Ankara'dan ayrılan Papa, sebep olduğu olası rahatsızlık dolayısıyla özür diledi ve gösterilen misafirperverlik nedeniyle teşekkür etti.
Papa ve beraberindeki heyeti taşıyan İtalya havayolları Alitalia'nın kendisine tahsis ettiği özel uçak, Atatürk Havalimanı'na saat 10.29'da indi.
Papa Franciscus'u, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'ndeki karşılamada, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Fener Rum Patriği Bartholomeos ile öteki ilgililer hazır bulundu.
Franciscus'un Sultanahmet Camisi ve Ayasofya Müzesi'ne yapacağı ziyaret öncesinde, bölgede geniş güvenlik önlemi alındı
Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Franciscus'un Sultanahmet Camisi ve Ayasofya Müzesi'ne yapacağı ziyaret öncesinde, bölgede geniş güvenlik önlemi alındı.
Ziyaret dolayısıyla Sultanahmet Meydanı'nın çevresi demir bariyerlerle kapatıldı. İçeriye vatandaşlar ile turistlerin girişine izin verilmiyor.
Ziyareti takip edecek yerli ve yabancı basın mensupları da kurulan arama noktalarından akreditasyon kartları kontrol edilerek alana alınıyor. Basın mensupları da alanda iki bariyer arasında çalışmalarını sürdürüyor.
Çok sayıda polisin görev yaptığı alanda bazı yabancı din adamlarının da Papa Franciscus'u görmek için geldiği öğrenildi. Turist kafileleri de demir bariyerlerin dışında bekliyor.
Ziyaret nedeniyle Sultanahmet Meydanı'na çıkan yollar ile Sahil Kennedy Caddesi de farklı saatlerde trafiğe kapatılacak.
İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran da Papa Franciscus'un ziyareti öncesi erken saatlerde gelerek Sultan Ahmet Camisi içinde hazırlıklarla ilgili incelemelerde bulundu.
TRT ve Anadolu Ajansı dışında basın mensubunun da girişine izin verilmeyen camide çok sayıda emniyet mensubu da güvenlik önlemi aldı.
Yaran, Papa Franciscus'un Sultanahmet Camisi'ne C kapısından gireceğini ve ziyarete kendisinin de eşlik edeceğini söyledi.
Sultanahmet Camisi içerisinde Vatikan'dan gelen yabancı güvenlik güçleri de bulunuyor.
Bu arada St. Antuan Kilisesi ve Bulguraristan'daki Katekümen Cemaati'nden bir grup, ziyaret nedeniyle Sultanahmet Meydanı'na geldi. Demir bariyerlerin arkasında gitar eşliğinde İtalyanca, Bulgarca ve Türkçe ilahiler söyleyen grup, bekleyişini sürdürüyor.
Papa'yla birliğe her zamankinden daha yakınız
Bergama Metropoliti ve Uluslararası Teolojik Diyalog Ortak Komisyonu Eş Başkanı John Zizioulas, "Bugünkü koşullarda ve bugünkü Papa'yla birliğe her zamankinden daha yakınız" dedi.
Zizioulas ile Bursa Metropoliti ve Heybeliada Ruhban Okulu Başrahibi Elpidophoros Lambiriniadis, Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Franciscus'un Fener Rum Patrikhanesi'ne gerçekleştireceği ziyarete ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Hilton Bosphorus Hotel'de oluşturulan basın merkezindeki toplantıda konuşan Zizioulas, 1960'lı yıllarda başlayan papaların patrikhane ziyaretlerinin artık düzenli hale geldiğine dikkati çekerek, "Papaların ziyaretlerinin bir şekilde düzenli hale gelmiş olması başlı başına anlam taşıyor" dedi.
Hristiyanlığın Batı ve Doğu kiliseleri arasındaki ilişkilerin bu ziyaretle olumlu bir yönde ilerlediğini belirten Zizioulas, "Hristiyanların günümüzde yaşadığı sorunlar da bizi birbirimize yaklaştırıyor. Kimse birbirine 'Katolik misin, Ortodoks musun?' diye sormuyor" şeklinde konuştu.
