Demokratik Birlik Partisi ( PYD) Başkanı Salih Müslim, Suriye'de özerklik gibi bir meselelerinin olmadığını belirterek, "Suriye'nin bütününün düzeni ve rejimi değişecek. Bu yeni düzende Kürtlerin de muhakkak bir statüsü olması gerekiyor. Siyasi bir çözüm buluncaya kadar geçici bazı düzenlemeler yapmak gerekiyor. Biz bunu düşünüyoruz. Bizim düşüncemiz, 40-50 kişilik, belki yüz kişilik bir geçici konsey kurulmasıdır. Bu konsey Kürtlerden, Türkmenlerden, Asurilerden ve Araplardan oluşacaktır. Bunlar da geçici bir yönetimi kendi aralarından seçerler" dedi.
Türkiye'ye gelerek bazı görüşmelerde bulunan Müslim, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu vurguladı.
"TÜRKİYE BÜYÜK BİR ÜLKEDİR, TÜRKİYE'NiN DOSTUYUZ, İLİŞKİLERİMİZE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ"
Müslim, "Türkiye büyük bir ülkedir, Türkiye'nin dostuyuz, ilişkilerimize büyük önem veriyoruz. Türkiye'nin Orta Doğu'da büyük bir rolü var. Ayrıca Suriye'nin Türkiye ile sınırı 900 kilometreyi aşıyor. Onun için muhakkak görüşmemiz gerekiyor. Suriye'deki durumu biliyorsunuz. Hepiniz takip ediyorsunuz. Zorluklar var. Günde ölen yüzlerce insan var. Bütün bu nedenlerle Türkiye'nin, Suriye'ye birinci dereceden ilgi duyması normaldir. Biz de Kürtler'in yoğun olarak yaşadığı Rojava halkı olarak hiçbir zaman Türkiye'ye uzak değildik, yakındık" diye konuştu.
Bütün bu nedenlerden dolayı Türkiye ile ilk elden bir diyalogun, görüşmenin yapılması gereğine inandıklarını, Türkiye'ye geldiklerini ve buradaki yetkililerle görüştüklerini anlatan Müslim, Türk yetkililerle daha önce de bazı görüşmeler yaptığını ifade etti.
Müslim, bu kez de görüşmeler için İstanbul'a geldiğini hatırlatarak, "Birinci dereceden Dışişleri Bakanlığı ve diğer üst düzey yetkililer bizi kabul etti. Çeşitli konularda görüştük. Zaten birbirimize yakındık. Sayın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun olumlu yönde bazı demeçleri olmuştu. Dünkü demecinden bahsediyorum. El Nusra bize karşı bir savaş yürütüyor. Bu çok önemlidir. Tabii ki bu konuyu da Türkiye ile ele aldık" ifadelerini kullandı.
Suriye'de kurulması düşünülen sivil yönetimle ilgili bilgiler de veren Müslim, bu konunun Türkiye'de bazı yanlış anlaşılmalara yol açtığını söyledi.
Müslim, bu çerçevede, "Savaş nedeniyle aksayan belirli kamu hizmetlerinin görülmesi için sivil bir geçici yönetim düşündük. Tabii bu bütün o bölgedeki oluşumlardan, Rojava'daki Kürtlerden, Araplardan, Türkmenlerden oluşacaktır. Bu konuları da görüştük, konuştuk" değerlendirmesini yaptı.
SURİYE ULUSAL KOALİSYONU İLE İLİŞKİLER
Daha önceki görüşlerinin Suriye Ulusal Koalisyonu ile işbirliği fikrinden uzak olmadığına dikkati çeken Müslim, şu bilgileri verdi:
"Suriye Ulusal Koalisyonu ile zaten ilişkilerimiz vardı. Türkiye'nin de arzusu bizim bu ilişkilerimizin devam ettirilmesidir. Olumlu koşullar olursa onlarla tekrar görüşmek isteriz. Bilhassa Ahmet Jarba başa geçtikten sonra ilişkilerimizi geliştirmek için birşeyler yapmayı düşünüyoruz. İleriki günlerde bu yönde bir çabamız olabilir. Aslında bizim konuşabileceğimiz çok ortak konu var. Sanırım bundan sonra da bu görüşmelerimiz ve diyalogumuz devam edecek."
