Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Fatih Sayan, internet hızının artmasıyla beraber aynı oranda siber tehditlerle karşılaşılmasının mümkün olduğunu belirterek, "Siber savaşlar artık dünyanın her tarafında konvansiyonel silahların da, konvansiyonel savaşların da önüne geçmiş durumda." dedi
Türkiye’nin bilişim güvenliği, siber güvenlik alanlarında çalışacak yetişmiş insan gücü ihtiyacı için Bilişim İnovasyon Derneği tarafından Turkcell sponsorluğu ve Mental IK desteği ile gerçekleştirilen "Cyber Camp 2017 Kış Kampı (Siber Güvenlik Kampı)" İstanbul'da başladı.
Etkinliğin açılışına katılan BTK Başkanı Sayan, bilgi teknolojileri ve iletişim işinin odağında gençlerin bulunduğuna işaret ederek, teknolojinin geldiği nokta hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Sayan, bilişim çağının hızla ilerlediğine atıfta bulunarak, şunları anlattı:
"Geldiğimiz noktada siber savaşlardan, nesnelerin internetinden bahsediyoruz. Artık akıllı nesnelerin birbiri ile iletişim kurduğu bir çağdayız. Gelinen noktada, akıllı evler, akıllı cihazlar, sanayi alanında kullanılan akıllı cihazlar, nesnelerin interneti dediğimiz bu dünyanın bizi nasıl çepeçevre sardığını ve önümüzdeki günlerde ne kadar saracağını hepimize göstermekte. İnternet ve internete bağlı cihazlar olmadan bundan sonraki yaşamımızı sürdürmemiz adeta mümkün değil. Evde cep telefonunu unutmamız, cüzdan unutmaktan daha önemli hale geldi.
Yaşam kalitemizi internetin güvenli ve verimli kullanımıyla ölçer hale geldik. Bilişimle ilgili konular ve internet hayatımızın her alanını sarıyor. Bu kadar bizi saran birşeyde önümüzdeki sorunların en büyüklerinden biri de siber güvenlik. İnternet hızımızı artırdıkça aynı oranda siber tehditlerle, istenmeyen içeriklerle karşı karşıya kalacağız. Siber savaşlar artık dünyanın her tarafında konvansiyonel silahların da, konvansiyonel savaşların da önüne geçmiş durumda."
"Akıllı cihazların artmasıyla, siber tehditler de daha akıllı hale geldi"
Geçtiğimiz aylarda siber güvenliğe ciddi yatırımlar yapan ABD'nin karşı karşıya kaldığı siber saldırıyı anımsatan Sayan, hızlar ilerledikçe tehditlerin kabuk değiştirerek devam ettiğini, özellikle akıllı cihazların artmasıyla, siber tehditlerin de daha akıllı hale geldiğini, her geçen gün saldırılara açık cihazların sayısının arttığını, bunlara yönelik tehditlerin sayısının da hızlı şekilde yükseldiğini bildirdi.
Fatih Sayan, kampta eğitim alacak öğrencilere seslenerek, "Sizler bu sistemlerin güvenliğinin nasıl sağlanacağını öğrenmek ve bunu sağlamak üzere bir araya geldiniz. 14 gün boyunca bu süreci en ince noktasına kadar gözlemlemiş olacaksınız. Cumhurbaşkanımız bir ara bir seferberlik ilan etti ve sonra da 'Bu seferberlik eline silah alarak değil, ülkenin müdafaası için yeniden milli mücadele çerçevesinde, her alanda çalışmaktır.' diyerek buna açıklık getirdi. Biz de bu çerçevede, siber alanda yeteneği olan tüm arkadaşlarımıza mezuniyet, deneyim şartı aranmaksızın BTK olarak kapımızı açtık." dedi.
Geçtiğimiz cuma gecesi BTK'nın düzenlediği online yarışma hakkında katılımcılara bilgi veren, başarılı olanların BTK bünyesinde ve farklı yerlerde istihdam edileceğini aktaran Sayan, "Sanal dünya ikinci bir kişilik oluşumuna sebebiyet verebiliyor. Köklerimizden gelen ve beslendiğimiz değerlerimiz ve prensiplerimizle var olduğumuzu hatırlatmak istiyorum. Sanal aleme de aslında bunlarla taşındığımız noktada daha başarılı olacağız." çağrısında bulundu.