Papa Franciscus'un kendisini "Roma Psikoposu" olarak tanımlamasının da iki kilise arasındaki diyaloğa yardımcı olduğuna dikkati çeken Zizioulas, "Bugünkü koşullarda ve bugünkü Papa'yla birliğe her zamankinden daha yakınız" ifadesini kullandı.
İki kilise arasındaki "öncelik" müzakerelerinde ciddi zorlukların olduğunu ancak bunların zaten beklendiğini anlatan Zizioulas, "Teolojik diyaloğun tarihinde kritik önemde bir noktadayız. Roma Psikoposu'nun önceliğinin koşullarını tartışıyoruz" diye konuştu.
"Kardeşler arasında ziyaret"
Bursa Metropoliti Lambiriniadis de Papa Franciscus'un Patrik Bartholomeos'a ziyaretini "kardeşler arasında ziyaret" diye nitelendirerek, bu ziyarette bir kardeşin diğerine karşı karşıya olduğu güçlüklerle ilgili soru sormasının doğal olacağını kaydetti.
Lambiriniadis, "Ortadoğu'da, Suriye, Irak, Filistin'deki gelişmelerle Hristiyanlığın karşılaştığı sorunlar zaten biliniyor" dedi.
Heybeliada Ruhban Okulu
Bir gazetecinin, Heybeliada Ruhban Okulu sorununda son durumun ne olduğunu sorması üzerine Lambiriniadis, 2013 yılı eylül ayında o günkü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından bizzat açıklanan demokratikleşme paketinde okulun açılmasıyla ilgili bir adım beklediklerini ancak bu konunun pakette yer almaması üzerine hayal kırıklığı yaşadıklarını söyledi.
"Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmamış olması, henüz çözülmemiş en büyük sorunlarımızdan biri. Okulun yeniden açılmasının demokratikleşme paketinde yer almamasıyla ilgili derin hayal kırıklığımızı kamuoyuyla paylaştık" diyen Lambiriniadis, "Başbakan, o günlerde değil ama bir süre sonra açıklama getirdi ve okul konusundaki engelin mütekabiliyet olduğunu söyledi" şeklinde konuştu.
Erdoğan'ın, "mütekabiliyet" sorununun çözülmesi halinde okulun açılmasının önünde hukuki engel olmadığını söylediğini savunan Lambiriniadis, "Son durum bu. Burada ana sorun şu ki hükümetle aramızda bir diyalog, bu konuda kurulmuş bir komisyon ya da bu konuyu hükümetle müzakere eden bir grup yok" dedi.
Patrikhanenin tüzel kişiliği
Lambiriniadis, Türkiye'de yaşadıkları en büyük sorunu "Patrikhanenin tüzel kişiliğinin olmaması" şeklinde ifade ederek, bunun, inançlarını yaşamaya ilişkin diğer sorunları da beraberinde getirdiğini kaydetti.
Heybeliada Ruhban Okulu'nun kapalı olmasının, din adamı yetiştirmelerinin ve kiliselerinin kendini yenilemesinin önünde engel olduğunu söyleyen Lambiriniadis, "Hristiyanların Türkiye'de ibadet özgürlüğü olduğu çok defa vurgulandı. Eğer bu ibadete liderlik edecek din adamı yetiştiremezsek bu özgürlük yeterli olmaz" dedi.
"Burada insan hakları ihlal edilirse bu, Batı'daki ve bütün dünyadaki kardeşlerimiz için de bir sorundur" diyen Lambiriniadis, Papa'nın bu konulara göstereceği ilginin yetkililerce dikkate alınacağına emin olduğunu kaydetti.
Öte yandan, basın toplantısı öncesinde bölgede yaklaşık 40 dakikalık elektrik kesintisi yaşandı. Dünyanın farklı yerlerinden gelen gazeteciler, bir süre dizüstü bilgisayarlarının ve el fenerlerinin sağladığı ışıkla çalıştı.