Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu, 15 Temmuz darbe girişimine yönelik "kontrollü darbe" sözlerinden dolayı vatandaşlardan özür dilemeye davet etti.
Bakan Kılıç, Ankara Samsun Sanayici, İş Adamları ve Yöneticileri Derneği (ASİYAD) tarafından Hilton Garden Inn'de düzenlenen "Büyük Samsun Buluşması" adlı programda yaptığı konuşmada, Samsun'a ilişkin yatırımları anlattı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz darbe girişimine yönelik "kontrollü darbe" sözlerini eleştiren Kılıç, "Sayın Kılıçdaroğlu çok üzücü bir beyanda bulundu. Bu millet o gece 249 şehit, 2 bin 500'den fazla gazi verdi. 15 Temmuz gecesi sokağa çıkmaya kalkan o katil ve teröristler sürüsünün yaptıklarını, 'kontrolü bir darbe girişimi' olarak nitelemek en hafifi tabiriyle felakettir." diye konuştu.
Bakan Kılıç, 15 Temmuz gecesi yaşananları tüm milletin hatırladığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz o gece Samsun'daydık. O gece yaşanan olayları en yakından takip ettik. Darbe girişiminin karşısında Samsun'da inanıyorum ki aslanlar gibi dimdik durduk. Buna izin vermedik ama çok değerli hemşehrilerim, Türkiye Cumhuriyeti'nin ana muhalefet partisinin genel başkanı eğer 15 Temmuz gecesini 'kontrolü darbe girişimi' olarak niteliyorsa, kusura bakmayın bu faciadır. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir."
Dedesinin 1980 darbe girişimi sonrası siyasetten yasaklandığına işaret eden Kılıç, "Bu ülkede maalesef biz darbeler yaşadık. Darbeyle yasaklanan siyasetçiler gördük. Darbenin ne olduğunu ailecek yakından yaşamış bir kardeşiniz olarak, Kılıçdaroğlu'nun dile getirmiş olduğu sözleri büyük bir talihsizlik, felaket olarak niteliyorum ve tüm vatandaşlardan özür dilemeye davet ediyorum." ifadelerini kullandı.
- "En kısa zamanda siyaseti bırak"
Bakan Kılıç, CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un referanduma ilişkin açıklamalarını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bu milletvekili '16 Nisan'da evet çıkarsa Samsun'dan başlar, sonra götürür İzmir'den sizi denize dökeriz.' dedi. Sayın milletvekilim sen Samsun'a çıkabilir misin çıkamaz mısın onu bilmiyorum. Ancak 28 Mart'taki (Samsun mitingi) o mahşeri kalabalıkta Samsun kararını ortaya koydu. Ama söylediğiniz sözler bu millete güvenmediğinizi, milli iradeye saygı duymadığınızı, sandığa ve demokrasiye inanmadığınızı ortaya koymuştur. En kısa zamanda siyaseti bırakınız. Bu milletin iradesine saygılı olmak durumundasınız. Biz asla o milletvekili gibi tehditkar konuşmayacağız."
- "Millet meseleyi çoktan anladı"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan ise "Anayasa değişikliğiyle hedeflenen güçlü, kalkınmış ve 2023, 2071'e çok daha emin adımlarla ilerlenen bir Türkiye." dedi.
"Milletimiz meselenin memleket olduğunu çoktan anladı." diyen Karaaslan, halkın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine 15 Temmuz gecesi canı pahasına sokağa indiğine işaret etti.
Karaaslan, AK Parti ile MHP'nin referandum konusunda ortak tavır ortaya koyduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Bir sel afeti yaşanır da sular çekildikçe vermiş olduğu tahribatı anlarsınız ya... Aslında sular çekildikçe ve tahribat ortaya çıktıkça Sayın Devlet Bahçeli milli bir duruş sergiledi ve uzlaşmaya zemin hazırladı. Dolayısıyla birlikte yola çıktık. Geldiğimiz noktada çok emin adımlarla ilerliyoruz. Kampanyamızın altına imzamızı atıyoruz. Ama maalesef imza atılmayan, partisinin adının yer almadığı bir karşı kampanyayla karşı karşıyayız. Orada tek adamdan bahsediliyor. Tek adam, diktatör tankın arkasına saklanana, o tankları halkın üzerine sürene denir. O tankların önünde durana ancak lider denir. Bizim çok güçlü bir liderimiz var. Sürücü kurslarında yedek direksiyon, vites, fren olur. Vesayetçileri bu koltuktan attık, ama direksiyon ve fren o arabada hala durmakta. 16 Nisan'la birlikte o direksiyonu, o ekstra freni ve vitesi arabadan çıkarıyoruz."