Müslim, Suriye'nin geleceğine ilişkin soruya, "Suriye bir bataklığa dönüşmüş durumdadır. Herkesin burada bir eli vardır. Biz yapabildiğimiz kadar Kürtlerin yoğun yaşadığı Rojava'daki halkın her alandaki ihtiyaçlarını karşılamak için çaba gösteriyoruz. Bu çabamız sadece Kürtlere yönelik değildir. Yani Kürtlerle aynı bölgede yaşayan diğer unsurlar Türkmenler, Araplar, Asuriler de bunların arasındadır. Bu unsurların hiçbirinin bataklığa saplanmasını istemiyoruz. Şimdiye kadar biz kendimizi koruyabildik. Bundan sonra da koruyabilirsek ne mutlu bize" cevabını verdi.
"Siz daha önce özerklik ve geçiçi anayasa meselelerini gündeme getirmiştiniz. Bu konularda aynı fikirde misiniz?" sorusuna Müslim, şu yanıtı verdi:
"Özerklik meselesi değil. Şimdi muhakkak Suriye eski konumunda olamayacak. Muhakkak yeni bir statü olacak. Kürtlerin yeni bir statüsü olacak. Suriye'nin bütününün düzeni ve rejimi değişecek. Bu yeni düzende Kürtlerin de muhakkak bir statüsü olması gerekiyor. Ama söz konusu olan o safhaya varıncaya kadar geçici bir düzenlemedir. Bu dönemde muhakkak işlerimizi idare etmemiz gerekiyor. Zaten sivil yönetim diye tabir ettiğimiz bu geçici dönem içindir. Anayasa hazırlanması falan söz konusu değil, pratik bazı kurallara ihtiyaç var. Siyasi bir çözüm buluncaya kadar geçici bazı düzenlemeler yapmak gerekiyor. Biz bunu düşünüyoruz. Şimdiye kadar kimseye dayatılmış bir şey yok. Alınmış bir karar yok. Bizim düşüncemiz, 40-50 kişilik, belki yüz kişilik bir geçici konsey kurulmasıdır. Bu konsey Kürtlerden, Türkmenlerden, Asurilerden ve Araplardan oluşacaktır. Bunlar da geçici bir yönetimi kendi aralarından seçerler."
"ESED'E KARŞIYIZ VE ONUN DEVRİLMESİNİ İSTİYORUZ"
Müslim, başkanı olduğu PYD güçlerinin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in yanında olduğuna dair iddiaları yalanladı.
Esed ile işbirliği yapmadıklarını savunan Salih Müslim, şöyle konuştu:
"Bizim baştan beri sabit bir politikamız vardır. Biz Esed'e karşıyız ve onun devrilmesini istiyoruz. Rejimin yıkılmasını da istiyoruz ama işte bazı taraflara göre hareket etmediğimiz için, kalkıp gençlerimizi savaşmak için Şam'a göndermediğimiz için, kendi bölgelerimizi koruduğumuz için bazılarının hoşuna gitmiyor. Onun için 'rejimle beraberdir, şudur budur' diyen iddialar gerçek dışıdır. Biz zaten muhalefetin bir parçasıyız. Zaten biz başından beri muhalefetteyiz. Suriye Ulusal Koordinasyon Komitesi'nin kurucularındanız. Ancak politikamız bazılarından değişik olduğu için bazıları beğenmiyor. Yani PYD'ye dair kuşkular yersizdir. Hiçbir zaman rejimin yanında olmadık. Her zaman da rejimin yıkılmasını istedik."
Müslim, Türkçe'yi iyi kullanmasının sebebine ilişkin de "Ben İstanbul Teknik Üniversite'si mezunuyum. Türkçe'yi daha önce bilmiyordum. Üniversiteyi okurken öğrendim" dedi.