nun geçmişiyle ilgili hiçbir şaibeli şeyin, kara lekenin bulunmadığını dile getirdi.
"Sevecen bir insan"
"Ekmel beyin hayatını araştırdınız mı?" sorusuna, Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
"Emin olun fotoğraflarına kadar araştırdım. Hangi liderle, nerede fotoğraf çektirdi, bütün fotoğraflar... Her şeyiyle araştırdık. Sonra şunu gördük; Gerçekten her düzeyde, bilgi, eğitim düzeyi ne olursa olsun, her düzeyde insanın rahatlıkla kucaklayacağı bir insan. Sevecen bir insan, baktığınız zaman görüyorsunuz zaten bunu. Şu soruyu asla ona sormadım; 'Siyasi görüşünüz nedir, hangi partiyi desteklediniz?' Bu doğru değil.
Biz sadece bir boyuta, yani baba boyutuna değil, diğer boyutuna da baktık. Yani her açıdan olayı tahlil ettik. Eşine, çocuklarına, ailesine bir şekliyle bakıldı. Sonuçta bu cumhurbaşkanı adayı olacak ve biz yaralanmasını, aleyhine bir şey söylenmesini istemedik. Dolayısıyla kimse kalkıp onun aleyhine bir şey söyleyememeli. Her şeyiyle mükemmel bir insan olmalı bu. Şunu gördük; Önümüzde bir bilgin var, bir bilgi insanı var. Bilim tarihini çok iyi bilen bir insan var. Artı İslamiyeti de çok iyi bilen bir insan var. Dolayısıyla kendi halkının değerleriyle paralel bir insan var. Her düzeyden insanla rahatlıkla oturup konuşabilecek bir insan var. Yani o yoksul Afrika çocuklarıyla beraber çekilmiş fotoğraflarına baktığınız zaman o sevecenliği orada da görüyorsunuz."
"Kemal ve Pamuk aklımızdan geçti"
İhsanoğlu'nun bilim tarihini bu kadar iyi bilen ender insanlardan olduğunu, hemen hemen bütün liderlerle ilişkilerinin bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Rahmetli Ecevit, o da bu konularda çok titizdi. Onun başbakanlığı döneminde, üstün hizmet madalyasını cumhurbaşkanının elinden alan... Siz devlet olarak buna devlet üstün hizmet madalyası veriyorsunuz. Buna baktığınız zaman aslında bir değeri, görüşü ne olursa olsun takdir ediyorsunuz, veriyorsunuz" dedi.
Cumhurbaşkanının çok iyi yetişmiş bir bilim adamı, sanatçı olabileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Yazar Yaşar Kemal ve Orhan Pamuk'un de cumhurbaşkanlığı için akıllarından geçtiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan Viyana'daki konuşmasında "Gazi Mustafa Kemal, demir ağlara çok düşkündü. Bunlar da 10. Yıl Marşı yazmışlar. Orada ne diyor. 'Demir ağlarla ördük dört bir yanını' diyorlar. Nereye ördün?" dediğinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "1920'lerle 2014 nasıl kıyaslanır? Elma ile armut bile değil. Şunu çok samimi olarak söylüyorum; Hayatımda bu kadar cahil bir adam görmedim. Emin olun. Tarihini bilmez, olayları bilmez, çarpıtır" dedi.
"Sıradan bir operasyon değil"
Türkiye Cumhuriyeti'nin kan ve göz yaşıyla kurulduğunu, ancak görkemli bir geçmişinin olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Osmanlı'nın borçlarının ödendiğini, 1921'de Çocuk Esirgeme Kurumu'nun kurulduğunu, 1925'te Kayseri'de uçak fabrikasının temelinin atıldığını, 9 yıl sonra Kayseri'den kalkan uçağın Ankara'ya indiğini, Haliç'te denizaltı yapıldığını, Türkiye'nin her yıl yüzde 7 büyüdüğünü, ülkenin demir ağlarla örüldüğünü anlattı.