- "Herkes hassas olmalı"
MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta ise referandum sürecinin ülke açısında son derece önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin sıkıntılı günlerden geçtiğine işaret eden Usta, "Ülkemiz ciddi bir terör kıskacında. Dünyada da yalnızlaşmış durumda. Bu sıkıntılı ortamda Genel Başkanımız milli uzlaşma çağrısı yaptı. Bu çerçevede referandum süreci başladı. Bunun sonucunun ülkemiz açısından güzel olmasını temenni ediyorum. Biz elbette bu sonucun evet çıkması yününde MHP olarak elimizden gelen tüm gayreti yapıyoruz. Bunun ülkemiz için doğru karar olduğunu düşünüyoruz ancak 'evet' diyen de 'hayır' diyen de bizim vatandaşımızdır. Ülkemiz bu kadar çok sıkıntıdayken çıkan sonuç her neyse bunun ülkemizde bir kırılmaya, kırgınlığa yol açmaması lazım. Bu konuda siyaset, iş dünyasının, bürokrasinin, herkesin hassas olması gerekiyor." şeklinde konuştu.
- "Referandum sonucunu olgunlukla karşılamalıyız"
CHP Grup Başkanvekili Bülent Tezcan da referanduma ilişkin, "Önemli olan, 'evet' diyeni de 'hayır' diyeni de olgunlukla ve samimiyetle karşılamak. Demokrasinin güzelliği budur." dedi.
15 Temmuz gecesi TBMM'de üzerine bomba atılan milletvekillerinden biri olduğuna dikkati çeken Tezcan, "Sabaha kadar meclise terk etmedik. Parti ayrımı yapmadan TBMM'de darbeye karşı direndik. Parlamentonun, milletin iradesini korumak için millet sokaklarda, milletvekilleri de mecliste mücadele ettiler. Allah bir daha o günleri bize yaşatmasın. O günleri bir daha yaşamamak için çatışmadan, kutuplaşmadan, toplumsal uzlaşmayı yeniden kurmak, tesis etmek zorundayız." yorumunda bulundu.
Tezcan, CHP olarak referandumda 'hayır' diyeceklerini hatırlatarak, yeni anayasanın tek adam rejimi oluşturacağını, milleti devre dışı bırakacağını iddia etti.
- "İnşallah, 16 Nisan'dan sonra da 'hayır'lı cümleler kurarlar"
TBMM İdare Amiri Ahmet Gündoğdu ise CHP'li yetkililerden 16 Nisan'dan sonra da 'hayır'lı cümleler kurmalarını isteyerek, halk oylamasında neden 'evet' dediklerini şöyle açıkladı:
"Dini kavramlarla hayır beklemek doğru değil. İnsanların ömründeki en hayırlı iş evliliğidir, evet demeden nikah geçerli olmaz. Onun için 3 ana gerekçeyle evet diyoruz. Parlamenter sistemde başbakan ve cumhurbaşkanlarını kavga ettiren bu süreci bitirmek istiyoruz. İki, darbecilerin parlamenter sistemden gıdalanmalarını bitireceğiz. Bu sistemle yargıçlar devletinin sona ermesini istiyoruz. Tek adamlık imasını yapıyorlar. 1923’ten 1950'ye kadar tek parti vardı. 1950 kırılma noktasıdır, alternatif başlamıştır. CHP'li arkadaşlarımızı 15 Temmuz gecesi, Yenikapı ruhunda çok sevmiştim. Ne olduysa fabrika ayarlarına geri döndüler. Evetiniz hayırlı olsun diyorum."
Programa eski Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, Samsun Valisi İbrahim Şahin, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ve Samsunspor Kulübü Başkanı İsmail Erkurt Tutu da katıldı.
Kur'an-ı Kerim okunan etkinlikte ayrıca programın sunuculuğunu yapan TRT spikeri Tijen Karaş, 15 Temmuz darbe gecesi yaşadıklarını anlattı.