"Bilgi, veri, cihaz, insan, ülke güvenliği geleceğin en büyük problemi olarak önümüzde duruyor"
Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akça konuşmasında, bilginin insanlığın ilk dönemlerinden bu yana hayattaki yeri ve önemine işaret ederek, zamanın şartlarına göre evrilen bilginin insanoğluna bir emanet olduğunu söyledi.
Sahip olunan her şeyin bir değeri ve anlamı olduğunu belirten Akça, şunları kaydetti:
"Herkesin sınırlarını bilmesi lazım. Sınırını bilen insan kendini bile insandır. Kendini bilen insan da bu bilgi emanetini bize lutfeden Yaradan'ı bilen insandır. Bu insanlar iyi insanlardır. İyi insan olmaktan daha değerli bir şey yok. Ama herkes bu maksatla çalışmıyor tabi, problem çıkartanlar da var, kötülük yapmak isteyen de var. Tam da bu noktada iyi insanların görevi başlıyor. Teknoloji çok hızlı gelişiyor, akıllı teknolojiler hayatımızın her alanını kuşatmaya başladı.
Şaşırtıcı biçimde sayısallaşma, otomasyon, sanallaşma, robotlaşma yaygınlaşıyor. Henüz de yolun başındayız. İnsan vücudunda materyal, element olarak ne varsa, hayatta, toprakta hepsi var. İnsanda duygu olarak ne varsa o da aslında hayatta var. Şu an ortaya çıkmamışların hepsi bir gün birileri tarafından keşfedilip bizim önümüze koyulacak. Böyle olunca da, önümüzdeki 10-20 içinde neler olacağını kestirmek mümkün. Milyarlarca internete bağlı cihaz, trilyonlarca sensör belki hayatımızın bir parçası olacak. Yazılımı, donanımı ile her an bizimle birlikte olan, gittikçe akıllanan makineler bizi istila edecekler."
"Siber saldırı dünyanın en önemli problemlerinden biri haline geldi"
Bu durumu yönetmek gerektiğini belirten Akça, bu yönetim için güvenliğin nasıl temin edileceğinin bilinmesi gerektiğini, bilgi, veri, cihaz, insan, ülke güvenliğinin geleceğin en büyük problemi olarak insanlığın önünde durduğunu anlattı.
Akça, bu güvenliğin sağlanabilmesi için ciddi çalışmalar yapan, trilyon harcayan ülkeler bulunduğunu anımsatarak, "Türkiye'de hızlı şekilde bu çalışmalara başlandı. Siber saldırı dünyanın en önemli problemlerinden biri haline geldi. Türkiye'de bunları yaşıyor, dünyada yaşıyor. Sanırım Eylül ayında ABD'de 5-6 saatlik bir siber saldırının ABD ekonomisine maliyeti 5-6 milyar dolar diyorlar. Yani 1 saatlik bir siber saldırının maliyeti 1 milyar dolar. Bunlar korkunç rakamlar. Bunlarla mücadele etmekte kolay değil elbette ama iyiler hep galip gelecektir. İyi olmak için çalışmak, gayret etmek lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Bilişim İnovasyon Derneği Başkanı Fatih Zeyveli de, bilişim güvenliği, Ar-Ge mühendisliği ve açık kaynak kod uzmanlığı konularının bilişimin ve Türkiye'nin geleceği açısından önemli olduğunu söyledi.
Konuşmasında sürdürülebilirlik ve eleştirel bakış açısı yaklaşımından da bahseden Zeyveli, "Fikirler çarpışa çarpışa gelişir. Özellikle bilişim güvenliğinde farklı düşünebilme çok önemlidir. Siber güvenlikle ilgilenen kişilerin yazılımcının bakmadığı açıdan bakabilmesi gerekiyor. Ancak farklı düşünerek zero-day açıkları bulunabilir. Güvenilir olmalıyız. Biz bilişim güvenliği uzmanı olmak için buradayız. Hacker değil. Gerçek şu ki hacker olmak özenilecek bir şey değil. Biz asla veri hırsızlığı yapmayacağız. Veriyi koruyacağız. Veya kurumların bilgisi dahilinde veriyi çalma denemeleri yapacağız. Kurumlardan gizli hiç bir şey yapmayacağız." diye konuştu.