"Sonra ne oldu ? Uçak, denizaltı yapıyor muyuz? Hayır" diyen Kılıçdaroğlu, en yetenekli insanların "içeriye" alındığını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, "Bu operasyon sıradan bir operasyon değildir. Aslında Türkiye Cumhuriyeti'ni çökertme operasyonuydu. Siz bakmayın Balyoz falan denmesine. Aynı şey İzmir'deki casusluk davasında da vardır. Gidin oraya bakın, ne kadar yetenekli insanlar casus diye içeriye atılmıştır" diye konuştu.
Son 12 yılda, 1 trilyon 700 küsür milyar dolar para harcandığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Ne yaptılar? Hızlı tren yapıyorlar değil mi? Eskişehir-İstanbul arası. Bir tünel kazdılar, büyük bir makina şimdi orada bataklığa saplanmış vaziyette ama medya bunu görmez" dedi.
"İstihbaratları bizimle ilgili"
"Bugün tahliye olan Engin Alan'ın konuşmasının sadece iki kanal tarafından verildiğinin" söylenmesi üzerine Kılıçdaroğlu, "havuz medyası" oluşturulmasını eleştirerek, "Bir ülkenin medyası özgür değilse, o ülkenin kendisi özgür değildir" ifadesini kullandı.
Yasağın olduğu bir yerde, özgürlükten söz edilemeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Biz cesur olmak, korkusuz olmak zorundayız. Ben defalarca söyledim, benim, ailemin, çocuklarımın telefonları dinlenir. CHP'nin içinde acaba karışıklığı nasıl yaparız, nasıl kaos yaratırız diye devletin bazı organlarının talimatlandırıldığını da biliyorum. Devletin bazı organlarının 'CHP'nin içini nasıl karıştıracaksınız' diye talimatlandırıldığını da biliyorum. Bizi izliyorlar, onların istihbaratı bizimle ilgili."
"Türk Hava Yolları bile seferlerini düzenliyor, oradaki karışıklığı görüyor, koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin istihbaratı orayı göremiyor. Nasıl olur bu?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Şimdi yeni uyandılar, Basra'yı da boşaltmaya çalışıyorlar. Emin olun kaç kişinin IŞİD militanları tarafından rehin alındığını bizim hükümet bilmiyor" dedi.
"Adaylar televizyonda bir araya gelmeli"
"İhsanoğlu tanınmayan bir isim bu handikapı nasıl aşacaksınız?" sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
"Bir yasa var, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgli. Bu yasaya göre siyasal partiler yardım yapamıyorlar. Fakat Yüksek Seçim Kurulu, siyasal partilerin cumhurbaşkanıyla ilgili miting yapmasına olanak sağladı. Dolayısıyla biz bu mitingleri yapacağız. Ancak miting meydanlarında söylenecek çok fazla birşey yok. Çünkü cumhurbaşkanlarının yetkileri sınırlı. Daha çok televizyon programlarıyla... İnsanlar akşam evde otururken cumurbaşkanı adayını görmek isterler."
Cumhurbaşkanı adaylarının bir araya gelerek, aynı soruları yanıtlaması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bir araya gelmeliler. Eğer birisi gelmiyorsa bilin ki o ülkede artık demokrasi yoktur" dedi.
"Ellerini vicdanlarını koysunlar"
Bütün siyasal partilerin destek vereceği büyük bir uzlaşmanın peşinde olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ekmelettin beyin kitaplarına, konuşmalarına, yaptığı görevlere baksınlar. Sonra oturup ellerini vicdanlarına koysunlar. Bu mu iyi bir cumhurbaşkanı adayıdır, yoksa vatandaşına tokat atan birisi mi ?" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu'nun adaylığı resmileştikten sonra ellerini ve kucağını açacağını, herkesin desteğini isteyeceğini dile getirdi.